X

Nezaket size iyi gelecek: Nezaket sizi ve çevrenizdekileri nasıl etkiliyor?

Nazik olmak basit bir eylem gibi görünmesine rağmen nezaketin etkilerine bakıldığında oldukça derinlikli olduklarını hissedebiliriz; savaşın, açlığın ve adaletsizliğin yol açtığı acılara son vererek dünyayı daha iyi bir yer haline getirebileceğini, ailelerimizin, arkadaşlarımızın, tanıdıklarımızın ve yabancıların yanı sıra kendimizin de büyük ölçüde iyileşmesine dayanak sağladığını fark edebiliriz.

Herhangi bir sözlüğü açsak nezaketin arkadaş canlısı, cömert ve düşünceli olmanın kalitesi olarak tanımlandığını görürüz. Ancak temelde bu tanımın ötesinde bir alan yaratır nazik olmak… Farklı insanlar için farklı şeyler ifade edebilir. Anlamı, onu nasıl göstermeyi seçtiğinizdedir. İster empati kurma, kabul etme, küçük jestler yapma ya da ister düşünceli olma yoluyla olsun, nezaketin olasılıkları tamamen size kalmıştır. Karşılığında güzel şeyler beklemeden güzel şeyler yapmak anlamına geldiği müddetçe içeriği her zaman ışık saçar.

Nezaket sadece iyi olmakla eşdeğer bir anlam taşımaz. Sadece kibar ya da iyi olduğunuzda samimiyetsizlikle yargılanabilirsiniz, oysa nezaket göstermek bir anlamda kasıtlı ve gönüllü olarak iyilik yapmaktır. Ve bu durum sadece bize kolay geldiğinde değil aynı zamanda zor anlarda da geçerlidir. Kavramın dünyadaki önemine daha derinden bakarsak aslında nazik olmanın bir hareket olduğunu anlarız. Onun zincirleme bir reaksiyona dönüşme gücü taşıdığını görürüz. Yeter ki içimizden birisi çıkıp onu başlatabilsin.

İnsanlar olarak sürekli hata yaparız. Bu hatalar meydana geldiğinde kendimize ve başkalarına verdiğimiz yanıtta da nazik olabiliriz. Konuşmadan önce düşünmek, intikam almadan önce kendi içine dönmek ve kısa vadeli gurur yerine uzun vadeli ilişkiler hakkında kafa yormak da birer nezaket eylemidir. Hiçbirimizin mükemmel olmadığını hatırlayabildiğimizde bu eylemleri gerçekleştirmeye de daha çok meylederiz.

Nezaket, diğer insanlara fayda sağlamak ve olumlu duygular yaymak için vermeyi, yardım etmeyi, önemsemeyi ve duygusal bağlantı kurmayı içerdiğinden onu üç temek kategoriye ayırarak inceleyebiliriz:

  • Vermek: Alıcının saklaması için yiyecek, para, hediye veya diğer kullanılabilir eşyaları ona temin etmek.
  • Yardım: Bir sorunu çözmelerine veya bir hedefe ulaşmalarına yardımcı olmak için başkaları için bir şeyler yapmak.
  • Önemseme: Başka bir kişinin kişisel, fiziksel ve/veya duygusal ihtiyaçlarına karşı anlayış geliştirmek.

Bir grup araştırmacı, 37 farklı ülkeden gelen 259 adet nezaket eylemi hikayesini incelemiş ve bu hikayelerin %55’inin vermeyi, %30’unun yardım etmeyi ve %8’inin ilgilenmeyi içerdiğini ortaya koymuştur. Sonuçlardaki en önemli veri fiziksel nezaket eyleminin ötesine geçildiğinde ona duygusal bir bileşenin eşlik ettiğidir. Birine teşekkür etmek, birini açıkça affetmek veya birine gülümsemek gibi bazı eylemler, yukarıda açıklanan üç eylem kategorisinden hiçbirine tam olarak ait değildir. Bu tür eylemler neredeyse tamamen duygusal gibi görünür, ancak onları şefkatten ayıran şey nezaketteki davranışların dışa dönük bir ifadesinin oluşudur.

Nazik olabilmeyi tetikleyen motivasyonlar oldukça farklılık gösterir. Bazıları kendiliğinden, ihtiyacı olan birine yardım etme arzusuyla tetiklenirken bazıları da dünyaya iyiliği yayma kararı ile kendisini ifade eder. Çoğu zaman ise insanlar neden nazik olmayı seçtiklerini bilmezler. Ve bazen nazik olmayı sağlayan motivasyon, başkalarını iyi hissettirmekle ilgili olduğu kadar, verenin kendisi hakkında iyi hissetmesiyle de ilgili olabilir.

Aynı araştırmacılar gönderilen hikayelerdeki belirli tabirleri ve cümleleri temel motivasyon kaynakları yönünden incelemiş ve sonuçlara göre bazı başlıklar belirlemişlerdir:

  1. Empati (başkalarının duygularını anlama ve paylaşma): “Bir yabancının acısını hissetmek.”
  2. Başkalarına sevildiğini ve/veya mutlu olabileceğini hissettirmek: “Üzgün ​​olduğunu hissettiğim insanlara gülümsemeye başladım.”
  3. Kişisel olarak duygusal fayda sağlamak: “Birinin gününü güzelleştirmek benim günümü güzelleştirir.” “Onlara sevgiyi ve nezaketi yaymayı öğretmek istedik, sadece başkalarına yardım etmekle kalmıyor, aynı zamanda kendimizi de harika hissediyoruz!”
  4. Yardım etme arzusu: “Telefonuyla birini aramak için mücadele eden yaşlı bir kadın gördüğümde etrafta dolaşıyordum. Yanına gittim ve telefonuyla ilgili yardıma ihtiyacı olup olmadığını sordum.”
  5. Dünyayı veya toplumu daha iyiye doğru değiştirmek istemek: “Bir gülümsemeyle dünyayı değiştirir.” “Umarım dünyayı daha barışçıl bir yer haline getirir.”
  6. Takdir göstermek: “Kasiyerlere şu anda çalıştıkları için teşekkür ediyorum ve onlara yaptıklarını takdir ettiğimi, çünkü işlerinin hayatımı kolaylaştırdığını söylüyorum.” “…askerlik hizmetine teşekkür etmek için bir restoranda asker yemeklerinin parasını ödemek büyük bir değişim sağlıyor.”

Sadece basit bir davranıştan daha fazlasını içeren nezaketin benlik saygısını, empatiyi ve merhameti artırdığı ve ruh halini iyileştirdiği; stres seviyelerini doğrudan etkileyen kan basıncını ve kortizolü azalttığı bir çok farklı araştırma ile de ortaya koyulmuştur. Yalnızlığı doğrudan etkileyebilecek, düşük ruh halini iyileştirebilecek ve genel olarak ilişkileri geliştirebilecek bir alan sağladığını kendi yaşamınızdaki yeri üzerinden dahi anlayabilirsiniz.

Fizyolojik olarak nezaket beyninizi de olumlu yönde değiştirebilir. Nazik olmak, beyinde size memnuniyet ve esenlik hissi veren nörotransmiterler olan serotonin ve dopamini artırır ve beyninizdeki zevk/ödül merkezlerinin uyarılmasına neden olur. Vücudunuzun doğal ağrı kesicisi olan endorfinler salınmaya başlar.

Beklenmedik bir anda gelen nezaket, insan değişimindeki en güçlü, en az maliyetli ve de ne yazık ki en az değer verilen davranıştır. Nezaketi içselleştirebilmemiz için nazik olma fırsatlarına karşı uyanık olabiliriz. Tamamen düşüncelerimize, kendi dünyamıza veya egolarımıza dalmışsak, bu ihtiyacı fark etmemiz de bir o kadar zorlaşır. Tabii eylemsiz bir nezaketin varlık gösteremeyeceği de diğer bir önemli noktadır.

Gerçekten kibar olmak istiyorsak yargılama huyumuzu askıya almaya çalışabiliriz. Başka birinin durumunun iyi ya da kötü, doğru ya da yanlış olduğunu yargılamak bize düşmez. Ama hepsinden önemlisi nezaket önce kendimize nazik davranmaya özen gösterebilmek; iç sesimizi merakla dinleyebilmektir. Pek çok insan tereddüt etmeden kendilerini başkalarına verir ve yine de kendilerine karşı bu kadar cömert olmayı çok zor bulur.

Bize sürekli olarak henüz mükemmel olan o hayatı yaşamadığımızı, diğer insanlarla nasıl boy ölçüşemediğimizi gösteren bir iletişim ve sosyal medya dünyasında yaşıyoruz. Karşılaştırma tuzağına düştüğümüz anda hem kendimize hem de başkalarına hem maddi hem de manevi şiddet uygulamaya da başlayabiliyoruz. Diğer insanlarla çalıştıktan veya sosyalleştikten sonra, kendinizi başkalarına verdikten sonra, dinlenmek için yalnız başına geçireceğiniz sessiz zamana ihtiyaç duymak da bencillik değil, gerekli bir tutum aslında. Ve bunu yapmak aynı şekilde yine arkadaş canlısı, cömert ve kendinize karşı da düşünceli olduğunuz anlamına gelebilir.

Birinin sizin için beklenmedik bir şekilde nazik bir şey yaptığı anları gözlemleyin. Ne sıklıkla oluyor? Bu sizi nasıl hissettiriyor? Güne bakışınızı değiştiriyor mu? Rastgele bir iyilik yapmanız için bu yazıyla size meydan okuyorum. Sadece üç hafta boyunca günde iki dakika harcayın. Bu sizi ve karşınızdakileri nasıl hissettirecek bir bakın?

Kaynaklar:

Kindnesslab-The Many Shades of Kindness
Sean Achor- The Power of Kindness
Inspire Kindness Team- Kindness 101: What Is Kindness and How Do You Teach It?

İlginizi çekebilir: Kibirden arınmak mümkün mü: Kibir nedir, ondan nasıl özgürleşilir?

Şerife Günaydın Karaköse: Yazar Şerife Günaydın Karaköse, 1980 Adana doğumlu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve Çağ Üniversitesi Özel Kamu Hukuku Yüksek Lİsansı'nı bitirmekle hukuk dünyasına girdi ve avukatlık mesleğine de halen devam ediyor. "Three", "The Shadow House","Happiest Hour","Uzaya Kaçan Küpe" ve "Keyfi Yanılsamalar" isimli kitapları hem Amazon hem de Barnes and Noble da online olarak yayımlandı. Yazarın denemelerini aktardığı www.allbyourselves.blogspot.com adlı bir blogu mevcut; aynı zamanda @mind_index Instagram profilinde de sanattan bilime, felsefeden psikolojiye kadar pek çok konu hakkında da içerik üretiyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale