Çoğumuz yaşamımız boyunca en az bir travmatik bir olayı deneyimleyebiliriz; bazen bu travmaların uzun vadeli olumsuz etkileri olmadan üstesinden gelmek mümkün olsa da, pek çok kişi, travma anına geri dönüşler, kabuslar ve negatif düşünceler gibi durumlarla mücadele etmek durumunda kalabilir. Travma sonrası stres bozukluğu şeklinde adlandırılan bu durum, aslında karşılaştığımız tehlikeli deneyimlerle başa çıkmamıza olanak sağlayan bazı biyolojik mekanizmaların bozulmasından kaynaklanır.
Travma sonrası stres bozukluğunun nedenleri ve semptomları
Travma sonrası stres bozukluğunu anlayabilmek için öncelikle beynin çok sayıda sıkıntıyı nasıl işlediğini anlamak gerekir. Bunlar, sevilen birinin ölümü, aile içi şiddet, yaralanma ya da hastalık, taciz, tecavüz, savaş, araba kazası veya doğal afet olabilir. Bu tür travmatik olaylar beyinde bir tür alarm sistemini aktive eder ve vücut stres hormonu salgılar. Kötü bir durumla karşı karşıyayken stres yaşamamız normal olsa da, buradaki sorun kriz anı yaşanıp bittikten sonra da artan stres hormonu seviyesinin günlerce aynı kalabilmesidir. Travmatik bir olaydan sonra yaşanabilen travmatik stresin etkile travma sonrası stres bozukluğuna göre daha kısa sürede iyileşebilse de travma sonrası stres bozukluğunda kişi çok daha uzun süre, belki aylarca belki yıllarca olumsuz duygu ve durumları deneyimlemeye devam edebilir. Genetik, sürekli olarak bunaltıcı stres ve önceden var olan psikolojik rahatsızlıklar ya da manevi yardımın eksikliği gibi durumlar, travma sonra stres bozukluğunun risk faktörleridir. Öte yandan semptomların ortaya çıkmasına yol açan bazı bedensel ve duygusal uyarıcılar olabilir.
- Ciddi kazalar
- Fiziksel veya cinsel saldırı
- Çocukluk veya ev içi istismar dahil olmak üzere istismar
- Travmatik olaylara maruz kalma
- Yoğun bakıma alınmak gibi ciddi sağlık sorunları
- Bebek kaybetmek, düşük yapmak
- Bir yakının kaybı
- Savaş
- Çatışma
- İşkence
- Afetler gibi travmatik olaylar da travma sonrası stres bozukluğunun nedenleri arasındadır.
Diğer yandan travma sonrası stres bozukluğunun belli başlı bazı semptomları vardır ve bunları 4 temel kategoriye ayırmak mümkündür: Rüyalar ya da geriye dönüşler; korku, öfke ve suçluluk gibi negatif hisler; travmanın anılarını önleme refleksi; ve asabiyet ya da uyumada zorluk gibi tepkisel semptomlar. Herkes bütün semptomları göstermez ya da bunları aynı boyutta ve yoğunlukta deneyimlemez. Travma sonrası stres bozukluğu teşhisinin koyulması ise genellikle 1 aydan fazla süren semptomlar söz konusu olduğunda mümkündür.
Travma sonrası stres bozukluğunun tedavisi
Eğer travma sonrası stres bozukluğundan muzdarip olduğunuzu düşünüyorsanız, ilk yapmanız gereken şeyin sizi mümkün olan pek çok kaynağa yönlendirebilecek bir uzmana danışmak olduğunu söyleyebiliriz. Psikoterapi bu sorun için oldukça etkili bir yöntemdir. Bu şekilde hastalar, tetikleyicileri daha iyi anlar. Öte yandan bazı ilaçlar da semptomları kontrol altına almaya yardımcı olabilir. Bu açıdan faydalı olabilecek diğer şeyler ise farkındalık egzersizleri ve fiziksel aktivite olabilir.
Bir yakınınızın travma sonrası stres bozukluğu yaşadığını düşünüyorsanız da, manevi destek, kabul ve empatinin iyileşmede en önemli şeyler olduğunu unutmamalısınız. Yapacağınız en iyi şey, deneyimledikleri olayın hikayesine inandığınızı ve tepkileri için onları suçlamadığınızı kendilerine göstermek olacaktır. Eğer kabul ederlerse, teşhis ve tedavi için onları cesaretlendirmeyi de ihmal etmemelisiniz.
Travma sonrası stres bozukluğuyla ilgili daha fazla şey öğrenmek için aşağıdaki videoyu izleyebilirsiniz:
İlginizi çekebilir: Travma ve sonrası: Travmatik olaylar yaşamımızı nasıl etkiler?
Kaynak: mayoclinic