X

Neden yardım isteyemiyoruz: Yardım istemeyi kolaylaştıracak ipuçları

Yardım isteme konusunda kendinizi nasıl hissediyorsunuz? İhtiyacım varsa birinden destek alırım mı diyorsunuz yoksa şartlar ne olursa olsun zorlayıp kendim yaparım mı? Küçükken iki lafından biri ‘Şunu yapmama yardım eder misin?’ olan biz insanlar, ne oldu da büyüdükçe yardım istemekte bu kadar zorlanmaya başladık? Psychological Science Dergisi’nde yayınlanan bir araştırmaya göre, çoğu insan başkalarına yardımcı olmak konusunda istekli olsa da kendileri ihtiyaç duyduklarında yardım istemekten kaçınıyor. Hatta araştırmanın baş yazarı Dr. Xuan Zhao bile böyle bir araştırmayı yürütmesine rağmen yardım istemekte tereddüt yaşadığını belirtiyor. Peki, yardım istemek neden bu kadar zor ve daha kolay yardım istemek mümkün mü?

Yardım istemek neden zor?

Yardımlaşma hem insanlığın hem de işlevsel bir toplumun en doğal parçası. Hepimiz, doğamız gereği başkalarına yardım etmeye meyilliyiz ve çoğu zaman bundan fayda sağlıyoruz; hatta fayda sağlamanın da ötesinde büyük keyif alıyoruz. Birçok bilimsel araştırma, yardım etmenin iyi oluşu desteklediğine; zihinsel, ruhsal ve fiziksel yarar sağladığına dikkat çekiyor. Ancak, ne yazık ki söz konusu yardım istemek olduğunda işler zorlaşıyor, bazı kişiler içinse neredeyse imkansız bir eylem halini alıyor.

Yardım istememenin birçok farklı nedeni olabilir. Ancak, araştırmalar ve uzman görüşleri de gösteriyor ki en yaygın sebebi, yetersiz görünme korkusu. Çoğu insan bir başkasından yardım istediğinde başarısız olarak algılanacağına inanıyor, kimse yetersiz, savunmasız olarak görünmek istemiyor; yardım istemek tüm bu anlamlara gelmediği halde… Öte yandan, reddedilmekten çekinme de önemli bir neden olarak karşımıza çıkıyor. Yani ‘Yardım isteyeceğim ama ya yardım etmezse…’ diye düşünmek, birçok insanın ihtiyacı olduğu halde yardım istemesine engel oluyor. Oysa ki sormadan bilemeyiz değil mi, belki de –hatta büyük olasılıkla– karşımızdaki kişi bize yardım etmek için can atıyor.

Bireysel inanç ve düşüncelerin yanı sıra bir de çoğu zaman başımıza dert olan bir kişilik özelliği var ki, o da yardım istemenin önündeki en büyük engel: Mükemmeliyetçilik. Yaptığı herhangi bir işin kusursuz olmasını isteyen insanlar, yani mükemmeliyetçiler, o işi başkalarından destek alarak ya da onlara bırakarak yapmak istemiyor; çünkü kontrolü elden bırakmak onlara çok korkutucu geliyor. İşin her adımında bulunmak, kontrol etmek, gözlemlemek, yorumlamak, düzenlemek, iyileştirmek; kısaca mükemmelleştirmek istiyorlar. Bu nedenle de zaman ve enerji yükü pahasına başkalarından yardım istemekten kaçıyorlar.

Bireysel nedenlerden çıkıp biraz daha toplumsal açıdan konuya yaklaşırsak karşımıza bu kez de kültürel normlar çıkıyor: Kimseye yük olmak istememek. Aman zahmet vermeyeyim, yanlış anlaşılmamayım, kimsenin vaktinden, enerjisinden çalmamayım gibi düşünceler kişilerin yardım istemelerine engel olabiliyor. Dolayısıyla tüm bu sebepler hem kişilerin hem de toplumların önünde set oluşturabiliyor. Öyleyse yapılması gereken yardım istemeyi bilmek ve yardım istemek.

Yardım istemenizi kolaylaştıracak ipuçları

Kurda sormuşlar, boynun neden kalın? Kendi işimi kendim görürüm de ondan, demiş. İyi de fazladan bir elin ne zararı olur? Zararı değil, faydası olur; bir elin nesin var iki elin sesi var. Gelin hem kendimize hem topluma iyi gelecek bir adım atmak için yardım istemeyi normalleştirmeye, daha fazla görünür ve kabul edilir kılmaya çalışalım. İşte yardım istemenizi kolaylaştıracak ipuçları:

1. Önce siz yardım edin

Yardım istemekte zorlanmamak, kendinizi yardım konusunda rahatlatmak için önce yardım eden siz olun ve başkalarına cömertçe yardım elinizi uzatın. Siz insanlara yardım ettikçe onlar da sizin için bir şeyler yapmak isteyecek ve destek istediğinizde yardımınıza koşacaklardır.

2. Bilime kulak verin

Eğer kişisel inançlarınızdan ya da karakteristik özelliklerinizden dolayı yardım istemekten çekiniyor, korkuyor ya da kaçıyorsanız kendinizi bilimle ikna edebilirsiniz. Yardım etmenin iyi oluşu desteklediği birçok araştırma tarafından açığa çıkarılıyor; benlik saygısını iyileştiriyor, stres düzeyini düşüyor, sosyal ilişkileri düzenliyor… Aynı şekilde yardım istemek de kişiyi geliştiriyor. Nasıl mı? Şaşırabiliriz ama birçok çalışma, uzman görüşü ve bilimsel araştırma yardım isteyen kişilerin güçsüz ya da zayıf olarak değil aksine yetkin, yeterli, sağlam olduklarına vurgu yapıyor. Yani bir dahaki sefere yetersiz olduğumu düşünürler fikri aklınızdan geçerse bunu hatırlayarak yardım isteme sürecinizi kolaylaştırabilirsiniz.

3. Yardım istemeyi alışkanlık haline getirin

Yardım istemeyi yaşamınızın, sosyal ilişkilerinizin olağan bir parçası haline getirmek için nispeten daha küçük ve kolay adımlarla başlayabilirsiniz. Örneğin, birkaç günlüğüne tatile gittiğinizde komşunuzdan postalarınızı almasını ya da bahçenizdeki çiçekleri sulamasını isteyebilirsiniz. Böylelikle kendinizi yardım isteme fikrine alıştırabilir, daha büyük yardımları isteme konusunda da zaman geçtikçe daha rahat hissedebilirsiniz.

4. SMART yardımlar isteyin

SMART yani specific (spesifik), meaningful (anlamlı), action-oriented (eyleme yönelik), realistic (gerçekçi) ve time-bound (zamana bağlı). SMART hedeflerden hatırlayabileceğimiz bu kavram, tıpkı hedeflerimize daha kolay ulaşmak için onları nasıl belirlememiz gerektiğine vurgu yaptığı gibi yardım isteklerinin de ifade edilmesini ve gerçekleştirilmesini kolaylaştırmak için aynı adımları takip etmek gerektiğine dikkat çekiyor. Yardım isteklerinizi SMART’a uyarlarsanız hem sizin hem de yardımda bulunacak karşı taraf için daha etkili olabilir. Örneğin, üzerinde çalıştığınız belli bir projede tıkandığınız bir alanda mesela kaynak bulma, bütçe ve benzeri bir konuda iş arkadaşınızın desteğini isteyebilirsiniz. Bu hem sizin hem de iş arkadaşınızın gelişmesi için bir fırsat olabilir.

5. Doğru şekilde yardım isteyin

Doğru bir şekilde yardım istemek ilk bakışta çok kolay görünüyor olabilir. “Ne var yani yardım eder misin?” demekte diye düşünüyor olabilirsiniz ama konu biraz daha derin. Sadece yardım eder misin diyorsanız tamam; doğru şekilde yardım istiyor olabilirsiniz, peki ya farkında olmadan daha fazlasını söylüyorsanız? Örneğin, “Ya aslında çok da önemli değil ama…” “Çok küçük bir konuda yardıma ihtiyacım var…” “Şimdi senden bunu isteyeceğim için çok kötü hissediyorum ama… “Normalde böyle bir konuda yardım istemem de…” ve benzeri cümleleri de yardım isteklerinizin önüne-ardına sıkıştırıyor olabilir misiniz, bir düşünün. Bu tür cümleler yardım isterken verimsizdir; çünkü istediğiniz yardıma ihtiyacınız olmadığı ve hatta gereksiz olduğu mesajını bile karşı tarafa verebilir.

6. Çevrenizde yardım istemeyi ve almayı normalleştirin

Yardım istemek söz konusu olduğunda, özellikle ev, okul, iş veya arkadaş gruplarınız gibi ortamlarda duygusal yakınlıklar önemlidir. Bu alanlar her insan için güvenli bir izlenim yaratır ve ihtiyaçların dürüstçe dile getirilmesine olanak tanır. Arkadaşlarınıza, ailenize, kısacası sevdiklerinize yardım etmeyi ve onlardan yardım istemeyi ne kadar normalleştirirseniz hem sizin hem de onların yardımlaşmaya bakış açısını iyileştirebilirsiniz.

7. Karşılıklı bir şeyler yapın

Evet, yardımseverlik söz konusu olduğunda ‘karşılık beklememe’ vurgusunun yapıldığı bir gerçek, ancak bu ipucundaki karşılık biraz farklı. Yardım isteme kültürünü yaratmak için diğer insanlarla birlikte olduğunuz ortamlarda bir halka yaratır ve herkesin ihtiyaç duyduğu bir konuda yardım istemesini sağlayın. İş, arkadaşlık, başarı, aşk hayatı ve benzeri aklınıza ne geliyor fiziksel ya da duygusal bir destek için herkesin kendini ortaya koymasını teşvik edin. Böylece hem yardım istemeyi normalleştirebilir ve daha fazla kabul görür hale getirebilir hem de gerçekten bir konuda desteğe ihtiyacı olanların ortaya çıkmasını sağlayabilirsiniz.

8. Başkalarının ne bildiğini bildiğinizi varsaymayın

Çoğu zaman göz ardı edilen gerçek şu ki; siz sorana kadar insanların ne bildiklerini veya size nasıl yardımcı olabileceklerini tam olarak bilemezsiniz. Belki yardım istemekten çekindiğiniz o konu, karşınızdaki kişinin özel ilgi alanı, belki geçmişte o şeyle ilgili bir deneyimi var, belki de size gerçekten yardım edebilecek birini tanıyor… Tüm bunlar ve daha fazlası mümkün. O yüzden tahmin etmeye çalışmayın, varsaymayın ve en önemlisi her şeyi bilemeyeceğinizi kabul edin. Sorun, yardım isteyin ve sonuçları görmeye başlayın. Ve kimsenin yardım etme hakkını elinden almayın. Nasıl ki yardım istemek en doğal hakkımızsa, bir başkasına yardım edebilmek de öyle.

9. ‘Hayır’ları kabul edin

Son olarak her yardım çağrısının olumlu bir şekilde karşılık bulmak zorunda olmadığını kabul edin ve bundan bir şeyler öğrenin. Reddedilmekten, geri çevrilmekten, ricanızın, yardım isteğinizin karşılıksız kalmasından korkmayın. Hayat bu ya, olabilir. Belki yanlış bir konuydu, belki yanlış bir kişi… Belki de zaman yanlıştı. Kişisel algılamayın, her hayırdan bir şeyler öğrenin ve kaldığınız yerden yardım istemeye devam edin. Hayırların yardım isteme konusunda şevkinizi kırmasına izin vermeyin.

Unutmayın, doğası gereği her insan zaten yardım etmeye meyillidir; önemli olan yardım istemeyi bilmektir. Mükemmeliyetçiliği, kibiri, utancı, ön yargıları bir kenara bırakın ve hem kendinizin hem de içerisinde bulunduğunuz toplumun iyileşmesi için yardım isteyin. En kötü ihtimalle yardım çağrınız olumlu yanıt bulmasa bile ilk yardım istediğiniz ama yardım edemeyen kişi, size yardımcı olacak bir başkasını tanıyor olabilir. Yardım alma ve başkalarına yardımcı olma fırsatını hiçbir zaman kaçırmayın.

İlginizi çekebilir: Yardım istemek bazı insanlar için neden çok zordur?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale