Nefesi kontrol etmenin bilimsel araştırmalarla kanıtlanmış 5 faydası
Stresli olduğunuz zamanlarda “Sadece derin nefes al” tavsiyesi belki çok klişe gelebilir ancak doğruluğu ve işe yaradığı da tartışma götürmez bir gerçek. Bunun nedeni ise nefes almanın sadece stresi azaltmakla kalmayıp başka düzenleyici görevler de edinmesi.
Nefes almak hem istemsiz hem de istemli yapılan bir vücut fonksiyonu. Sindirim, kan akışı gibi diğer vücut fonksiyonları düşünüldüğünde, bunların hepsinin bilinçsiz bir şekilde kendiliğinden gerçekleştiğini ve bizim herhangi bir şekilde etki edemediğimizi görürüz. Nefes almak da bilinçsizce gerçekleştirdiğimiz bir fonksiyondur. Ancak istediğimiz her an nefesimiz üzerinde kontrol sağlayıp, bilinçli olarak nefes alış-verişlerimizi değiştirebiliriz. Nefesimizi derinleştirebilir veya sığlaştırabilir, hızlı hızlı veya yavaş yavaş nefes alabilir, nefesimizi tutabiliriz.
Sürekli nefes aldığımız için onun üzerindeki bu ikili kontrol mekanizması dikkatimizden kaçıyor olabilir. Ancak bu kontrol serbestliği, vücudun nefes fonksiyonunu fazlasıyla dikkate değer kılıyor. Nefesi kontrol etme uzunca bir süre Doğu’nın sağlık pratikleri arasında önemli bir yere sahipti. Dr. Herbert Benson’ın 1970’lerde çıkan “The Relaxation Response” kitabıyla Batı dünyasında da önemi anlaşılmaya başlandı.
İlgili yazı: İçinizi rahatlatacak hızlı mantra ve pratik nefes egzersizi
Nefesi kontrol etme pratikleri değişiklik gösterse de genellikle üç aşamadan oluşur. İlk aşamada burundan derince nefes alınır. Bu sırada karın şişer. İkinci aşamada bir saniyeliğine nefes tutulur. Üçüncü aşamada ise ağızdan nefes verilir.
İlgili yazı: Nefes egzersizleriyle hem zihninizi hem bedeninizi dinlendirin
Dr. Benson’a göre bu şekilde nefesi kontrol etmek, parasempatik sinir sistemini tetikliyor ve aktif hale gelmesini sağlıyor; böylelikle sempatik sinir sisteminin günlük strese karşı kaç veya savaş yanıtı vermesinin önüne geçiliyor. Nefes sayesinde gelen rahatlama, savaş veya kaç yanıtının önüne geçiyor.
Nefesi kontrol etmenin faydaları sadece bununla sınırlı değil. İşte bilimsel çalışmalara dayanarak nefesi kontrol etmenin 5 faydası:
1. Stresi düzenler
Nefesi kontrol etmenin en sık duyulan faydası belki de bu. Beynimiz, dışarıdan gelebilecek tehditlere karşı sürekli uyarılmış bir haldedir. Bu yüzden bizleri fiziksel veya psikolojik olarak tehlikeye atabilecek herhangi bir şeye karşı savunmacı bir reaksiyon gösterme eğiliminde oluruz. Nefesimizi kontrol etme ise beynimizin bu stres durumunda olmasını ve stresin yarattığı olumsuz etkileri önler. Beynin, rahatlama yanıtı geliştirmesine yardımcı olur.
2. Anksiyeteyi düzenler
Nefesi kontrol ederek tetiklenen parasempatik sinir sistemi, vagus sinirine bağlıdır. Akciğer-mide siniri veya onuncu kafa siniri de denilen vagus siniri, sinir sisteminin verdiği yanıtları sakinleştirir ve kalp hızını düşürür. Vagus siniri tarafından salınan bir nörotransmitter madde, dikkat ve sakinlik için katalizör görevi görür. Bu da doğrudan anksiyete hissinin düşmesini sağlar. Vagus sinirinin harekete geçirilmesi depresyon tedavisinde hatta anti-depresanlara direnen kişilerin tedavisinde kullanılıyor.
İlgili yazı: Pranayama ile nefesinizi farkındalığa açın
3. Tansiyonu ve kalp hızını düşürür
Araştırmalara göre düzenli olarak nefesi kontrol etmek, tansiyon ve kalp hızının düşmesini sağlıyor. Bu da damarlar üzerinde daha az basınç anlamına geliyor. Bu aşamada yine vagus sinirinin etkisi olduğunu söylemek lazım. Kontrollü nefes alarak düzene giren tansiyon ve kalp hızı, uzun vadede inme veya beyin anevrizması gibi hastalıklara yakalanma riskini azaltır.
4. Beyin gelişimini destekler
Kontrollü nefes alma, özellikle meditasyonu kolaylaştırmak için kullanılır. Bunun sonucu olarak da beynin özellikle dikkat ve duyusal edinimleri işleme sürecinden sorumlu bölgelerinin geliştiği görülür. Bu özellikle yaşlandıkça beyindeki gri maddenin azaldığı yaşlılar için oldukça önemli bir özellik.
5. Gen ekspresyonunu değiştirir
Nefes kontrolünün en önemli etkilerinden biri de gen ekspresyonunu değiştirmesidir. Yapılan araştırmalara göre nefes kontrolü, genlerin dahil olduğu bağışıklık sistemi, enerji metabolizması, insülin sekresyonu gibi fonksiyonların genetik ekspresyonunu değiştirir.
Kaynak:
Forbes