X

Öğlen uykusu: İş yerinde yirmi dakika kestirmek için sebepler

Herkes iş yerinde zaman zaman yorulur. Bir noktada (genellikle saat 2 civarı) kendinizi uyumaya hazır bulursunuz. Enerjiniz gün içinde doğal olarak bir artıp bir azalır. Uykunun sağlığınız açısından yararlı olduğunu bilmeyen yoktur. Lakin yeni araştırmalara göre öğlen uykusu da kalp sağlığına iyi geliyor.

Pek çok başarılı insan uzun süreden beri, günün stresine kısa bir ara vermenin faydalarından bahsediyordu. Örneğin “güç şekerlemesi” (power nap) kavramını ortaya ilk atan Winston Churchill, öğlen uykusunun ona zafer için ihtiyaç duyduğu zihin berraklığını verdiğini söylemiştir. Magaret Thatcher’ın yaverlerine 14:30 ile 15:30 arasında rahatsız etmemelerini emrettiği bilinmektedir. Bill Clinton da her gün saat 15:00’da uyuyordu. Diğer meşhur şekerlemeciler için de Albert Einstein’ı, Eleanor Roosevelt’i ve Johannes Brahms’ı sayabiliriz.

Öğlen uykusu uyumamak biyolojinize karşı savaşmak demek

İstediğimiz kadar kafein ve şekere yüklenebiliriz ama bunu yaptığımızda doğal enerji düşüşümüze karşı savaşmış oluruz. Çoğu insan standart bir iş gününün sonunda yorgun hisseder. Yorgunluğunuz uygunsuz görünebilir ama vücudunuz size gerçekten dinlenmeye ihtiyacı olduğunu söylemektedir.

Vücudumuz sirkadiyen ritim adı verilen doğal bir saate göre işler. Bu uyku/uyanıklık döngüsü 24 saatlik bir süreç boyunca uygun bir uyku uyuyacağımız şekilde uyarlanmıştır. Doğal ışık, vücudunuzun uyumanızın gerekip gerekmediğine karar vermesi için kullandığı temel araçlardan biridir.

Üzülerek söylemeliyiz ki sirkadiyen ritmimiz sabah dokuz – akşam beş çalışma ortalamasıyla uyuşmaz. Düzensiz uykular, elektronik aygıtların ışıkları, doğal ışığa maruz kalmak gibi şeyler de uyku döngümüzü olumsuz etkiler. Bu nedenle gece vardiyasında çalışan insanların sağlık sorunları geliştirme ihtimali yüksektir. Bedenleri onlara uyku vaktinin geldiğini söylerken uyanık kalmak zorundadırlar; ayrıca uyku düzenleri izinli günlerinde sürekli bozulur.  

Sirkadiyen ritminizi izlememek ve öğlen uykusu uyumamak vücudunuzun doğal dengesini bozmaktadır.

İlginizi çekebilir: Öğlen uykusu neden önemli ve ideal bir öğlen uykusu nasıl olmalı?

Öğlen uykusu doğal bir şeydir

Genelde en çok öğleden sonra 1 ile 3 arasında yorgun hissederiz. Bu zaman dilimi genelde öğle yemeği sonrası, şekerli atıştırmalıklara ya da espressolara yüklendiğimiz zamandır. Öte yandan öğle yemeğinden hemen sonra biraz kestirmek çoğu insanın daha dikkatli, enerjik ve motive hissetmesini sağlar.  

Gün içinde kestirmek sizi 20 dakikalığına işten uzaklaştırabilir ama uyandığınızda tazelenmiş hissedersiniz. Daha kısa sürede daha fazla iş yapacak duruma gelir, günün geri kalanında daha iyi bir görünüme sahip olursunuz. Öğlen uykusu, işinizi daha iyi yapmak için ihtiyaç duyduğunuz reset tuşudur.

15-20 dakikalık bir uykunun harika faydaları vardır. Daha uzun süreli şekerlemeler uyku düzeninizi bozabilir; ayrıca bu uzun süreli uyku bölünürse dinlenmekten ziyade yorulmuş hissedebilirsiniz. Oysa tek ihtiyacınız 20 dakikalık bir uyku. 20 dakikalık bir kestirme, düşük maliyetli bir enerji artırıcıdır. Vücudunuzun yakıtını ikmal etmek için çok az zaman ve enerji gerektirirken bu yatırımın karşılığı büyüktür. Bazı araştırmalara göre 20 dakikalık bir öğlen uykusu, 200 mg kafeine eşdeğer.

İş yerinde öğlen uykusu uyumak tembellik gibi görünebilir ama boşluğa bakıp yorgunluğunuzla mücadele etmek yerine biraz kestirin. İşten 20 dakika kaybettiğinizi düşünüyor olabilirsiniz ama enerjiniz ve dikkatiniz arttığı için bu kısa süreli uyku o 20 dakikayı telafi edecektir.

Öğlen uykusu tazelenmiş hissettirir

Öğle yemeği sonrası şekerleme yapmak gece uykusu kadar tazeleyici olabilir. Gün içinde yapacağınız bu kısa siesta, geceleyin sekiz saat uyumuş gibi beyninizi şarj edebilir.

Öğlen uykusu verimliliği artırır

Patronlar çalışanlarına öğlen uykusu izni vermeli çünkü öğlen uykusu yaratıcılığı artırır. Gün içinde bir-iki kez uyumak yerine tüm uykuyu geceye sıkıştırma takıntısı sanayi devrimiyle başlamış bir takıntıdır. Esasen beyninizin gün içinde de dinlenmeye ihtiyacı vardır.

Öğlen uykusu duygusal durumunuza iyi gelir

Araştırmalara göre düzenli öğlen uykusu uyumayan çocuklar büyüdüklerinde huysuz ve karamsar kimseler oluyor. Sadece bir gün öğlen uykusu uyumayan çocuklar bile daha kaygılı ve etrafındaki şeylere karşı daha kayıtsız oluyor. Her ne kadar yetişkinlerin daha az uykuya ihtiyacı olsa da aynı şey yetişkinlerin duygu durumu için de geçerli.

Öğlen uykusu stresi azaltır

İspanyol bilim insanlarına göre siesta sağlığınıza iyi geliyor. Öğle yemeği sonrası kısa bir uyku stresi azaltır, kardiyovasküler işlevlerinizin çalışmasına yardımcı olur, dikkati ve hafızayı güçlendirir. Lakin bu uykunun yarım saatten fazla olmaması gerekmektedir.

Öğlen uykusu hata yapma ihtimalinizi azaltır

Öğlen uykusu dikkatinizi, performansınızı artırdığı için hata ve kaza yapma ihtimalinizi azaltır. NASA’da askerî pilotlar ve astronotlar üzerinde yapılan bir araştırmaya göre öğlen uykusu performansı %34 oranında, dikkati ise %100 oranında artırıyor.

İlginizi çekebilir: Enerjinizi yükseltmek için gün içinde uygulayabileceğiniz doğal yöntemler

 

Kaynaklar
Lifehack.org
The Telegraph
The Guardian

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale