dummy

Ofiste stres: 5 adımda iş yerindeki stresi yönetin

Ofiste stres: 5 adımda iş yerindeki stresi yönetin

İş yerinizin ortamından memnun musunuz? Ofise gittiğinizde içinizi bir sıkıntı mı kaplıyor, yoksa her gün işe mutlulukla mı gidiyorsunuz? Peki ya iş yerinizdeki insanların birbirine karşı davranışları nasıl? Eğer kendinizi iş yerinde gergin ve müthiş bir stres içinde hissediyorsanız merak etmeyin yalnız değilsiniz. ABD’de gerçekleştirilen bir araştırmaya göre, çalışanların %40’ı iş yerinde stres yaşarken, bunların yarısına yakını stresle başa çıkma konusunda yardıma ihtiyaç duyuyor. (Harris, 2001)

dummydummy

Ofiste stres veren durumların başında iş arkadaşlarımızla olan anlaşmazlıklar, rahatsız çalışma ortamı, kişiye çok fazla iş yüklenmesi gibi durumlar var. Sizce çoğu şirketin sizden duygusuz ve sadece iş odaklı robotlar gibi davranmanızı beklediği çalışma hayatı ne kadar insani? İş yerinde saygı görmek için illa insanlara üst perdeden mi konuşmamız lazım? Ya da iş yerinde lafımızı dinletmek için illa sürekli kendi başarılarımızdan bahsederek, ofiste şişik bir egoyla mı dolaşmamız lazım? İnsanların birbirine saygılı olduğu, herkesin birbirinin yanında yer aldığı, sakin, telaşsız bir iş yeri düşüncesi çok mu ütopik bir düşünce?

Bizim akıl ve beden sağlığımızı korumamız için daha organik, ve daha ergonomik iş ortamlarına ihtiyacımız var. Organik ofis derken çalışanların fiziksel ve ruhsal sağlığının düşünüldüğü, sakin ve huzurlu bir şekilde çalışılan bir ofisten bahsediyorum. Sizlerin de iyi bildiği gibi özellikle Amerika’da artık bazı şirketler çalışanlarının memnuniyet seviyesini yükseltmek ve stres seviyesini azaltmak için çalışan dostu ofisler tasarlatıyorlar. Bu ofisler çalışanların kendilerini daha huzurlu hissetmelerine yol açacak daha pastel renklerle dekore ediliyor. Ofiste oksijen seviyesini yukarı çıkaracak bitkilere yer veriliyor. Bu dışsal müdahalelerin yanı sıra , şirketlerin, çalışanlarının psikolojik ve bedensel sağlığını korumaya ve stresi iyi yönetmeye yönelik bir manifestoları olmalı. Bu manifestoda, çalışanların birbirine saygı çerçevesi içinde yaklaşmaları gerektiğinin altı çizilmeli, mobbing’’i önleyici önlemler alınmalı. Sık sık kurum kültürünü pekiştirme eğitimleri verilmeli ve en önemlisi her şirketin bir şirket psikoloğu olmalı.

Peki siz bu tip çalışan dostu bir ofiste çalışmıyorsanız kendinizi iş ortamının stresinden nasıl koruyabilirsiniz?

Kendinize nefes alma zamanları yaratın

Ofiste her gün kendinize ayıracağınız birkaç dakika, stres seviyenizi aşağı çekebilir. Örneğin öğle tatillerinde kısa bir yürüyüşe çıkabilir, sevdiğiniz bir şarkıyı dinleyebilir ve bitki çayı içebilirsiniz. Diyelim iş yerinde sinirlendiniz… Eğer mümkünse -yani bir toplantının ortasında değilseniz- tuvalete gidip, derin derin nefes alın. (Bu egzersiz için en ideal yer tabii ki tuvalet değil ama iş yerinde başka bir alternatif pek yok) Gözlerinizi kapatın. Kendinizi 1-2 dakikalığına bile olsa, en sevdiğiniz plajda hayal edin. Güneş sizi tatlı tatlı ısıtıyor. Deniz çok güzel bir şekilde ışıldıyor. Havada mis gibi iyot ve en sevdiğiniz güneş kreminin kokusu var. Gözlerinizi açın. Daha sakin misiniz şimdi? Harika. İş yerinden kimseye sinirlendiğinizi belli etmeden gününüze devam edebilirsiniz

Sosyal destek sisteminiz güçlü olsun

Gerek iş yerinde gerekse de iş dışında sosyal destek sisteminizin güçlü olmasına dikkat edin. Ancak iş yerinde kurulan dostluklara biraz temkinli yaklaşmak, sonra hoşumuza gitmeyen bazı durumlarla karşılaşmamak için iş yerindeki en samimi arkadaşımıza bile çok fazla özel hayatımızı anlatmamakta fayda var. 

Hobi sahibi olun

Araştırmalara göre hobi sahibi olmak ve mutluluk arasında yakın bir ilişki var. Hobiler zihnimizi boşaltmakta ve stresi yönetmekte bize yardımcı olurlar. Hobi edinen kişi bir şeyleri başabildiğini gördükçe kendine güveni artar. Hobiler sadece keyif almaya yönelik uğraşlar olduğu için sevdiğiniz bir hobiyle uğraşmak sizi son derece rahatlatacak ve sizi iş yerinde hissettiğiniz stresin olumsuz etkilerinden koruyacaktır.

Ofis dedikodularından uzak durun

Kendinize daha stressiz bir ofis ortamı yaratmak istiyorsanız ofis dedikodularının bir parçası olmaktan kaçının. Her ne kadar çoğu insan ofis dedikodularını sosyalleşmek adına yapıyor olsalar da bu, dedikodu yapmak eyleminin eninde sonunda insanlara zarar veren bir eylem olduğu gerçeğini değiştirmez.

Spor yapın

Artık sporun psikolojimiz üzerindeki olumlu etkilerini bilmeyen yoktur sanırım. Halk arasında mutluluk hormonu olarak da bilinen endorfin, vücutta salgılandığında beyne mutluluk sinyalleri gönderip kişiye huzur veren bir hormondur. Spor sırasında salgılanan işte bu mutluluk hormonları, mutsuzluğun ve gerginliğin azalmasına yardımcı olur. Spor yapan kişi kendini mutlu ve enerjik hisseder. Eğer yapmıyorsanız ve herhangi bir sağlık sorununuz yoksa spor yapmaya başlayarak iş yerindeki stresle daha kolay başa çıkabilirsiniz.

Bu arada stresin olumlu ve olumsuz olmak üzere iki türü olduğunu ve iş yerinde yaşanan olumlu stresin kişiyi motive edici bir güce sahip olduğunu hatırlatmakta fayda var. Benim burada verdiğim öneriler iş yerinde hissettiğiniz olumsuz stresle başa çıkmanıza yönelik öneriler.

Bana rsolaker@gmail.com adresinden ulaşabilirsiniz. 2019 yılını “Kendini Sevme” yılı ilan ettim. Kendini sevmekle ilgili psikoloji egzersizlerini #kendinisevmeyılı hashtagi ile paylaştığım Instagram hesabım @ranakutvanrsolaker@gmail.com 

Bu yazının tüm hakları Rana Kutvan’a ve Uplifers’a aittir. İzinsiz ve uygun şekilde referans verilmeksizin kopyalanması, çoğaltılması ve başka mecralarda paylaşılması kesinlikle yasaktır.

Kaynaklar:

http://www.stress.org/wp-content/uploads/2011/08/2001Attitude-in-the-Workplace-Harris.pdf

İlginizi çekebilir: Kendinizi sevgisiz ilişkilerin içinde mi buluyorsunuz: Çocukluk yaranızı iyileştirme zamanı geldi

Psikolog Rana Kutvan: İstanbul doğumlu olan Rana Kutvan lise öğrenimini Nişantaşı Kız Lisesi’nde tamamladı. Önce LCC’de bir sene akabinde de İstasyon Sanat Merkezi’nde iki sene süren bir moda eğitimi aldıktan sonra çeşitli firmalarda stilist olarak görev aldı. 1997-2008 tarihleri arasında New York’ta ikamet etti. Türkiye’de almış olduğu moda eğitimini Parsons School of Design’dan almış olduğu derslerle pekiştirdi. Kutvan moda eğitiminin yanı sıra City University of New York’a bağlı Hunter College’da Psikoloji ve Sanat Tarihi üzerine çift anadal lisans eğitimi görerek cum laude (yüksek onur) derecesiyle mezun oldu. Hunter College’a devam ettiği süre zarfında dünyanın önde gelen psikologlarından Albert Ellis’in Enstitüsünde staj yaptı. Bu staj süresince Ellis’in bulmuş ve de geliştirmiş olduğu Rational Emotive Behavior Therapy (REBT)’i yakından inceleme fırsatı buldu. Kutvan, Albert Ellis Enstitüsündeki stajının yanı sıra New York’un önemli psikoloji enstitülerinin düzenlediği workshoplara katıldı. Kutvan 2008 Mayıs ayında Türkiye’nin ilk Kişisel Gelişim ve Stil Danışmanlığı merkezi Karakter A’yı kurdu. Kurumsal ve bireysel hizmetler veren Rana Kutvan’ın referansları arasında Braun, CNN TÜRK, Aras Kargo, TURKCELL, Kuveyt Türk, Doğan Holding gibi şirketler vardır. Kutvan bireylere ve kurumlara Stres Yönetimi, Kadın Liderliği, İş Özel Yaşam Dengesi, Zaman Yönetimi, Kadın Ruhu isimli workshop çalışmaları düzenlemektedir. Kutvan Karakter A’nın yanı sıra 2008-2012 tarihleri arasında Profesör Dr. Kerem Doksat’dan süpervizyon aldı. Kutvan psikoloji ve kişisel gelişim çalışmalarında holistik bir yaklaşım uygulamaktadır. Rana Kutvan anadili olan Türkçe’nin yanı sıra anadili düzeyinde İngilizce, iyi derecede Fransızca, İtalyanca konuşmaktadır.

Anne evi rahatlığında seçimler: Anneler Günü’ne özel içinizi ısıtacak hediye önerileri

“An-ne”; iki hecesine dünyaları sığdıran; güven, sıcaklık, huzur, sevgi ve daha nice güzel duyguyla bizleri kucaklayan, yorgun günlerin ilacı, mutlu anların ortağı, düştüğümüzde koştuğumuz, sevincimizi ilk paylaştığımız o eşsiz kahraman. İki hece ama içinde bir ömür saklayan… Anne demek bir evin kalbi demek, sevgiyle hazırlanmış sofralar, kahve fincanında biriken mutlu anılar, bir koltukta kurulan huzur, sıcak bir evin rahatlığı demek. Çünkü bir annenin dokunduğu her şey, dünyayı biraz daha yaşanır kılar. İşte bu yüzden Anneler Günü yaklaşırken bu yıl onlara sadece bir hediye değil, hissettirdikleri o tarifsiz sıcaklığı, huzuru, ‘anne evi rahatlığını’ hediye etmek gerek. Ne de olsa her şeyin en iyisini, güzelini, rahatını, konforlusunu hak eden onlar.



Geçmişten günümüze dönüşümler geçirmiş olsa da bu özel ve anlamlı günün değişmeyen en önemli özelliği, kalbimizde ayrı bir yeri olan annelerimizi onurlandırmak için bir fırsat sunuyor oluşu. Şüphesiz ki annelerimizin bize kattığı güzellikleri bir güne sığdırmak mümkün değil ama bu özel günde özenle seçeceğimiz küçük bir hediye, onların bizim için ne kadar değerli olduğunu hissettirmek için şahane bir fırsat olabilir. Önemli olan, seçtiğimiz hediyeye sevgimizi katmak; tıpkı onların her lokmaya, her bakışa kattığı sevgi gibi. İşte birkaç sıcak öneri:

‘Anne kucağı’ gibi: Konforu eve taşıyacak hediyeler

Anne kucağının o benzersiz sıcaklığı, en zor zamanların bile en güzel ilacı değil mi? Ve evet aslında hiçbir hediye tam anlamıyla o sıcaklığı vermeye yetmez ama yine de biraz da olsa yaklaşabilir. Film keyfi için sıcacık ve yumuşacık bir battaniye, polar bir sabahlık, rahat terlikler, evin her köşesini anne sıcaklığına büründürecek ev tekstili ürünleri, yastıklar, kırlentler ve çok daha fazlası ile annelerinize bu Anneler Günü’nde huzur ve konforu hediye edebilirsiniz.

‘Anne eli değmiş’ gibi: Kişisel bakım ürünleri

Annelerimizin dokunduğu her yeri güzelleştirdiği aşikar… ‘Anne eli değmiş gibi’ dendiğinde her ne kadar lezzetli yemekler akıllara gelse de, bir atkının düğümünde, bir buklenin düzeltilmesinde de aynı özen var. Bazen son bir anne dokunuşu her şeyi bambaşka yapabilir. Annenizin kendisine de en az başkalarına gösterdiği kadar şefkatle ve özenle yaklaşması için kişisel bakım ürünlerinden şahane hediyeler seçebilirsiniz. Parfümler, cilt bakım ürünleri, saç şekillendiriciler, makyaj setleri ve çok daha fazlası bu özel günde annenizin yüzünde güller açtırabilir.

‘Annemin tarzı’ gibi: Zamansız, şık ve özel parçalar

Bazı parçalar vardır, bize hep annemizi hatırlatır. Onun yıllardır severek taşıdığı bir fular, özel günlerde takındığı bir broş ya da gençliğinden kalma bir ceket… Şimdi, o hatıraların yanına çok daha özellerini eklemenin tam zamanı. Zarif elbiseler, şık altın takılar, birbirinden güzel aksesuarlar, rahat ayakkabılar, yazlık kombinlerini tamamlayacak parçalar ve çok daha fazlası Anneler Günü’nde harika hediyelere dönüşebilir.

‘Anne sofrasından fırlamış’ gibi: Sofralara renk ve lezzet katan detaylar

Anne sofrası; her tabakta ayrı bir hikaye, her kasede ayrı bir emek ama hepsinde aynı lezzet. Kimi zaman dört gözle beklenen bayram sofralarının, kimi zaman okuldan eve dönüşte karşılayan leziz yemeklerin yıldızı annelerin sofralarını daha da güzelleştirecek, mutfakta geçirdikleri zamanları kolaylaştıracak pratik ve şık ürünler harika hediyeler olmaz mı? Şık yemek takımları, renkli masa örtüleri, kahve makineleri, mutfak robotları, airfryer’lar ve çok daha fazlası tek bir tık uzağınızda.

Pazarama’da ‘anne evi rahatlığında’ alışveriş

Annenize hissettirmek istediğiniz tüm bu duygular, bir hediyeye sığabilir mi? Belki tam olarak değil, ama Pazarama’da, onun kalbine dokunacak seçenekler sizi bekliyor.

Pazarama, binlerce ürün seçeneği, avantajlı fiyatlar, çok kanallı erişim imkanı ve güvenli ödeme alternatifleriyle size anne evi rahatlığında bir alışveriş deneyimi sunuyor. Bir hediye seçin, içine sevginizi katın ve annenize onu ne kadar çok sevdiğinizi bir kez daha gösterin. Aradığınız her şey Pazarama’da.

Ayrıca Anneler Günü’ne özel şahane kampanyalar da sizi bekliyor. Pazarama üzerinden yapacağınız 750 TL ve üzeri alışverişlerde geçerli “HEDIYE125” kupon kodu ile 125 TL indirim fırsatı yakalayabilir, eğer Pazarama Plus üyesi iseniz aynı tutardaki alışverişleriniz için “PLUS200” kupon kodunu kullanarak 200 TL’lik özel indirimden faydalanabilirsiniz. Hepsi ve daha fazlası için hemen tıklayın, tam anneme göre’ diyeceğiniz hediyeleri kaçırmayın.  Her şeyin en iyisini hak eden anneler için, bu Anneler Günü’nde sadece bir hediye değil, bir “teşekkür” armağan edin.

*Bu yazı Pazarama katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale
whatsapp