X

Dünya ikiye ayrılır: Nikotin bağımlısı olanlar ve olmayanlar

Okumaya başlamadan önce üzerinde biraz düşünmenizi istiyorum:

  • Sigara içenler içmeyenlerden daha aktif ve sosyal insanlar olduğunu düşünüyor musunuz?
  • Birçok ortam ikiye bölünür: Sigara içenler ve içmeyenler. Sizce hangi grup daha çok eğlenir?
  • Çocuğunuz varsa hangi grupta olmasını tercih edersiniz?
  • Sigara içmeyenler bu hayatta birşeyleri eksik yaşıyorlar diye düşündüğünüz oluyor mu?
  • Sigara içen arkadaşlarınız ve içmeyen arkadaşlarınız arasında bir fark görüyor musunuz?
  • Az içenler ve ağır tiryakiler, sizce biri daha bağımlı diğeri daha az bağımlı mı?
  • Biraz bağımlıyım diye bir şey olabilir mi? Biraz hamileyim olabilir mi?

“Şu iğrenç şeyleri niye içerler hiç anlamam… Kendilerini zehirlerler üstüne bir de para harcarlar… Kokusu dayanılır gibi değil…” Sigara içmeyen bir kişi için sigara içen birisini anlamak çok güçtür!

Sigara içenler “şu yemeğin üstüne de sigara bir başka güzel oluyor… İçmeyenler de bu zevki alamıyor işte” derler, sigaralarını yakarlar, derin bir nefes alırlar ve “Ne şanslıyız, bizim fazladan bir ödülümüz var, fazladan bir keyfimiz var, sigara içmeyen zavallıların ödülü yok,” diye düşünürler.

Ancak sigara içmeyen “zavallının” sigara gibi bir ödüle ihtiyacı olmadığını düşünmezler ya da düşünmek istemezler!!

Ödül mü, zehir mi? Keyif mi, bağımlılık mı?

Şu bir gerçektir ki: İnsan vücudu saat başı dozlarla zehirlenmek üzere tasarlanmış değildir ve sigaranın içersindeki yüzlerce hatta yandığı andan itibaren binlerce kimyasalla gezegenimiz gelmiş geçmiş en zehirli ürünüdür. Ne acıdır ki kendilerini keyif yapıyorum zannederken sigara içerken bile sigara içmeyenlerin yaşamları boyunca sahip oldukları iç huzur ve özgüvene sahip olamazlar.

Olamazlar çünkü nikotin bağımlılığı ciddi bir rahatsızlıktır.

İlginizi çekebilir: Sigarayı bırakmak için adım adım: Sigara neden içilir?

Nikotin nedir?
Kandaki nikotin miktarı sigara içtikten genelde yarım saat sonra yarıya, bir saat sonra ise dörtte bire düşer.

Tütünün içindeki renksiz yağlı bileşim nikotin, içenleri sigaraya bağlayan uyuşturucu maddedir. İnsanlığın bildiği uyuşturucu maddelerin hepsinden daha hızlı bağımlılık yaratır; tek bir sigara bile bağımlı olmak için yeterlidir.

Yani siz daha “deneyeyim bakayım bu nasıl bir şeymiş” derken, hatta “iğrençmiş ben buna asla bağımlı olmam” derken bile sizi madde bağımlısı yapar.

Sigaradan çekilen her nefes ciğerlerden beyne ufak bir doz nikotin taşır ve bu tek doz etkisini bir bağımlının damarlarına enjekte ettiği eroinden daha çabuk gösterir.

İnsan bir sigaradan ortalama olarak yirmi nefes çekerse bir tek sigaradan yirmi doz uyuşturucu madde almış olur.

Nikotin etkisini çabuk gösteren bir uyuşturucu maddedir ve kandaki nikotin miktarı sigara içtikten genelde yarım saat sonra yarıya, bir saat sonra ise dörtte bire düşer. Bu da birçok tiryakinin neden günde yaklaşık yirmi tane sigara içtiğini açıklar (Bunlar sağlıklı bir insanın ortalama değerleridir).

Nikotinin atılması hissedilebilir mi? 
İlk sigaranızı içtiğinizde içinize çektiğiniz duman da öksürmenize neden olur.

Nikotin konusunda yaygın olan birçok yanlış bilgi vardır. Birçok içici bırakırken nikotinsizlikten dolayı acı çekeceğini, korkunç spazmlar yaşayacağını ve bunların aylar sürebileceğini sanır. Bunlar tamamen gerçek dışıdır!

Vücudumuzda kandaki nikotin azalmasını hissedebileceğimiz bir mekanizma yoktur ve bu yüzden çoğu içici uyuşturucu madde bağımlısı olduğunun farkına bile varmadan yaşar ve ölür. Nikotin feci bir zehirdir, öldürücüdür ve gücü bağımlılık yapma hızındadır. Ancak iyi haber şudur ki bırakması çok kolaydır çünkü kanımızı hızlıca terk eder ve terk ederken de bize hiçbir şey hissettirmez.

Dolayısıyla sigarayı bırakırken kişiye sorun yaratacak hiçbir zaman “nikotin” değildir!

Nikotini kesmek hiçbir fiziksel ağrı vermez.

Sigara içmenin en acıklı yanı ne biliyor musunuz?  Sigara içen insanın sigaradan aldığı tek keyfin, sigaraya bağımlılık kazanmadan önce sahip olduğu iç huzura, sükûnet ve özgüvene kavuşmaya çalışmasıdır.

İnsan vücudu yer yüzündeki en sofistike nesnedir. Amipler ve solucanlar dahil hiçbir canlı türü besinle zehir arasındaki farkı bilmeden yaşayamaz.

Binlerce yıldır devam eden doğal seleksiyon sürecinde insan vücudu ve beyni yemekle zehir arasındaki ayrımı yapacak teknikleri ve zehri dışarıya atacak yöntemleri geliştirmiştir.

Bağımlılık kazanmadan önce kimse tütünün kokusundan ve tadından hoşlanmaz. Herhangi bir çocuğun ya da hayvanın yüzüne, -tabi bağımlı olmadan önce- sigaranın dumanı üflediğinizde öksürmeye ve tükürmeye başladığını görürsünüz.

İlk sigaranızı içtiğinizde içinize çektiğiniz duman da öksürmenize neden olur.

Nikotin tuzağına düşmek için çok çaba harcanır. Gençleri durdurmak bu yüzden zordur. Sigara içmeyi öğrenme aşamasında oldukları için sigaranın tadını hâlâ iğrenç bulurlar ve ne zaman isterlerse bırakabileceklerini sanırlar.

“Sigaranın size kesinlikle hiçbir şey vermediği harika bir gerçektir.”

Birçok tiryaki tütünün tadından ve kokusundan gerçekten keyif aldığını sanır. Bu bir yanılgıdır. Sigara içmeyi öğrendiğimizde nikotin alabilmek için vücudumuza kötü kokuya ve kötü tada karşı duyarsız olmayı öğretiriz, tıpkı kendilerine iğne yapmaktan hoşlandığını sanan eroinmanlar gibi… Eroin eksikliğinin yarattığı geri çekilme spazmları oldukça şiddetlidir ve eroinmanların gerçekte zevk aldıkları tek şey bu acının dinmesidir.

Sigaradaki tek acı özlem duygusudur ve bu da tamamen zihinsel bir özlemdir. İçtikleri sürece keyif ve destek aldıkları düşündükleri “şeyi” özlerler o kadar!!

Günün en önemli mesajı: “Sigaranın size kesinlikle hiçbir şey vermediği harika bir gerçektir.”

Sigara içmenin dezavantajları avantajlarından daha fazladır demiyorum, bunun öyle olduğunu herkes bilir. Sigara içmenin kesinlikle size hiçbir şey vermediğini yani hiç bir avantajı olmadığını söylüyorum!

Nikotin bağımlılığından kurtulmak için tek yapmanız gereken sigaranın size bir şeyler sağladığı aldatmacalarından ve yanılgılarından kurtulmak. Sigarayı bıraktığınızda aslında hiçbir şeyden vazgeçmek zorunda olmadığınızı fark etmeniz için sigara sorunuyla yüzleşmekten çekinmeyin ve kendinize şu soruları soru lütfen:

  1. Sigara içmek bana ne veriyor?
  2. Gerçekten keyif alıyor muyum?
  3. Bu şeyleri yaşam boyunca ağzıma sokup kendimi zehirlemek ve üstüne bir de bunun için servet harcamak zorunda mıyım?

İyi haber şu ki: bu hayattan keyif alabilmeniz için bu kanser çubuklarını ağzınıza sokmak zorunda değilsiniz!

Bu konuda desteğe ihtiyacınız varsa bana www.ilknurustunucar.com/tr/ adresinden ulaşabilirsiniz. Sağlıkla ve sevgiyle kalın.

 

Uzman Psikolog İlknur Üstünuçar: Uzman Klinik Psikolog İlknur Üstünuçar Freie Üniversitaet Berlin - Tıp Fakültesi’nde Psikoloji Uzmanlık eğitimini tamamladı. Yıllarca klinik deneyimleri yanı sıra bir çok ülkede çok sayıda eğitim ile hep kendini geliştirmeye devam etti. (Gestalt-terapi, Geliştiren Koçluk, Allen Carr terapisti, Nefes ve Gevşeme Teknikleri uzmanı) 2000 yılı itibariyle kendi Eğitim ve Danışmanlık şirketini kurdu ve binlerce insan ile çalışma imkanı buldu. Halen kendini ve çevresini iyi hissettiren ve geliştiren çalışmalar sürdürmekte. Bu kapsamda stresi yönetme, orta yaş krizlerini anlama ve fırsata çevirme, beynin yapısı ve duygu yönetimi, konularında 60 dakikalık pratiğe yönelik, keyifli ve interaktif seminerler verir. Evli ve iki oğlu var.

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale