X

Nespresso’dan sürdürülebilirlik çağrısı: Harekete Geçmek Fark Yaratır

Küresel iklim krizinin etkilerini çok daha somut şekilde görmeye başladığımız şu günlerde, tüketim tercihlerimizde yaptığımız tüm seçimler gelecekte bizi nasıl bir dünyanın beklediğiyle ilgili önemli ipuçları taşıyor. Atmosferdeki karbondioksit ve diğer sera gazlarının seviyesindeki yükselme, temiz su kaynaklarının tükenmesiyle karşı karşıya kaldığımız su fakirliği, mevsim normallerindeki ani değişimler, yıkıcı doğa olaylarının sayısındaki artış ve en son tüm insanlık olarak karşı karşıya kaldığımız küresel salgın tüketim alışkanlıklarımızda sürdürülebilir seçeneklere yönelmemizin tercihten çok bir gereklilik olduğunu bizlere bir kez daha hatırlatıyor.

Sürdürülebilirlik hareketi özünde, dünyanın sınırlı olan doğal kaynaklarının daha bilinçli kullanıldığı, finansal ve sosyal açıdan refah seviyesinin yüksek olduğu, insanın doğayla olan ilişkisinde saygılı bir yaşam tarzını benimsediği ve üretimden tüketime, insana dair tüm faaliyetlerin doğayla uyumlu şekilde gerçekleştirildiği bir vizyonu temsil ediyor.

Sürdürülebilirliği odağına alan ve tüketicilerini sürdürülebilir tüketim alışkanlıkları oluşturmaları konusunda bilinçli tercihler yapmaya yönlendiren markalardan biri olan Nespresso, 2017 yılından bu yana ticari faaliyetlerinde karbon nötr bir marka olma ünvanını elinde bulunduruyor. Nespresso, çekirdeklerin üretim aşamasından kahvenin fincanımıza dolduğu o eşsiz ana kadar, her adımını özenle izlediği sürdürülebilirlik vizyonunu bir adım daha ileri taşıyarak karbon emisyonunu daha da azaltmak, kahve çiftliklerine ve çevresindeki bölgelere ağaç dikmek gibi girişimlerle, 2022 yılında tamamen karbon nötr bir marka olmayı hedefliyor. Bu doğrultuda Nespresso’nun ”Harekete Geçmek Fark Yaratır” mottosuyla başlattığı sürdürülebilirlik kampanyasının en önemli unsurlarından biri, değer zincirinin tamamen karbondan arındırılması. 

Karbon emisyonunun azaltılması için Nespresso, Tüm Nespresso Boutique’lerde %100 yenilenebilir enerjiye yönelmeyi, üretim sürecinde biyogaz kullanımını artırmayı; Nespresso makinelerinde geri dönüştürülmüş plastik, kahve kapsüllerindeyse geri dönüştürülmüş ve düşük karbonlu işlenmemiş alüminyum kullanarak ürünlerinin ve ambalajlarının döngüselliğinin artmasını önceliklendiriyor.

Sonsuz kez geri dönüştürülebilir kapsüller

Hayatımız boyunca satın aldığımız ve tükettiğimiz tüm ürünler, en son aşamada atığa dönüşerek ömrünü çöp kutusunda tamamlıyor. Sonrasındaysa tüm bu atıklar toprak altına gömülerek, yakılarak ya da okyanuslara dökülerek çevre kirliliğinin en büyük kaynağı haline dönüşüyor. Mümkün olabildiğince atıksız yaşamaya çalışarak atık oluşumunu önemli bir ölçüde azaltabilsek de, kullanım ömrünü tamamlayan tüm materyallerin çevreye zararsız bir halde dönüştürülebilmesi, yani geri dönüşüme uygun olması çevre kirliliğinin azaltılması sürecinde hayati bir öneme sahip. ”Atık materyallerden, o materyalin üretiminde kullanılan ham madenin üretilmesi” sürecini kapsayan geri dönüşüm, çevre kirliliğine neden olan atıkların farklı formlarda yeniden hayat bulmasını sağlayarak toprağın, havanın ve suyun kirlenmesini önlemenin bilinen en iyi yollarından biri.

Öncelikli hedefleri arasında geri dönüşüm konusunda farkındalık yaratmak ve toplama noktalarını çeşitli çalışmalarla artırmak yer alan Nespresso, tüketicilerinin kullanılmış alüminyum kapsüllerini Nespresso Boutique‘lere bırakarak geri dönüştürülmesine ve bu kapsüllerin yeniden kullanılmasına destek oluyor. Nespresso, kahve kapsüllerindeki kahvelerin tazeliğini ve aromalarını uzun süre muhafaza edebilmesi için en iyi malzeme olan alüminyumu kullanıyor. IUCN (Uluslararası Doğayı Koruma Birliği) ve diğer ortaklarıyla birlikte izlenebilirlik ve sosyo-çevresel performans açısından alüminyum endüstrisindeki ilk küresel standardı başlatan Nespresso‘nun kapsül yapımında kullandığı alüminyum malzemeyse, sonsuz kez dönüştürülebilme özelliğiyle ön plana çıkıyor. Yani, kullandıktan sonra çöpe atmak yerine, biriktirerek Nespresso BoutiqueNespresso, tüketicilerinin kullanılmış alüminyum kapsüllerini Nespresso Boutique‘’lere götürdüğünüz her bir Nespresso kahve kapsülü alüminyuma geri dönüştürülüyor ve bu geri dönüştürülmüş alüminyum, farklı objelerin üretiminde kullanılarak yeniden hayat buluyor. Ayrıca kullanılmış kahve kapsüllerindeki posalar yenilenebilir bir enerji kaynağı olan biyogaza dönüştürülüyor ve üretim sırasında kullanılan elektriğin bir kısmı bu biyogazla üretiliyor.

Kullanılmış kahve kapsüllerinizi geri dönüşüm için götürebileceğiniz en yakın Nespresso Boutique‘e buradanNespresso Boutique‘ ulaşabilirsiniz.

Sürdürülebilir kalitede kahve üretimi

İklim değişikliğinin yağış ve kuraklık seviyelerinde yarattığı değişimin en çok etkilediği sektörlerden biri de hiç şüphesiz tarım sektörü. Özellikle dünyanın kahve rezervi olarak bilinen pek çok bölgede, iklim değişikliği nedeniyle kahve üretiminde ciddi bir azalma söz konusu. Kahve üreticilerinin karşı karşıya olduğu bu tehlikenin farkında olan Nespresso, kapsüllerinde kullandığı alüminyumlardan makine tasarımlarına ve sürdürülebilir kahve üretimine kadar pek çok konuda çevreye kalıcı özen göstermeyi hedefliyor. Fabrikalarının ve butiklerinin döngüsel performansını iyileştirmek için sürekli olarak çalışan Nespresso, karbon ayak izini azaltmaya yardımcı olmak için değer zincirinde iyileştirici girişimleri ve ağaç dikimini önceliklendirerek 2014’ten bu yana, karbon ayak izini telafi etmek ve kahve çiftliklerine fayda sağlamak üzere, tam 5 milyon ağaç dikti.

Ağaçlar, karbonu atmosferden ayırmanın, doğaya yatırım yapmanın ve yenileyici bir tarım sistemi inşa etmenin temel unsurları arasında yer alıyor. Ağaç dikmek, kahve hasadının kalitesini ve miktarını iyileştirmek için gereken gölgeyi sağlamanın yanı sıra; toprak erozyonuna ve toprak kaymalarına karşı korunmaya da yardımcı oluyor; toprak yenilenmesini destekliyor. Nespresso bu doğrultuda, ortağı Pur Projet ile Kolombiya, Guatemala, Etiyopya ve Kosta Rika gibi kahve üreten ülkelerde ağaç dikme kapasitesini üç katına çıkarmayı hedefliyor.

Kahve çiftliklerinde temiz ve adil üretim

Nespresso, orman koruma ve yenilenmesini desteklemenin yanı sıra çiftçi topluluklarında temiz enerji çözümlerini uygulamaya yönelik projelere de yatırım yapmayı planlıyor. Kahve tutkunlarına sürdürülebilir kalitede bir kahve deneyimi sunmayı odağına alan Nespresso, tüm kahve çekirdeklerini yalnızca güvenilir üreticilerden alıyor.

Çiftçilerle, kooperatiflerle ve diğer ortaklarıyla çalışarak, özellikle ekonomik ve iklim değişikliği belirsizliklerinin etkilediği bölgelerde yetiştirilen kahveleri kahve severlerle buluşturmayı amaçlayan Nespresso, 2003 yılında Yağmur Ormanları Birliği ile birlikte Nespresso AAA Sürdürülebilir Kalite™ Programı başlattı. Kahve çiftlikleriyle kalıcı ilişkileri teşvik eden, kırsalda sürdürülebilir uygulamaları destekleyen ve çiftliklerin etrafındaki ekosistemleri ve tabiatı koruyan bu program, aynı zamanda kahve çiftçilerinin ve topluluklarının geçim kaynaklarının iyileştirilmesine yardımcı olarak sürdürülebilirliğin en önemli bileşenlerinden biri olan finansal ve sosyal açıdan refah seviyesinin yükseltilmesine de katkıda bulunuyor.

Nespresso’nun her bir fincan kahvesi 2022’de karbon nötr olacak

Evde, işyerinde, en sevdiğiniz restoranlarda ve otellerde Nespresso içerken hissettiğiniz eşsiz deneyimin perde arkasında özenle takip edilen ve emek dolu bir süreç var. Kahvenin kökeninden başlayarak kalitesine, üretildiği topluma ve ekosistemine kadar tüm detaylara dikkat eden Nespresso sürekli olarak yüksek kalitede, farklı aromalarda lezzetli kahveler sunmak için, kahvenin ekilmesinde, hasadında ve kapsüllenmesinde kesintisiz bir gelişim sürecini odağına alıyor.

Sadece lezzetli kahveler üretmeye değil, kahve içtikten sonra çıkan kapsülün de geri dönüştürülebilir olmasına ve yeniden hayat bulmasına özen gösteren Nespresso, uzun vadede sürdürülebilir bir şekilde faaliyet göstermek için aynı zamanda kahve çiftliklerinde üreticilerle beraber hasadı bereketlendiren ve tabiatı koruyan tarım uzmanlarıyla birlikte çalışıyor. Farklı kahve kökenlerine ve işleme yöntemlerine sürekli yeniliklerin getirilmesi ve kullanılmış kapsülleri toplama ve geri dönüştürme kapasitesini genişletmek için çalışan Nespresso, sürdürülebilir bir kahve deneyimi için gerekli olan tüm detayları büyük bir incelikle takip ediyor.

10 yılı aşkın bir süredir karbon nötr olmak konusunda çalışmalarını sürdüren Nespresso, karbon emisyonlarını azaltmayı ve geri kalan karbonu tarımsal ormancılık yoluyla telafi etmeyi amaçlıyor. Nespresso karbon nötrlüğe, yenilenebilir enerji kullanımının ve ambalajların döngüselliğinin artırılmasıyla karbon emisyonunu azaltarak; kahve tedarik ettikleri kahve çiftliklerine ve çevresindeki bölgelere ağaçlar dikerek, ve yüksek kalitedeki dengeleme projelerine yatırım yoluyla ulaşmayı hedefliyor. 

Bu yazı Nespresso‘nun katkılarıyla hazırlanmıştır. 

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale