X

Netflix’te kaçırmamanız gereken en sürükleyici yapımlar

Geçen haftaki yazımı yazarken çok da olumlu bir ruh haliyle, hatta belki de insanlara yol gösterecek bir yazı olarak öngörüp yazmıştım. Meğer pek de öyle değilmiş 🙂

Yazılarımın sıkı takipçisi olan, neredeyse bütün yazılarıma yorumlar yapan, bazen üstüne uzun uzun sohbetler ettiğimiz ve de beni iyi tanıdığına inandığım bir arkadaşım o yazıma bir yorum yaptı okuduktan hemen sonra. Kendince olumlu diyebileceği yorum beni farklı düşüncelerle buluşturdu günün sonunda. Çünkü haklıydı da. Aslında hayatımın çoğu zamanında benim anlatmak istediğim neyken, bambaşka bir tavır sergilemem ya da  kafamdakinden oldukça farklı bir izlenim yaratmam çevremdekilerin yıllardır mustarip olduğu bir konu olmuştur hep…

Hayatımın büyük bir kısmında kendimi ifade edememem ya da yanlış ifade ediyor olmamdan ötürü hep eleştirilmiş ya da yanlış anlamalara sebebiyet vermişimdir. Gördüm ki geçen hafta ki yazımda da öyle olmuş. Ben güzel mesajlar olumlu düşünceler ile buluşturmak isterken sevgili okurlarımı, meğerse ortaya aynı şikayetleri yapan, aynı isyanları eden ve çözümü belki de hep çözümsüzlükte arayan bir Gizem çıkmış ve o ruh halinin yazabileceği bir yazı ile buluşturmuşum sizleri…

İşte tam da bu sebeple; madem kendimi ifade edememem benim düşündüğüm gibi sadece gerçek hayatta değil de aynı zamanda yazılarıma da yansımaya başladı diyerek, bir süre buralarda olmamak değil de, farklı konularda yazılar yazmaya karar verdiğimi belirtmek isterim.

Hadi bugünün konusu, kitaplardan uyarlanan ve benim gözümde en sürükleyici olan Netflix dizileri ile ilgili yazım, başlasın o zaman 🙂

The 7 Lives of Léa

Fransız yazar Nataël Trapp imzalı, Les 7 Vies de Léo Belami adlı kitaptan uyarlanan ve 2022 yılında Netflix’te seyirciyle buluşan bu dizi konusu, görselliği ve hissiyatı ile ‘bana göre’ tüm zamanların en iyi dizileri arasında yer alıyor olabilir.

Aslında her şey başrol kızımız Léa tarafından bulunan iskelet kalıntılarıyla başlar ve ertesi sabah uyandığında ise kendisini 1991 yılında bir erkek bedeninin içinde bulmasıyla devam eder. 7 gün boyunca farklı insanların bedeninde hayat bulan kızımızın, ilk gün bedeninde hapsolduğu kişi olan Ismaël ile bağını mı, 90’ları tekrardan görsel olarak da olsa dizinin bizlere yaşatıyor oluşunu mu, yok artıklarımın ardı arkasının kesilmeden verdiği heyecanla diziyi hemencecik bitirmiş olmamı mı daha çok sevdim bilemiyorum.

Ama 2. sezon için herhangi bir açıklama yapılmamış olan bu diziyi henüz izlemediyseniz, ilk fırsatta listenize almanızı ya da kendinizi dizi için ekran başına almanızı öneririm.

Behind Her Eyes

İngiliz yazar Sarah Pinborough tarafından 2017’de yayınlanan ve aynı isimli kitabından uyarlanan, adını söylerken bile tüyleri ürperten İngiliz yapımı dizi ile ilgili hiçbir yorum yapamıyorum çünkü çok kritik bir spoiler vermekten korkuyorum.

Ancak diziyle ilgili birkaç söz söylemem gerekirse ters köşe sonlar, psişik güçler, her fırsatta beklenmedik sürprizlerle dolu yapımları seviyorsanız Behind Her Eyes tam da size göre diyebilirim. Üzücü şey ise dizinin muhtemelen yeni bir sezonunun çekilmeyecek olması ve dizinin yalnızca ‘Limited Series’ olarak geçmesi…

Maid

Amerikalı yazar Stephanie Land’in en bilinen ve 2019 yılında yayınlanan Maid: Hard Work, Low Pay and a Mother’s Will to SurviveMaid: Hard Work, Low Pay and a Mother’ adlı kitabından uyarlanan dizi açıkçası bana biraz da Will Smith’in oynadığı 2006 yapımı The Pursuit of Happyness filmini anımsatmıştı. Her iki yapımın da kimi sahnelerinde ‘O kadar da değil artık’ diye haykırırken kendimi bulmuş olmam bu yapımların bazen gerçeklikten uzaklaşıyor oldugunu hissettirse de, çoğunlukla verilmek istenen mesaj, oyunculukların hissettirdiği gerçeklik, sürükleyicilikleri daha çok etkilemiştir beni.

Maid adlı diziye gelecek olursak ise, problemli ilişkisini terk edip kızına bakabilmek adına evlere temizliğe giden Alex’in yaşadığı zorlukları anlatıyor. Elbette Alex’in yaşadıkları korkunç derece zordu zor olmasına da, aslında her bir kişinin yaşadığı hayat gailesinin toplumuna, yaşadığı bölgeye, kültürüne göre değişiyor olabileceğinden Saç Örgüsü adlı kitabı anlattığım yazımda da bahsetmiştim.

Dizide en akılda kalan sahnenin ise, belki de tüm zamanların en etkileyici ve en anlamlı sahnesi olan koltuk sahnesi olduğunu hiç kuşkusuz söyleyebilirim. Bu sahnedeki hissiyatın tam olarak aynısını hepimizin hayatlarımızın bir döneminde yaşadığımızdan ya da yaşayacağımızdan da emin olduğumu belirtmek isterim.

Self Made

Gerçek bir hikayeden ve aynı zamanda bir romandan uyarlanan Self Made’i bana doğduğum günden beri hayatımda olan canım dostum çok beğeneceğimden emin olduğu için tavsiye etmişti. Tabii ki yanılmadı…

Tarihin akışını değiştiren kadınlar arasında yer alan Madam C. J. Walker, 1800’lü yıllarda bir kadın olmanın verdiği zorlukların yanı sıra aynı zamanda siyahi girişimci bir kadın olmanın verdiği zorluklarla da savaşıyordu.

Guiness Rekorlar Kitabı’nda ‘ilk kadın milyoner’ olarak yer edinen Sarah (gerçek ismi) tarihe adını altın harflerle yazdırmış, yeryüzüne gelmiş geçmiş tüm kadınlara ışık, umut ve öncü olmuştu.

Ne diyeyim, Madam Walker’ın hayatına dair biraz bilgi edinmek isterseniz, bir çırpıda izleyip bitireceğiniz Self Made adlı mini diziye bir an önce başlayabilirsiniz.

The Queen’s Gambit

Hala daha Queen’s Gambit dizisini izlemeyenler olduğunu düşünmesem de kısa da olsa diziyle ilgili yorum yapmak isterim, çünkü bu dizinin verdiği hissiyat sanırım tüm insanlarda olduğu gibi beni de bir ayrı etkilemişti…

Walter Tevis tarafından kaleme alınan, kurgusal satranç dehası Beth Harmon’un hayatını konu alan kitabın uyarlaması olan bu dizi 2020 yılında bizlerle buluşmuştu ve tüm kitleler tarafından çok sevilmişti. 50’li ve 60’lı yıllarda geçmesi, dekorları, kıyafetleri, Anya Taylor-Joy’un ve tüm oyuncuların muhteşem performansları, etkileyici bir başarı hikayesi, en önemlisi son zamanlarda ısrarla dile getirdiğim aşksız da bir dizi yapılabileceğinin en büyük ispatı. İşte tüm bunlar birleşiyor ve ortaya IMDB puanı 8.5 olan ve tüm dünyanın konuştuğu bir dizi çıkıyor. Daha ne olsun?

Unorthodox

Son 1 yıldır yaşananları ele alacak olursak belki de başkası olsa benim yerimde bu diziye değinmezdi bile. Ancak benim her zaman görüşüm, birkaç devlet ‘büyüğünün’ yaptığı vicdansızlıkların gaddarlıkların sorumluluğunu tüm bir topluma indirgememek gerektiği olmuştur. Kendi yaşadıkları acıları başkalarına yaşatmak üstelik belki de yüz katını, bin katını nasıl bir mantığa, nasıl bir akla, nasıl bir kalbe sığar anlam veremesem de, her gün uyandığımda hala 2024 yılında dünyanın farklı yerlerinde binlerce, milyonlarca suçsuz günahsız insanın savaşlar yüzünden yakınlarını hayatlarını kaybediyor olmalarına inanamıyor olsam da Yahudiler’in hayatlarını ve bu zamanda bile halen yaşadıkları zorlukları anlatan en güzel yapımlardan biri olan Unorthodox Deborah Feldman tarafından kaleme alınan bir otobiyografi. Kesinlikle izlemeye değer…

Bonus: Lupin

Diğer dizilerde olduğu gibi bir kitaptan uyarlama diyemesek de bu dizinin kitap ile olan ilişkisine, son yılların en başarılı oyuncularından olan Omar Sy yani dizideki ismiyle Assane Diop, hayatını 1900’lü yıllar başında Maurice Leblanc tarafından ele alınan ve 25 kitaplık bir seri olan meşhur karakter Arsen Lüpen’in hayatına göre uyarlıyor.

Oyunculuk desek 100 puan, heyecan desek 100 puan, gerçeklik desek 100 puan, aşk desek e ona da 100 versek dört dörtlük diyebileceğimiz bir dizi Lupin. Özellikle 90’lı yıllara kadar çocukluk yaşayan neredeyse herkesin hayatının bir döneminde bir şekilde karşısına çıkan Arsène Lupin karakterine ait bilgiler hatırlatıyor olması da cabası…

Aralarında izlemedikleriniz varsa daha geç olmadan başlayabilirsiniz. Hatta yalnızca bu dizileri izlemekle kalmayıp, bu kitapları da okuma listenize ekleyebilirsiniz.

Sağlıkla, huzurla ve güzel serüvenlerle geçireceğiniz günleriniz olsun…

İlginizi çekebilir: Umut varsa hayat da var

Gizem Okut: 1986 yılında İstanbul'da doğdum ve Kıbrıslı'yım. 2010 yılında DAÜ'de Turizm ve Otel İşletmeciliği bölümünü bitirdikten sonra Londra'da moda yazarlığı da dahil olmak üzere moda ile ilgili kurslara katıldım. Bir buçuk senelik bir Londra macerasının ardından tatil için gittiğim İstanbul'da ailemle kalmaya karar verdim ve İstanbul'da çeşitli firmalarda Stil Editörlüğü, Sosyal Medya Yönetimi, Müşteri İlişkileri gibi farklı pozisyonlarda çalıştım. 2016'da Kıbrıs'a geri dönmem ile birlikte üniversite yıllarımda staj yaptığım ve ülkenin en eski otellerinden olan Dome Hotel'de Misafir İlişkileri ve Sosyal Medya Yönetimi pozisyonlarında 2 yıl çalıştım. Daha sonra turizm sektörüne ait olmadığıma karar vererek ani bir kararla birbirinden tamamen farklı sektörlerde, birbirinden farklı işlerde çalıştım ve çalışmaya da devam ediyorum. Yazı yazmak, kitap okumak, müzik dinlemek, plajda vakit geçirmek gibi vazgeçemeyeceğim hobilerimin yanı sıra, seramik objeler yaratmak, bahçe ile uğraşmak, farklı tarifler denemek gibi hobilerim de mevcut. Şu hayattan istediğim üç şey; sağlık, barış, huzur.

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale