dummy

Neden yardım ediyorsun: Sevilmek için mi, içinden geldiği için mi?

Dışarıdan beklediğim kadar destek alamadığımı düşündüğüm için belki, destek vermek konusu hayatımda çok önemsediğim bir konudur.

dummydummy

Bir arkadaşım yeni bir iş kurduğunda ondan bir şey almak, kişilerin o an elimden geliyorsa ihtiyacı olan bağlantıları sağlamak ya da yapamayacağını düşündüğü bir konuda ona motivasyon vermek gibi aslında hepimizin rahatlıkla yapabileceği konuları gerçekleştirmek bana her zaman iyi gelmiştir ve geliyor.

Bir gün kendime şu soruyu sorarken buldum kendimi:
Neden insanlara destek veriyorsun?
Neden bu konu senin için bu kadar önemli?
Sen de insanlardan karşılık beklediğin için mi yapıyorsun bunları?
Ya da yaptıklarının karşısında insanlardan daha çok sevgi görebilmek için mi?
İnsanlar için özel olabilmek için mi?

Çünkü yaptıklarımızın ardındaki gerçek niyet ve o niyetin saflığı, temizliği gerçekten çok önemli. Eğer ki niyetimizle, aldığımız aksiyonlar temiz bir noktada buluşuyorsa, bence hayat o zaman tertemiz bir yerden su gibi akıyor.

Eğer ki sevgi görmek, daha çok sevilmek için yapıyorsan mesela yaptıklarını, bunun adı sevgi dilenciliğine girmez mi?
Peki kendinin aslında bedenlenmiş saf bir sevgi enerjisi olduğun bilgisine sahip olsan, o zaman başkalarından sevgi dilenmeye ihtiyacın kalır mıydı?

Aslında sevginin kendisi olduğunu bilip sevgi oldukça, o sevgiyi yayıp etrafından da tamamen aynı frekansı çekiyorsun. Evrenin matematiği böyle işliyor. 2+2=4 gibi bir şey bu. Bu sebeptendir ki aslında kendi sevgine odaklanıp orayı büyütmek, başkalarından dilenmek yerine kendini kendi sevgine adamak, daha mantıklı geliyor sanki kulağa, değil mi? Size de öyle geldi mi?

Çünkü dışarıya bağımlı olmak gerçekten çok özgürlük kısıtlayıcı bir durum. Başkalarının keyfine göre yaşamak sizce de çok sıkıcı değil mi? Kendi ihtiyaçlarımızın başkalarının hayatına, moduna göre karşılanmasına hiç ihtiyacımız yok. Biz bizdekine konsantre olduğumuz sürece her şey çok daha özgürleşip rahatlıyor olacak. Düşünsenize, siz aslında güneşin kendisisiniz ve Ay’ın ışığına muhtaç olduğunuzu sanıp Ay’ın ışığından yararlanmak için 1001 takla atıyorsunuz. Halbuki Ay değil mi sizin ışığınızı size geri yansıtan?! Güzel haber: Durum aynen bu! Kötü ama istediğiniz an değiştirebileceğiniz haber ise: Evet, bugüne kadar kendinizi dışarıda Ay’a muhtaç sanmış olabilirsiniz ama hiç öyle değilsiniz! Şimdi herkes derin bir oh çekebilir…

Ben sorgulamayı seven bir tip olduğum için tüm davranışlarımı az çok didikliyorum. Destek konusunun altından benim için ne çıktığını soracak olursanız ise, bazen ilgi isteği, bazen daha çok sevilmek ama asıl olayım insanlara destek verdiğimde gerçekten çok mutlu oluyorum, enerjim yükseliyor. Saf niyetle aksiyonu buluşturmanın yolu ise pratikten geçiyor. İçimden her destek olmak geçtiğinde kalbime bakıyor ve her defasında tekrar soruyorum:

Bu hareketi şu an neden yapıyorsun? Gerçekten beklentisiz misin?

Cevabım evet ise devam ediyorum. Eğer cevabım hayır olup altından bambaşka bir ihtiyacım çıkıyorsa, o ihtiyacımı karşılamaya yöneliyorum. Günün sonunda şunu söylüyorum: Aksiyonlarının ardındaki niyetine bak. Saf, temiz olsun. Bunu yaparken de dürüst davran kendine. Kendine dürüst davranman en önemli nokta oluyor ki fark et. Fark et ve gerçek yönde hareket edebil.
Sevgiyle…

İlginizi çekebilir: Ne ekersen onu biçersin: Sevgi sevgiyi, ilgisizlik ilgisizliği doğuruyor

Gamze Baytan: Selamlar, Gamze ben. Meditasyon ve yoga hocasıyım. 7/24 çalıştığım organizasyon sektöründen bir anda "Ne yapıyorum ben kendim için" diyerek çalışma hayatımda ne istediğime karar vermek adına verdiğim arada; kendimi bir anda bol kitap, bol sorgulama, bol seans ve bol yazının içerisinde buldum. Yol yolu açtı ve ben artık izlemek yerine hayata katılmayı seçtim. Eylül '15'te Ezgi Sorman'dan aldığım Meditasyon Eğitimi Eğitmenliği'nden mezun oldum. Şu an toplam 2 günden oluşan ve içerisinde “stres nedir, bedene etkileri nedir, sağlıklı seçimler yapmamız nasıl mümkündür, meditasyon nedir, ne işimize yarar, faydaları nedir, biz aslında kimiz” gibi soruların cevabını konuşup; her birimizin modu her an değişkenlik gösterdiği için tek bir tekniğe kendimizi sıkıştırmak yerine, esnek olabilmek adına 3 ayrı varyasyonun deneyimendiği eğitimler ve grup meditasyonları yapmaktayım. Yollar bitmez tabi hayat boyu; görebildiğimiz sürece. Ayık ve uyanık olarak yakalayabildiğimiz takdirde hayatı. Ve Cihangir Yoga'da Berivan Aslan Sungur'un Yin Yoga Eğitmenliği eğitimiyle kesişti yolum. Temmuz '17’de de meditasyon hocalığımın yanı sıra yin yoga hocalığına tam anlamıyla adım atmış oluyorum. Ben ruh-zihin-beden ile bütünüyle çalışmaktan çok keyif alıyorum. Yeni şeyler keşfediyorum. Hayatta hem daha güçlü hem daha esnek durabiliyorum artık. Her şey artık hem daha derin hem daha hafif. Ve bütün bu deneyimleri daha rahat anlamamı, içselleştirmemi, görmemi sağlayan en büyük araç da kelimelerim. Yazıyorum çünkü yazı benim bu hayatta ruhumla özgürce dansedebildiğim en özgür alan. Yazıyorum çünkü yaşadığımız, başımıza gelen herhangi bir şeyde yalnız olmadığımızı, çaresiz olmadığımızı bilelim, kuvvetimizi yine birbirimizden alalım, birbirimize yayalım ve şifa olalım diye.. Tüm insanlığa yayılmak niyetiyle. Mail adresim: gamzebaytan@gmail.com

Anne evi rahatlığında seçimler: Anneler Günü’ne özel içinizi ısıtacak hediye önerileri

“An-ne”; iki hecesine dünyaları sığdıran; güven, sıcaklık, huzur, sevgi ve daha nice güzel duyguyla bizleri kucaklayan, yorgun günlerin ilacı, mutlu anların ortağı, düştüğümüzde koştuğumuz, sevincimizi ilk paylaştığımız o eşsiz kahraman. İki hece ama içinde bir ömür saklayan… Anne demek bir evin kalbi demek, sevgiyle hazırlanmış sofralar, kahve fincanında biriken mutlu anılar, bir koltukta kurulan huzur, sıcak bir evin rahatlığı demek. Çünkü bir annenin dokunduğu her şey, dünyayı biraz daha yaşanır kılar. İşte bu yüzden Anneler Günü yaklaşırken bu yıl onlara sadece bir hediye değil, hissettirdikleri o tarifsiz sıcaklığı, huzuru, ‘anne evi rahatlığını’ hediye etmek gerek. Ne de olsa her şeyin en iyisini, güzelini, rahatını, konforlusunu hak eden onlar.



Geçmişten günümüze dönüşümler geçirmiş olsa da bu özel ve anlamlı günün değişmeyen en önemli özelliği, kalbimizde ayrı bir yeri olan annelerimizi onurlandırmak için bir fırsat sunuyor oluşu. Şüphesiz ki annelerimizin bize kattığı güzellikleri bir güne sığdırmak mümkün değil ama bu özel günde özenle seçeceğimiz küçük bir hediye, onların bizim için ne kadar değerli olduğunu hissettirmek için şahane bir fırsat olabilir. Önemli olan, seçtiğimiz hediyeye sevgimizi katmak; tıpkı onların her lokmaya, her bakışa kattığı sevgi gibi. İşte birkaç sıcak öneri:

‘Anne kucağı’ gibi: Konforu eve taşıyacak hediyeler

Anne kucağının o benzersiz sıcaklığı, en zor zamanların bile en güzel ilacı değil mi? Ve evet aslında hiçbir hediye tam anlamıyla o sıcaklığı vermeye yetmez ama yine de biraz da olsa yaklaşabilir. Film keyfi için sıcacık ve yumuşacık bir battaniye, polar bir sabahlık, rahat terlikler, evin her köşesini anne sıcaklığına büründürecek ev tekstili ürünleri, yastıklar, kırlentler ve çok daha fazlası ile annelerinize bu Anneler Günü’nde huzur ve konforu hediye edebilirsiniz.

‘Anne eli değmiş’ gibi: Kişisel bakım ürünleri

Annelerimizin dokunduğu her yeri güzelleştirdiği aşikar… ‘Anne eli değmiş gibi’ dendiğinde her ne kadar lezzetli yemekler akıllara gelse de, bir atkının düğümünde, bir buklenin düzeltilmesinde de aynı özen var. Bazen son bir anne dokunuşu her şeyi bambaşka yapabilir. Annenizin kendisine de en az başkalarına gösterdiği kadar şefkatle ve özenle yaklaşması için kişisel bakım ürünlerinden şahane hediyeler seçebilirsiniz. Parfümler, cilt bakım ürünleri, saç şekillendiriciler, makyaj setleri ve çok daha fazlası bu özel günde annenizin yüzünde güller açtırabilir.

‘Annemin tarzı’ gibi: Zamansız, şık ve özel parçalar

Bazı parçalar vardır, bize hep annemizi hatırlatır. Onun yıllardır severek taşıdığı bir fular, özel günlerde takındığı bir broş ya da gençliğinden kalma bir ceket… Şimdi, o hatıraların yanına çok daha özellerini eklemenin tam zamanı. Zarif elbiseler, şık altın takılar, birbirinden güzel aksesuarlar, rahat ayakkabılar, yazlık kombinlerini tamamlayacak parçalar ve çok daha fazlası Anneler Günü’nde harika hediyelere dönüşebilir.

‘Anne sofrasından fırlamış’ gibi: Sofralara renk ve lezzet katan detaylar

Anne sofrası; her tabakta ayrı bir hikaye, her kasede ayrı bir emek ama hepsinde aynı lezzet. Kimi zaman dört gözle beklenen bayram sofralarının, kimi zaman okuldan eve dönüşte karşılayan leziz yemeklerin yıldızı annelerin sofralarını daha da güzelleştirecek, mutfakta geçirdikleri zamanları kolaylaştıracak pratik ve şık ürünler harika hediyeler olmaz mı? Şık yemek takımları, renkli masa örtüleri, kahve makineleri, mutfak robotları, airfryer’lar ve çok daha fazlası tek bir tık uzağınızda.

Pazarama’da ‘anne evi rahatlığında’ alışveriş

Annenize hissettirmek istediğiniz tüm bu duygular, bir hediyeye sığabilir mi? Belki tam olarak değil, ama Pazarama’da, onun kalbine dokunacak seçenekler sizi bekliyor.

Pazarama, binlerce ürün seçeneği, avantajlı fiyatlar, çok kanallı erişim imkanı ve güvenli ödeme alternatifleriyle size anne evi rahatlığında bir alışveriş deneyimi sunuyor. Bir hediye seçin, içine sevginizi katın ve annenize onu ne kadar çok sevdiğinizi bir kez daha gösterin. Aradığınız her şey Pazarama’da.

Ayrıca Anneler Günü’ne özel şahane kampanyalar da sizi bekliyor. Pazarama üzerinden yapacağınız 750 TL ve üzeri alışverişlerde geçerli “HEDIYE125” kupon kodu ile 125 TL indirim fırsatı yakalayabilir, eğer Pazarama Plus üyesi iseniz aynı tutardaki alışverişleriniz için “PLUS200” kupon kodunu kullanarak 200 TL’lik özel indirimden faydalanabilirsiniz. Hepsi ve daha fazlası için hemen tıklayın, tam anneme göre’ diyeceğiniz hediyeleri kaçırmayın.  Her şeyin en iyisini hak eden anneler için, bu Anneler Günü’nde sadece bir hediye değil, bir “teşekkür” armağan edin.

*Bu yazı Pazarama katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale
whatsapp