dummy

Öğünleriniz ve duygudurum bozukluklarınız arasında bir bağlantı olabilir mi?

işlenmişgıdaişlenmişgıda

İşlenmiş gıdalar ve duygudurum bozuklukları bağlantılı olabilir.

Beslenme odaklı birçok makale, iki ana başlığa değiniyor: Kilo kaybı ve performans artışı. Obezite çok yaygın bir hastalık ve üzerinde sıklıkla konuşuluyor. Ancak dünyada medya tarafından aynı oranda üzerinde durulmayan hastalıklar da mevcut.

dummydummy

ABD’de yaklaşık her 5 kişiden biri depresyon ve anksiyete sahibi. Duygudurum bozuklukları konusuna yeterince dikkat çekilmediğinden, anlaşılması için üzerine biraz daha düşünmek gerekebilir.

Peki, acaba aşırı derecede işlenmiş gıda tüketimi bunun sebeplerinden biri olabilir mi?

İşlenmiş gıdaların duygudurum bozukluklarında payı olabilir.İşlenmiş gıdaların duygudurum bozukluklarında payı olabilir.
İşlenmiş gıdaların duygudurum bozukluklarında payı olabilir.

Antidepresanlar her zaman işe yarıyor mu?

Çoğunlukla duygudurum bozukluğu yaşayan insanlara ilaç verilir ve bunu kafasında yarattığı söylenir. İlaçların sorunu ise, geçici bir çözüm olmalarından ötürü, kalıcı sonuçlar verememeleridir.

Antidepresan ve plasebo tedaviler hakkında yapılan kapsamlı bir analize göre, her iki tedavi de minor depresyonu tedavi etmede aynı başarı oranına sahip. Daha ileri seviyelerdeki depresyon türlerinde, antidepresanların işe yaradığını eklemek gerekiyor.

Minör depresyon ve antidepresan

Majör, yani ileri seviye depresyonda antidepresanların gerek olmasına karşın, minör, yani az şiddetli depresyonda ise ilaçların yan etkilerinden korunmak adına, alternatif tedavi yöntemlerinden yararlanılabilir. Ancak, ilaç temelli olmayan bir tedaviyi denemeye karar verdiyseniz, ilacınızı günlük rutininizden çıkarmadan önce doktorunuzla bunu konuştuğunuzdan emin olmalısınız.

Antidepresanlar her zaman kalıcı sonuç veriyor mu?

Vücudumuz ve duygudurum bozuklukları

Eğer siz de duygudurum bozukluğu yaşıyorsanız, beslenme programınızı gözden geçirerek önemli bir adım atabilirsiniz. İhtiyaç piramidinizde ilk basamağı oluşturan beslenmenize gereken özeni göstermeniz, duygudurumunuzu da yansıyacaktır. Biyolojik olarak sindirim ve boşaltım sistemimizde, organlarımızın içindeki hücreden daha çok bakteri bulunuyor.

Bu bakteriler, evrim süreciyle beraber beyne mesajlarını iletebilmek ve yaşama gücünü artırabilmek için gelişti. Bakteriler, bağışıklık ve salgı sistemimiz dahil vücudumuzdaki her sisteme mesajlar ileterek duygudurumumuzu belirleyen hormonlarımızı etkiliyor.

Bir araştırma, duygudurum bozukluklarından şikayetçi olan insanların, sağlıklı insanlardan daha farklı bir mikrobiyoma sahip olduğunu gösteriyor.

Duygudurum bozukluğu yaşayan insanların; egzersiz yapmadıkları, kötü beslendikleri, daha fazla alkol ve uyuşturucu kullandıkları görülüyor.

Bir deneye göre, MRI kullanarak ölçüm yapan araştırmacılar, deneklere 4 hafta boyunca probiyotik içeren süt ürünleri veriyorlar. Kontrol grubuna ise probiyotiksiz süt veriliyor ve tedavi uygulanmıyor. Probiyotik tüketen deneklerin duyguları yöneten orta beyin aktivitelerinde artış görülüyor.

Vücudunuza iyi bakın

Siz de depresyona ya da anksiyeteye sahipseniz, öncelikle sindirim ve boşaltım sisteminizin sağlığına göz atabilirsiniz. Kötü hislerinizin sebebi, yalnızca kafanızın içinde olmayabilir.

Neler yapabilirsiniz?

Vücudunuza, özellikle sindirim ve boşaltım sisteminize iyi bakmak için, beslenme programınızdan işlenmiş gıdaları çıkarabilirsiniz. Yerlerine, besleyiciliği yoğun meyveler ve sebzeler ile et, balık ve yumurtada bulunan yüksek kaliteli proteinleri koyun. Bunun yanı sıra, günlük rutininize meditasyon ekleyerek stresin midede yol açacağı hasarı da engelleyebilirsiniz.

Duygudurumumuzu düzenlemek için beslenmede yapabileceklerimiz

Öncelikle işlenmiş gıdaları beslenme rutininizden çıkararak ilk adımı atabilirsiniz. Kutu ve poşetlerdeki gıdalardan kurtulmayı deneyin. Yumurta ve et dışında etiketi olan her şey işlenmiş gıdadır.

Bol bol sebze ve meyveyi beslenme programınıza dahil edin. Bu beslenme programıyla zararlı bakteriler de yok olacağı için doğal dengenizi bulmanıza yardımcı olabilir.

Mikrobiyomunuzu korumak için kuruyemiş, meyve, sebze ve işlenmemiş et ile balığı beslenme programınıza dahil edin.

Kaliteli probiyotikler tüketmek de yararlı olacaktır. Aynı şekilde patates nişaştasında bulunan prebiyotiklerin de faydasını görebilirsiniz.

Kötü bir uyku düzeni, tüm gün hareketsiz kalmak ve yetersiz beslenme gibi modern dünyanın etkilerinin yanında, aile ve ilişkisel konular, finansal endişeler gibi stres etkenleri birleştiğinde vücudumuzun da dengesi şaşıyor.

Bu yüklü negatif etkenleri günde 40 dakika meditasyon yaparak nötrlemeye yardımcı olabilirsiniz.

 

Kaynak

breakingmuscle

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Yapay Zekânın Mutfaktaki Sırrı: Kusursuz Pişirme Siemens iQ700’de Gizli

Mutfak sadece yemek pişirdiğiniz bir yer değil; sabah kahvaltısına sıcak börekler hazırlarken güne başladığınız, akşam sevdiklerinizle sohbet ederken fırından mis gibi kokuların yayıldığı, evinin en sıcak köşesi. Akıllı teknolojiler ve yapay zekâ sayesinde, artık o köşe çok daha akıllı. Siemens’in iQ700 Fırını, sıradan bir pişirme deneyimini size özel bir sanata dönüştürüyor. Fırına koyduğunuz kek her seferinde mükemmel kabarır, et istediğiniz oranda pişer, sebzeler rengini ve vitaminini kaybetmeden tabağınızı süsler. Siemens iQ700, tüm bu süreci sizin yerinize izliyor, her detayı sizin için mükemmelleştiriyor. Artık mutfakta yalnız değilsiniz; yanınızda sizi anlayan akıllı bir “yardımcı şef” var.



Kamera kontrollü mükemmellik: Yemeğinizi “tanıyan” zekâ

Siemens iQ700 fırını farklı kılan en çarpıcı özellik, sıradan bir pişirme deneyimini akıllı bir mutfak asistanına dönüştüren yapay zekâ destekli kamera teknolojisi. Bu teknoloji sayesinde, fırın artık sadece ısı veren bir cihaz değil; sizinle birlikte düşünen, sizi anlayan bir mutfak şefi gibi çalışıyor.

Fırına bir kek koyduğunuzda, Siemens iQ700 hemen tanıyor. Çünkü 100 farklı yemeği tanıma özelliği sayesinde kekten rostoya, pizzadan böreğe kadar onlarca tarifi analiz edebiliyor. Her birini kendi pişirme ayarına göre değerlendiriyor ve o yemeğe en uygun ayarları kendisi seçiyor.

Üstelik en ince ayarları otomatik yapması sayesinde sıcaklık, pişirme süresi ve pişirme modu gibi detayları sizin için ayarlar. Siemens iQ700, her yemeğe özel ideal koşulları kendi belirliyor. Siz sadece malzemeleri hazırlıyorsunuz; gerisini o hallediyor.



Ve en büyüleyici kısmı: Kamera kontrollü pişirme ve otomatik kapanma (cookControl Pro) sayesinde, yemeğinizin kızarma derecesini veya iç sıcaklığını izleyerek, tam kıvama ulaştığında pişirmeyi otomatik olarak sonlandırıyor. Böylece yemeğin az ya da çok pişmesi endişesi tamamen ortadan kalkar.

Pişirme sanatını destekleyen akıllı sensörler

Yapay zekâ, iQ700 fırınlarda yalnızca kamerayla sınırlı değil; her yemeğe kusursuz kıvamı kazandırmak için geliştirilen sofistike sensörlerle deneyimi bir üst seviyeye taşıyor. Çünkü Siemens iQ700, pişirme sürecini sizin kadar ciddiye alıyor.

roastingSensor Plus, üç farklı noktadan ısıyı ölçen gelişmiş bir termometreyle etin, tavuğun ya da balığın iç sıcaklığını anbean takip ediyor. Siemens iQ700 ile fırının kapağını hiç açmadan, etin sıcaklığından pişip pişmediğini kendi belirliyor. Sonuç, dışı çıtır ama içi sulu bir lezzet… Şeflerin elinden çıkmış gibi, her seferinde aynı kusursuzlukta pişen lezzetleri artık evinizde deneyimleyebilirsiniz.

Tatlıdan tuzluya her hamur işinde aynı titizlik geçerli. bakingSensor Plus, fırın içindeki nemi ve sıcaklığı analiz ederek kek, poğaça ya da ekmeklerinizin ne zaman mükemmel kabarıklığa ulaştığını tespit ediyor. Böylece kekiniz her defasında istediğiniz gibi kabarır, içi yumuşak kalır.

Her detayında profesyonel bir şefin özeni, her dokunuşunda kusursuz bir pişirme dengesi… Siemens iQ700, sadece pişirme sürecini değil, mutfakta yarattığınız deneyimi de yeniden tanımlıyor.



Hayatı kolaylaştıran ekstra özellikler

Siemens iQ700, sadece kusursuz pişirme sonuçlarıyla değil, modern yaşamın hızına uyum sağlayan akıllı çözümleriyle de fark yaratıyor. iQ700, sizin için mutfakta geçen zamanı kolaylaştırmayı da biliyor.

FullSteam Plus özelliği sayesinde buhar ve 120°C ısı kombinasyonuyla yemekleri %50’ye kadar daha hızlı pişirirken, vitaminleri ve lezzeti koruyor. Dışı çıtır, içi sulu balıklar ya da sebzeler hazırlamak artık sadece birkaç dakikanızı alıyor. Üstelik tüm bunları yaparken besinlerin doğallığını koruyor; yani sağlıklı ve lezzetli sofralar, zamandan ödün vermeden mümkün hale geliyor.

Siemens Home Connect uygulamasıyla Siemens iQ700 fırınınız dışarıda olsanız bile sizinle her yerde. Telefonunuzdan uygulamayı açın, yemeğinizi uzaktan pişirmeye başlayın, sıcaklığı ayarlayabilir hatta iç kameradan yemeğinizin ne durumda olduğunu izleyebilirsiniz. Eve geldiğinizde yeni pişmiş yemek kokusuyla karşılanmak artık yalnızca konfor değil, Siemens iQ700 ile modern yaşamın akıllı kolaylığı.

Hijyen konusunda en rahatlatıcı detay ise activeClean® (Pirolitik Temizlik). Siemens iQ700, iç yüzeyinde biriken yağ ve kalıntıları yüksek sıcaklıkta küle dönüştürerek kendini tamamen temizliyor. Sizin yapmanız gereken, fırın soğuduktan sonra bir bezle hafifçe silmek. Artık temizlik için vakit harcamanıza gerek yok; çünkü iQ700, size zamandan fazlasını kazandırıyor.

Siemens iQ700, modern yaşam temposunu anlayan, sizin yerinize düşünen bir mutfak deneyimi sunuyor. Hız, hijyen ve lezzet… Hepsi tek tuşla elinizin altında.

Mutfakta yeni bir yetenek

Siemens iQ700 Fırın, sadece bir ev aleti değil; mutfak yeteneğinizi parlatmanıza yardımcı olan, en zorlu tariflerde bile yanınızda olan akıllı bir asistan. 

Unutmayın, her mükemmel sofranın ardında doğru bir seçim vardır. Ve bu seçimi Siemens iQ700 ile yapabilirsiniz. Sonuçta Siemens, teknolojinin keyfini bilenlere. Siemens’in iQ700 ve daha birçok ürününü keşfetmek için tıklayın.Siemens iQ700





İlgili Makale
whatsapp