X

‘Sürekli aç hissediyorum’: Neden yemek yeme isteğimi kontrol edemiyorum?

Her insan bazen aşırı yemek yeme isteği hissedebilir ve “Çok fazla yemek yiyorum ne yapmalıyım” diye düşünebilir. Örneğin bayram tatillerini düşünün. Güzel yemeklerle donatılmış sofradan kalkmış, yaşadığınız şişkinlik nedeniyle hareketsiz bir şekilde koltuğa oturmuşsunuzdur. Bir lokma daha yiyecek yeriniz kalmamıştır. Ancak sonra mutfaktan bir büyüğünüz gelir ve size o çok sevdiğiniz tatlıyı sunar… Evet toksunuz ama ondan da biraz yiyeceksiniz. Hepimizin muhtemelen daha önce yaşadığı bu durum, oburluk değil. Ya da gün içerisinde ‘sürekli aç hissediyorum‘ diyerek durmaksızın bir şeyler atıştırma halinde oluyorsanız, bilin ki bu da oburluk değil…

Bu durumların hedonik açlık gibi bilimsel bir ismi bile var. Yani tok olsanız bile yemek yemeye devam edebilirsiniz. Hedonik açlık, vücudunuzun enerji için ihtiyaç duyduğu kalorileri tüketmesinin aksine, zevk için yeme arzusudur. Peki, vücudumuzdaki sistemlerin ihtiyaç duymadığı yiyeceklere neden bu kadar çekiliyoruz? Çünkü yağlı, tereyağlı, kremalı, tatlı-tuzlu lezzetler beynin ödül sistemi üzerinde güçlü bir etkiye sahip ve midemiz onlara hayır dediğinde bile başımız evet anlamında sallanıyor.

Neden sürekli aç hissediyorum?

En son ne zaman, buharda pişmiş brokoli yediğinizi ve ardından koltuktan zor kalktığınızı veya daha fazlasını yemek için mutfağa geri döndüğünüzü hatırlıyorsunuz? Hatırlayamazsınız, çünkü muhtemelen böyle bir şey olmadı. Daha önce de belirttiğimiz gibi hedonik açlık yemesi zevkli, kalorisi yoğun yiyecekler tarafından tetiklenme eğilimindedir; başka bir deyişle yağlı, kızartılmış, tuzlu veya tatlı herhangi bir şey. Atalarımız besin bulmak için türlü mücadeleler verirken elbette hedonik açlık diye bir şey yoktu. Ama sonra birisi sütü nasıl tereyağına çevireceğini buldu ve bir başkası da patatesleri çubuk şeklinde kesip kızgın yağa attığınızda harika bir lezzete dönüşeceğini fark etti. Sonra her şey değişti.

1. Besinleri bedenimiz değil beynimiz istiyor

Evrimimiz boyunca, tat yelpazemiz “Bunun tadı berbat ama beni hayatta tutacak”tan “Bunun tadı güzel”e ve “Aman Tanrım, bu çok lezzetli”ye dönüştü. Drexel Üniversitesi’nde psikoloji profesörü olan Michael Lowe, hedonik açlık terimini, vücudunuzun enerji ihtiyacından kaynaklanan homeostatik açlıktan ayırmak için icat etti.

Lowe, “Lezzetli yemekler yediğimizde, beynimizdeki ödül sisteminin bir parçası olan nörotransmitter dopaminde bir dalgalanma yaşarız” diyor. “Kendimizi iyi hissettiriyor, bu yüzden o hissi elde etmek için yemek yemeye devam ediyoruz. Beyin değişiyor, bu yüzden yemeği yemeyi öngörmek bile bir dopamin hücumuna neden oluyor. İşte bu yüzden ben bunu hedonik açlık olarak adlandırdım. Daha fazla kalori için değil, daha fazla zevk için yaşanan bir açlık.”

Yani “Aç olmadığım halde yemek yeme isteği duyuyorum” diyorsanız belki de yaşadığınız şey tamamen hedonik açlıktır. Lezzetli yemekler yediğimizde, beynimizdeki ödül sisteminin bir parçası olan nörotransmitter dopaminde bir dalgalanma yaşarız. Bu da bizi iyi hissettirir, bu yüzden o hissi elde etmek için yemek yemeye devam ederiz.

2. Sonsuz çevresel ipuçları bizi cezbediyor

Vücudumuzun bize “Yaşamak için ye” uyarısı olan homeostatik açlığın aksine, hedonik açlık büyük ölçüde parıldayan çikolata sosu görüntüsü, taze bir pizzanın kokusu veya sadece televizyonun önüne düşmek gibi dışsal ipuçları tarafından harekete geçirilir.

San Diego Eyalet Üniversitesi Egzersiz ve Beslenme Okulu’nda beslenme profesörü olan Dr. Surabhi Bhutani, “Bir kahvecinin yanından geçiyorum ve dışarıdan balkabaklı lattesinin kokusunu alabiliyorum -ayrıca her yerde resimler var, bu da karşı koymayı zorlaştırıyor” diyor. Buna bir de yemek videolarını, fast-food tabelalarını ve baştan çıkarıcı tanıtımları eklediğinizde, neredeyse her yerde istek tetikleyicilerine maruz kaldığımızı söyleyebiliriz.

3. Çok fazla seçeneğe sahibiz

Bir insan neden fazla yer? Yukarıdaki iki olası nedene ilaveten, çeşitlilik etkisinin de aşırı yeme isteğine neden olabileceğinden bahsetmek gerekiyor. Başka bir ifadeyle, bizi tok olduğumuz halde zevk için yemeye yönlendiren başka neler olabilir?

Cevap basit: Elimizde bir sürü seçenek olması. Ne kadar çok seçim yapabilirsek, o kadar çok tüketme olasılığımız artar, bu çeşitlilik etkisi olarak bilinen bir olgudur. Çeşitlilik etkisinin yanı sıra duyusal tokluk da bir etmendir: Örneğin yeşil fasulye yemeği yediğinizi ve o ilk birkaç lokmanın o kadar da zevkli olmadığını hayal edin. Ama sonra birden peynirli poğaçalar ortaya çıkar ve size farklı bir heyecan vadeder. Eğer tüm bunları yeme, hatta üstüne daha fazla seçenekle devam etme eğilimindeyseniz işte bu, eylemdeki çeşitlilik etkisidir.

Aşırı yeme isteği nasıl engellenir?

Evde sürekli yemek yeme isteği yaşadığınızı düşünüyorsanız muhtemelen “Sürekli yemek yeme isteği nasıl giderilir” merak ediyorsunuzdur. Çoğumuz aynı duyusal ipuçlarıyla çevriliyiz, ancak bazılarımız hedonik dürtülerimizi takip etmeye daha yatkınız. Uzmanlar bunun irade eksikliği ile ilgisi olmadığını söylüyor.

Journal of Nutrition’da 2016’da yapılan bir araştırmaya göre, kendilerine iştah açıcı yiyecekler sunulduğunda, genellikle hedonik açlık yaşadıklarını bildiren kişilerin, bu istekte daha az zorlanan akranlarına göre, beyinlerinin ödül alanlarında daha fazla aktivite görüldü.

Araştırmalar dopamin, açlık hormonları ghrelin ve leptin ile yemeyi kontrol etmenin yanı sıra hafıza, duygusal işleme ve uyku gibi işlevleri kontrol etmeye yardımcı olan geniş bir nörotransmitter koleksiyonu olan endokannabinoid sistemimiz arasında karmaşık bir etkileşim olduğunu gösteriyor. Buna göre, bazı insanların diğerlerinden daha büyük bir sinirsel tepkiye sahip olması, kısmen DNA’daki farklılıklardan kaynaklanıyor. Yani bir insanın genetik yapısı, onu yemek yeme isteğini kontrol etme sorunlarına yatkın hale getirebilir.

Elbette; söz konusu lezzetli yemekler olduğunda onları yemek istemenin yanlış bir tarafı yok. Ancak sürekli yemek yeme isteği yaşadığınızı ve bunun yaşamınızı zorlaştırdığını düşünüyorsanız bu nörokimyasal dürtüyü yatıştırmak için yapabilecekleriniz var.

1. 7-8 saat uyumayı hedefleyin

Araştırmalar, insanların uykusuz kaldıklarında, beyinlerindeki ödül bölgesinin isteklere karşı daha duyarlı hale geldiğini gösteriyor. Yani ne kadar yorgun olursanız, şeker ve yağ oranı yüksek yiyeceklere o kadar kolay teslim olursunuz.

2. Stresi yönetin ve tetikleyicilerinizi belirleyin

Örneğin üzücü bir ayrılık gibiyüksek stresli bir dönem, hedonik yemeyi azaltabilse de, kronik stresin tam tersini yaptığı ve strese bağlı yemeyi tetiklediği bilinmekte. Stresin sizi vücudunuzun ihtiyaç duyduğundan daha fazla yemeye yönlendirdiğini düşünüyorsanız, bu stresli yeme alışkanlığını başka bir alışkanlıkla değiştirmeyi düşünün: Yürüyüş, meditasyon seansı veya yoga dersi için bu otomattan vazgeçin.

3. Alışkanlıklarınızı düşünün

Kendinize “Bu yüksek kalorili yiyecekler beni ne zaman cezbediyor? Belirli insanlarla birlikteyken mi? Belirli durumlarda mı? Sosyal medyada gezinirken mi?” gibi sorular sorun. Ardından sonuçlarını hayal etmeye çalışın: “Bunu yaparsam, bana nasıl hissettirecek? Suçlu mu? Kendim hakkında kötü mü? Eğer öyleyse, buna göre hareket etmezsem ne olur?” Bu tür bir farkındalığı yapmak zor olabilir, ancak buna bağlı kalırsanız, hedonik açlığı ve aşırı yemeyi yönetmede gerçekten etkili bir strateji geliştirebilirsiniz.

4. Terapi almayı düşünün

Düzensiz yeme, aşırı yeme veya stresli yeme alışkanlıkları günlük yaşamınızı ve mutluluğunuzu etkiliyorsa, terapi yardımcı olabilir. Bilişsel davranışçı terapinin aşırı yeme bozukluklarında etkili olduğu biliniyor. Farkındalık temelli, diyalektik davranış ve kabullenme, kararlılık terapileri gibi diğer türler de güçlü dürtülere ve duygulara dürtüsel olarak tepki vermemeyi öğrenmenize yardımcı olabilir.

Aşırı yemek yeme isteği mevcut bir yeme bozukluğunun da habercisi olabilir

Tıkınırcasına yeme bozukluğu, düzenli olarak aşırı miktarlarda yemek yemeyi içeren bir yeme bozukluğudur. Bu bozukluğa sahip kişiler, aşırı yemek yerken genellikle çaresizlik veya “kontrolden çıkma” duyguları yaşarlar, ardından suçluluk, tiksinti ve utanç duyguları gelir. Tıkınırcasına yeme bozukluğunun belirtileri şu şekilde sıralanabilir:

  • Kısa sürede ve/veya çok sık olarak aşırı miktarda yemek yemek
  • Aç değilken yemek yemek
  • Çok hızlı yemek
  • Doyma noktasına gelene kadar yemeye devam etmek
  • Sık sık yalnız yemek
  • Yeme alışkanlıklarından utanmak
  • Yiyeceklerin “gizli zulalarını” tutmak

Kendinizde veya sevdiğiniz bir kişide bu belirtilerden herhangi birini fark ederseniz, endişeleriniz hakkında bir sağlık uzmanına veya ruh sağlığı terapistine ulaşın. Yeme bozuklukları son derece yaygındır ve tedavi edilebilirler.

Sonuç olarak; aşırı yemek, kısa vadede sadece rahatsızlığa neden olabilir, ancak uzun vadede insülin ve leptin direnci, yüksek trigliseritler, obezite ve diyabet riskinin artması gibi diğer metabolik sorunlara, kilo alımına neden olabilir. Arada bir aşırı yemek yemekten dolayı kendinizi suçlamayın, ancak bu bir alışkanlık haline gelirse, doktorunuzla konuşun veya diyetisyen gibi temel nedenleri belirlemenize ve çözüm üretmenize yardımcı olabilecek biriyle birlikte çalışın.

Kaynaklar: realsimple, eatingwell, verywellhealth

İlginizi çekebilir: Yemek yemeden önce kendinize sorabileceğiniz 6 soru

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale