X

“Nefesimle nasıl değişebilirim?”

Nefes yani oksijen vücudunuzda her yere girip çıkabilen bir ajan gibidir. Dolasıyla da her noktada değişim yaratabilir. Azlığı veya çokluğu da vücudumuzda olumsuz etkiler yaratabilir. O yüzden karbondioksit ile denge içerisinde olması gerekir. Hep oksijen ön plana çıksa da vücudumuzda karbondioksit de en az onun kadar önemlidir. Her iki gazın da vücudumuzda dengesinin bozulması birçok soruna yol açabilir. Strese maruz kaldığınız, çok yorulduğunuz anlarda nefesinize bakın ya fark etmeden nefes tutarsınız ya da nefes nefese kalırsınız, bir davranış ve duygu, düşünce, olay veya hareket sonrasında olabilir.

Vücudunuz yaratmış olduğunuz strese karşı nefes alış-verişinizi duruma karşı adapte eder, bu sinir sisteminin oluşturduğu bir durumdur. Bunu otomatik olarak sistemler arasında geçiş olarak kullanır. Sinir sistemimizde rahat anlarda ve savaş ve stres anlarında farklı çalışır, artık bunu hepimiz duymuşuzdur. Sempatik ve Parasempatik sistem olarak geçer. Bu sistemlerde vücut hormonal, kassal, zihinsel pek çok tepkime oluşturur ve oluşan olumlu veya olumsuz koşullara karşı bizi hazır hale getirmeye çalışır.

Bu sırada nefes reaksiyonlarımız duruma göre değişkenlik gösterir. Genellikle çoğu kişinin aklına “Nefes almayı mı bilmiyoruz, doğru nefes mi olur, peki bu çalışmaları niye yapacağız?” gibi sorular gelir. Bir önceki yazıda size çok da sıkmadan sistemi derinlemesine anlatmaya çalıştım. Yaşanılan pek çok olumsuz psikolojik ve fizyolojik adaptasyon sonucunda her mekanizmamızda kayıplar, işleyiş bozuklukları, gelişimler ve değişimler olduğu gibi nefes alış-veriş düzenimiz ve şeklimizde de değişiklikler olabiliyor. Bunlar içsel ve dışsal çok farklı bir veya birden fazla duruma bağlı olabilir.

Gün sonunda hiçbirimiz robotlar gibi bir işleyişe, süper genetiklere veya yaşam koşullarına sahip değiliz. Sistemimiz biz ona bakmayı öğrendikçe daha pozitif anlamda ilerliyor. Bu noktada da vücudunuzun her yerine ulaşabileceğiniz nefes çalışmaları karşımıza çıkıyor. Bunu da nasıl yapıyor; hücrelerimize ve sinir sistemimize ulaşarak. İletişimi bedenimizde kim sağlıyordu; sinir sistemimiz. Dolayısıyla onun üzerinde yaratacağımız her etki bizim her köşemizi olumlu olumsuz etkiliyor.

Nefes çalışmaları sırasında nefes düzeni, sıklığı, temposu, miktarı gibi çalışmalar sinir sisteminizde etkiler yaratacağı için bunlar üzerine fiziksel ve psikolojik çalışmalar yapmanız başka anlarda yaşayacağınız duygu, düşünce, davranış, durumlar, olaylar, hareketler gibi pek çok konuya adaptasyon kapasitenizi geliştirmenize yardımcı olacaktır. Vücut otomatik olarak davranmayı sever. Biz de daha sonraki büyük streslere karşı onu önceden bilinçli olarak hazırladığımızda yaşanılan olumsuz durum anlarına önceden hazır olacak ve strese dayanıklılık kapasitesini geliştirecektir.

Stres dediğimizde bunu sadece olumsuz olarak algılamamamız gerekir. Çünkü yaptığımız her hareket, her davranış, her duygu aslında değişken oranlarda sinir sistemimiz üzerinde bir stres demektir. Hayatınızın fiziksel ve psikolojik her alanında kullanabileceğiniz nefes çalışmaları da en kolay şekilde yapabileceğiniz ve size her anlamda gelişim sağlayabilecek bence en etkili yöntemlerin başında gelmektedir. Aynı zamanda geçmişte olumsuz bağlam kurduğumuz birçok duygu, düşünce ve davranış konusundaki durumları yeniden düzenlemek için de bize yardımcı olabilmektedir.  Küçük bir duygu düzenleme çalışmasıyla plastisite ve nefes konusu hakkındaki üç yazılık serüvenimizi kapatalım.

Egzersiz

  • Yüksek yoğunlukta yaşadığınız özellikle de olumsuz yükte bir duyguyu düşünün ve bu duygunun yoğunluğunu 1’den 10’a kadar en yüksek olacak şekilde derecelendirin.
  • Sonrasında bu duyguyla birlikte olan olayı düşünün ve gözlerinizi kapatın. Sonrasında ağzınızda alıp verecek şekilde 10 derin nefes alıp verin, nefesler yavaş veya çok hızlı olmasın, orta düzeyde olsun.
  • Bu bölümden sonra o duygunun yoğunlaştığını hissedebilirsiniz.
  • Şimdi de o duygu yerine bugün olsa o duygu ve olay karşısında nasıl bir olumlama yaratırdınız, onu düşünün.
  • Örneğin; Kendi kararlarınızı veremeyip kötü hissediyorsanız, olumlama olarak kendi kararlarıma ve irademe güvenebilirim gibi bir değişiklik.
  • Yani kendinize o olay karşısında vermek istediğiniz her türlü duygu veya olumlama cümlesini koyabilirsiniz.
  • Şimdi aynı 10 nefes çalışmasını gözleriniz kapalı şekilde bu olumlama ile gerçekleştirin. Yoğunlaşın.

Sonrasında bakın bakalım ilk olumsuz yükteki duygunuzun derecesinde ufak da olsa nasıl bir değişiklik göreceksiniz. Bu çalışmaları düzenli devam ettirdiğiniz takdirde size destekleyici olacaktır.

Not: Bu çalışmaları tek başına bir terapi gibi düşünmeyiniz. Bütün bu çalışmalar size uygun şiddetlerde olmadığında ne kadar masum görünse de sizin için Pandora’nın kutusunu açmak gibi olumsuz tetiklemeler yaratabilir. Büyük duygu yoğunluğu değişiklikleri yaşıyor ve tek başınıza duygularınız ve davranışlarınız konusunda zorluklar yaşıyorsanız ve bu tarz çalışmalarda zorlanma hissederseniz, lütfen bu konularda bir psikolog veya psikiyatrist uzmandan destek alınız. Meditasyon, nefes çalışmaları, enerji terapileri gibi çalışmaların destekleyici çalışmalar olduğunu unutmayınız.

İlginizi çekebilir: Duygu olur, düşünce olur, yol olur

Mert Bağ: Merhabalar, ben Mert Bağ. Erken yaşlarda ilk olarak voleybol branşını hayatıma kattıktan sonra basketbolla tanıştım ve uzun yıllar basketbol ve voleybol branşlarında çeşitli takımlarda oynadım. 2012 yılında aktif sporculuk hayatımı bırakarak, Marmara Üniversitesi Spor Yöneticiliği bölümünü bitirdim. Üniversitedeyken pazarlama, iletişim ve psikoloji alanlarında daha çok uzmanlaşmaya çalıştım ve birçok farklı spor branşını da tecrübe etme şansı buldum. Kısa bir süre spor pazarlaması alanında çalıştıktan sonra, 2017 yılından itibaren insan bedeni üzerine egzersiz, nefes, fiziksel ve zihinsel beden travmaları gibi alanlarda yurt içinden ve yurt dışından eğitimler alarak bu alanlarda çalışmaya ve kendimi geliştirmeye devam ediyorum. Kendi bedensel travmalarımı çözmek adına çıktığım bu yolculukta çok fazla farklı keşiflerin içerisinden geçtim ve insanı anlamaya dair her bilimsel alanın içerisinde dolanmaya çalışıyorum. O yüzden burada yazmaya, sizlerle paylaşmaya çalışacağım şeylerde kendi geçtiğim yollardan, bu yolda karşılaştığım farklı öğrencilerim ve danışanlarımla tecrübe ettiğimiz deneyimlerden, araştırmış olduğum farklı konulardan bahsetmek olacak. Bir gün psikoloji ile ilgili bir yazıya denk gelmişken, bir sonraki yazıda egzersiz, bir sonrakinde biyolojiden, bir başka yazıda nefesten bahsetmiş olabilirim sizlere, insanın işleyişi ve bağlantılı olduğu veya yoldayken karşılaşmış olduğum ne varsa bütün bu deneyimleri sizlerle paylaşacağım. Bu uzun ince karışık bir adamın insanı, işleyişi ve evreni keşfetmek adına çıkmış olduğu bir serüven, bu serüvenin içerisinde durağımız şu anda burası. Burada olmaktan umarım siz de keyif alırsınız.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale