dummy

Okuduğunuz şeyleri hatırlamanın formülü ilkokul kitaplarında gizli

Okuduğunuz şeyleri hatırlamanın formülü ilkokul kitaplarında gizli

Bir makaleyi ya da kitabı okuduğunuzu hatırlıyor, fakat içeriği hakkında hiç bilgi veremiyor musunuz? Adeta okuduğunuz her şeyi rüyanızda görmüş, okuma anını gerçekten yaşamamış gibi hissettiğiniz oluyor mu? Merak etmeyin, yalnız değilsiniz. Akıl sarayını inşa etmiş bir Sherlock Holmes değilseniz, okuduğunuz şeyleri uzun süre hatırlamamanız doğal.

dummydummy
Bir makaleyi ya da kitabı okuduğunuzu hatırlıyor, fakat içeriği hakkında hiç bilgi veremiyor musunuz?

Bir kitabı bitirmek için harcadığımız süre ortalama 3 saat. Okuduklarımızı unuttuğumuz takdirde onları tekrar hatırlamak için ekstra 3 saat daha harcamamız gerekir. Oysa şimdi önereceğimiz metotla, gördüklerimizi ve okuduklarımızı daha kolay ve ekstra zaman harcamadan hatırlayabileceksiniz.

Amacınız kurdeleyi göğüslemek olmasın

Beynimiz karşımıza çıkan her şeyi hatırlamaya programlı değildir. Genelde gördüklerimizi, seyrettiklerimizi ya da okuduklarımızı önem sırasına sokan beynimiz, neyi hatırlayacağımıza ve ne kadar uzun süre hatırlayacağımıza karar verir. Bu önem sırası, karşımıza çıkan şeyin hayatta kalışımız üzerinde ne kadar etkili olduğuna göre şekillenir. Diğer bir deyişle beynimiz, arka planda sürekli olarak “Bu yaşamım için gerekli mi?” diye işleyen bir bilgisayar gibidir.

Okuduklarımız genelde bizim için hayati önem taşıyan şeyler olmadığından, beynimizin bu bilgiyi uzun süre saklama olasılığı oldukça düşüktür. Bunun bir sebebi de, kitabı okurken amacımızın onu bitirmek olmasıdır. Bu ilk kez okuduğumuz kitaptaki yeni veri, daha önceki tecrübelerimize bağlayabildiğimiz bir şey değildir. Oysa beyin, yeni bilgiyi var olan deneyimlerle bağdaştırabildiğinde onu daha uzun süre hafızada saklar. Sokakta ilk kez gördüğünüz birini hatırlama olasılığınızın ne kadar düşük olduğunu düşünün. Oysa daha önce en az bir kez gördüğünüz birini tekrar görüşünüzü hatırlamak bundan çok daha kolaydır.

Aylar önce okuduğu kitabı sanki dün bitirmiş gibi anlatabilen yakınlarınızı kıskanıyor musunuz? Adeta bir mıknatıs gibi tüm bilgileri çeken ve uzun süre hatırlayan kişiler, genelde bunu hafızaları doğuştan kuvvetli olduğu için yapmazlar. Onların gizli silahı okuduklarını içselleştirmek ve bilgiyi aktif olarak kullanmaktır. Edindikleri bilgiyi işler, evirip çevirir, var olan bilgi ya da tecrübeleri ile ilişkilendirirler.

Aylar önce okuduğu kitabı sanki dün bitirmiş gibi anlatabilen yakınlarınızı kıskanıyor musunuz?
İlişkilendirin ve tekrarlayın

Her gün aynı saatlerde aynı otobüs durağında beklediğinizde, sizinle hiçbir tanışıklığı olmayan insanları tekrar tekrar görür ve kanıksamaya başlarsınız. Bir süre sonra o kişiler sizin için bir şey ifade etmeye başlar. Yürüyüşlerine, konuşmalarına tanık olur, onları önceden tanıdığınız insanlara ya da seyrettiğiniz bir videoya bağlar, anlam kazandırırsınız. Sinir hücreleriniz aynı kişi ya da aynı konu üstünde tekrar durdukça yeni bağlantılar oluşturur.

Bir kitabı hatırlamak için de tekrar tekrar aynı satırlara göz gezdirmek değil, bağlantılar kurmak gerekir. Bir yemek tarifini onu okuyarak değil uygulayarak öğrenmenin mümkün olduğu gibi, okuduğunuz bir şeye bağlam kazandırmak için de çaba göstermelisiniz. Unutmayın ki bu sizi tekrar kitap okumaktan kurtaracak tek yol (böylece o zamanı başka bir kitap okuyarak harcayabilirsiniz)! 

Sihirli formülü bulmak için ilkokul eğitiminizi anımsayın

İlkokuldaki ders kitaplarında, her konudan önce birkaç hazırlık sorusu olurdu. O zamanlar pek dikkate almadığımız bu soruların yıllar sonra okuduğunuz şeyleri hatırlamanın formülü olarak karşımıza çıkacağını bilsek, belki biraz daha özenli davranırdık.

Aklımızda bir soruyla kitap okumaya başlamak, bize kitabı bitirmek dışında bir amaç verir. İşte bu nedenle kitap arkası yazılarının çoğu “bakalım daha sonra ne olacaktı?” tarzı sorularla biter. Amaç, okuru meraklandırmak ve o sorunun yanıtını kitabın sayfalarında aramaya sevk etmektir. Kitap okurken satırların altını çizmek, notlar almak, yazılanların bize hatırlattıklarını kağıda dökmek gibi şeyler de okuduğumuz şeyleri hatırlamamıza yardımcı olabilir.

Bu basit ama etkili formülle okumaya giriştiğinizde, yazının başında sorduğum sorunun yanıtı sizin için değişmiş olacak.

İlginizi çekebilir: Dünyanın her yerinden zamanın sessizliği içinde kitap okuyan insan manzaraları

Kaynaklar:
Life Hack
LA Times
Change Post

Şule Kulein: Lisede “yapabildiği için” sayısal bölümü seçti ve Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü’ne girdi. Üniversitede katıldığı Mühendislik Kulübü’nün dergisi StepS’e aşık olduğunda, içine sözelci kaçmış bir sayısalcı olduğunu fark etti. Yazım kuralları konusunda etrafındakileri itinayla delirten Şule, 2 yıl boyunca StepS’in editörlüğünü yaptı, üniversitede ve sonrasında okul ve şirket dergileri ile çeşitli bloglara yazılar yazdı. Seyahat etmeyi, okumayı, öğrenmeyi seviyor. Basılı materyalin hastası, fakat çevrimiçi de fena durmuyor. Şule kendini bildi bileli yazıyordu; artık bir de Uplifers’ta yazıyor.

Anne evi rahatlığında seçimler: Anneler Günü’ne özel içinizi ısıtacak hediye önerileri

“An-ne”; iki hecesine dünyaları sığdıran; güven, sıcaklık, huzur, sevgi ve daha nice güzel duyguyla bizleri kucaklayan, yorgun günlerin ilacı, mutlu anların ortağı, düştüğümüzde koştuğumuz, sevincimizi ilk paylaştığımız o eşsiz kahraman. İki hece ama içinde bir ömür saklayan… Anne demek bir evin kalbi demek, sevgiyle hazırlanmış sofralar, kahve fincanında biriken mutlu anılar, bir koltukta kurulan huzur, sıcak bir evin rahatlığı demek. Çünkü bir annenin dokunduğu her şey, dünyayı biraz daha yaşanır kılar. İşte bu yüzden Anneler Günü yaklaşırken bu yıl onlara sadece bir hediye değil, hissettirdikleri o tarifsiz sıcaklığı, huzuru, ‘anne evi rahatlığını’ hediye etmek gerek. Ne de olsa her şeyin en iyisini, güzelini, rahatını, konforlusunu hak eden onlar.



Geçmişten günümüze dönüşümler geçirmiş olsa da bu özel ve anlamlı günün değişmeyen en önemli özelliği, kalbimizde ayrı bir yeri olan annelerimizi onurlandırmak için bir fırsat sunuyor oluşu. Şüphesiz ki annelerimizin bize kattığı güzellikleri bir güne sığdırmak mümkün değil ama bu özel günde özenle seçeceğimiz küçük bir hediye, onların bizim için ne kadar değerli olduğunu hissettirmek için şahane bir fırsat olabilir. Önemli olan, seçtiğimiz hediyeye sevgimizi katmak; tıpkı onların her lokmaya, her bakışa kattığı sevgi gibi. İşte birkaç sıcak öneri:

‘Anne kucağı’ gibi: Konforu eve taşıyacak hediyeler

Anne kucağının o benzersiz sıcaklığı, en zor zamanların bile en güzel ilacı değil mi? Ve evet aslında hiçbir hediye tam anlamıyla o sıcaklığı vermeye yetmez ama yine de biraz da olsa yaklaşabilir. Film keyfi için sıcacık ve yumuşacık bir battaniye, polar bir sabahlık, rahat terlikler, evin her köşesini anne sıcaklığına büründürecek ev tekstili ürünleri, yastıklar, kırlentler ve çok daha fazlası ile annelerinize bu Anneler Günü’nde huzur ve konforu hediye edebilirsiniz.

‘Anne eli değmiş’ gibi: Kişisel bakım ürünleri

Annelerimizin dokunduğu her yeri güzelleştirdiği aşikar… ‘Anne eli değmiş gibi’ dendiğinde her ne kadar lezzetli yemekler akıllara gelse de, bir atkının düğümünde, bir buklenin düzeltilmesinde de aynı özen var. Bazen son bir anne dokunuşu her şeyi bambaşka yapabilir. Annenizin kendisine de en az başkalarına gösterdiği kadar şefkatle ve özenle yaklaşması için kişisel bakım ürünlerinden şahane hediyeler seçebilirsiniz. Parfümler, cilt bakım ürünleri, saç şekillendiriciler, makyaj setleri ve çok daha fazlası bu özel günde annenizin yüzünde güller açtırabilir.

‘Annemin tarzı’ gibi: Zamansız, şık ve özel parçalar

Bazı parçalar vardır, bize hep annemizi hatırlatır. Onun yıllardır severek taşıdığı bir fular, özel günlerde takındığı bir broş ya da gençliğinden kalma bir ceket… Şimdi, o hatıraların yanına çok daha özellerini eklemenin tam zamanı. Zarif elbiseler, şık altın takılar, birbirinden güzel aksesuarlar, rahat ayakkabılar, yazlık kombinlerini tamamlayacak parçalar ve çok daha fazlası Anneler Günü’nde harika hediyelere dönüşebilir.

‘Anne sofrasından fırlamış’ gibi: Sofralara renk ve lezzet katan detaylar

Anne sofrası; her tabakta ayrı bir hikaye, her kasede ayrı bir emek ama hepsinde aynı lezzet. Kimi zaman dört gözle beklenen bayram sofralarının, kimi zaman okuldan eve dönüşte karşılayan leziz yemeklerin yıldızı annelerin sofralarını daha da güzelleştirecek, mutfakta geçirdikleri zamanları kolaylaştıracak pratik ve şık ürünler harika hediyeler olmaz mı? Şık yemek takımları, renkli masa örtüleri, kahve makineleri, mutfak robotları, airfryer’lar ve çok daha fazlası tek bir tık uzağınızda.

Pazarama’da ‘anne evi rahatlığında’ alışveriş

Annenize hissettirmek istediğiniz tüm bu duygular, bir hediyeye sığabilir mi? Belki tam olarak değil, ama Pazarama’da, onun kalbine dokunacak seçenekler sizi bekliyor.

Pazarama, binlerce ürün seçeneği, avantajlı fiyatlar, çok kanallı erişim imkanı ve güvenli ödeme alternatifleriyle size anne evi rahatlığında bir alışveriş deneyimi sunuyor. Bir hediye seçin, içine sevginizi katın ve annenize onu ne kadar çok sevdiğinizi bir kez daha gösterin. Aradığınız her şey Pazarama’da.

Ayrıca Anneler Günü’ne özel şahane kampanyalar da sizi bekliyor. Pazarama üzerinden yapacağınız 750 TL ve üzeri alışverişlerde geçerli “HEDIYE125” kupon kodu ile 125 TL indirim fırsatı yakalayabilir, eğer Pazarama Plus üyesi iseniz aynı tutardaki alışverişleriniz için “PLUS200” kupon kodunu kullanarak 200 TL’lik özel indirimden faydalanabilirsiniz. Hepsi ve daha fazlası için hemen tıklayın, tam anneme göre’ diyeceğiniz hediyeleri kaçırmayın.  Her şeyin en iyisini hak eden anneler için, bu Anneler Günü’nde sadece bir hediye değil, bir “teşekkür” armağan edin.

*Bu yazı Pazarama katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale
whatsapp