Nil Ertürk’le ofis şıklığı
2009 yılında yazmaya başladığı bloguyla, Nil, Türkiye’nin en çok takip edilen moda bloggerlarından biri. Hatta ünü Türkiye sınırlarını aşmış, İtalyan Vogue, İspanyol Elle gibi dergilerde de kendisinden söz ettirmiş. Bir yandan, Story of My Closet adlı online mağazasında kendi beğenisine uygun ürünlerin satışını yapıyor, bir yandan da stylist olarak çalışıyor. Tutkulu, samimi ve yaptığı işten çok keyif alıyor.Tarzını çok beğendiğimiz ve severek takip ettiğimiz Nil’e, ofis şıklığı ve bu sezon için önerilerini sorduk. Bakalım neler demiş?
1. Bir kadını iş yerinde şık kılan faktörler nelerdir?
Bence giyilen ürünlerin kumaşları bir kişi hakkında çok şey söyler. Özellikle iş yerinde, her şeyden önce kaliteli kumaşı olan, üzerinizde bir ağırlığı olan ürünler tercih edilmeli. Üstelik artık bu tarz ürünleri uygun fiyatlara bulmak daha kolay. Ucuz ve kalitesiz olup sizin değerinizi düşüreceğine hem kaliteli hem de kalıcı olan ürünler almak daha mantıklı ve şık gözükmenin anahtarı.
2. İş yerinde hem elegan, hem rahat olmak mümkün mü?
Elbette, özellikle bu sezon daha da mümkün. En büyük rahatlığı sağlayacak olan parça loaferlar. Babet rahatlığında ancak daha şık bir görüntüsü olduğu kesin. Bir de bol kesim gömlek ve pantolonlar çok moda. Belinize kemer takarak vücudunuza göre bu parçaları rahatlıkla ayarlayabilirsiniz
3. Çalışan kadınlar için, tüm günü kurtaracak parçalar ve dolabında olmazsa olmazlar nelerdir?
Bence mesai için en büyük kurtarıcı üzerinizden akacak kırık beyaz bir ipek gömlek. Ne giyeceğinizi bilemediğiniz günler için birebir; hem etek hem gömlekle, hem de kolsuz elbiselerin içine giyilebilir. Ceket hırka veya kazakla tamamlanabilir. Siyah, üzerinize dikilmiş hissi yaratan bir pantolon da iyi bir seçenek. Benim tercihim yüksek belli olanlardan yana. Ayrıca ofiste duracak, tarzınıza uyumlu ve tercihen siyah renkte bir babet kimseler görmediğinde ayaklarınızı dinlendirmek için gerekli. Mesai sonrası içinse, vücudunuza iyi oturan bej rengi bir trençkot her kıyafetinizle kombinleyebileceğiniz kurtarıcı bir parça.
4. Türk kadınını şık buluyor musun?
Türk kadınının henüz renkleri birbiriyle kullanmayı öğrenemediğini düşünüyorum, bu yüzden tarzı fazla tekdüze ve sıkıcı olabiliyor. Renk kullanmaktan korkmasının sebebi aslında bunu yaptığında aşırıya kaçması. Dünyanın her yerinden harika bloggerlar elinin altında olduğundan, kendi tarzına yakın olan bir blogger bulup izlemesini önerebilirim. Dergiler bu açıdan fazla editoryal kaldığı için, günlük giyim ilhamı arayan biri için bloggerların günlük tarzları daha ilham verici olabilir.
5. Bu sezon için önerilerin neler?
Bordo rengi kombinlerinize şu ya da bu şekilde sokmaya başlayın. Çanta ya da çizme olarak, pantolon ya da sadece rujunuzla sezonun ruhunu mutlaka yaşayın. Aksesuar kullanımını biraz abartın, büyük kolyelere kalın bilekliklere vücudunuzda yer açın. Bol kesim bir palto edinin, gerekirse üzerinden kemer takıp belinize oturtun. Maskülen parçalara yer verin, loaferları mini eteklerinizle kombinleyin. Siyah danteli ceket ve diz altı eteklerde kullanıp geceyi gündüze taşıyın.