X

Çok sık hasta olmanın altında yatan olası nedenler

Son zamanlarda en sık duyduğumuz cümlelerden biri : “Herkes hasta.” olabilir mi? Gerçekten de kış mevsiminin gelmesiyle birlikte çevremizdeki hasta insanların sayısı hızla artmaya başladı… Hatta bu artış o kadar hızlı oluyor ki hasta olup iyileşenler yeniden hastalanıyor. Dolayısıyla kendimizi korumak, hastalıklara yakalanmadan bir kış geçirmek oldukça zorlaşıyor. Henüz hiç hasta olmadan kışın bu günlerine geldiyseniz, ne mutlu size, şanslı azınlıktan biri olabilirsiniz… Ama ‘ben sürekli hastayım’, ‘daha yeni iyileşmiştim ama yeniden hastalandım’ ya da neden sürekli hasta oluyorum diyenlerdenseniz bu yazımızda çoğumuzun ortak derdi olan bu geçmeyen hastalık döngüsünü ele alacağız. Grip, alerji, soğuk algınlığı, covid, influenza, üst solunum yolları enfeksiyonları gibi güncel tüm hastalıkların semptomları birbirine karışmışken ve hemen hemen herkes boğaz ağrısı, geçmeyen öksürük, burun akıntısı, yorgunluk, eklem ağrıları gibi belirtileri yaşıyorken bu döngüyü kırmak için hastalıkların olası nedenlerine ve kendimizi korumak için neler yapabileceğimize gelin yakından bakalım.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.

Covid

2019 yılından beri hayatımızda olan covid, ne yazık ki hala aktif olarak varlığını sürdürüyor. Semptomların şiddeti ilk zamanlara nazaran biraz daha hafiflese de geçmeyen veya geçse bile yeniden tekrarlayan covid belirtileri, hem pek çok kişinin aklını sürekli ‘covid miyim’ diye kurcalıyor hem de bağışıklığı zayıflatarak diğer hastalıklara da yakalanma riskini artırıyor.

Geçmeyen ve şiddetli öksürük, baş ağrısı, kas ve eklem ağrıları, boğaz ağrısı, ateş gibi semptomlarla kendini gösteren covid hastalığının teşhisi için en doğru yöntem test yaptırmak. Çünkü belirtileri güncel grip salgını ile de benzerlik gösterdiğinden, kendi kendinize ayırt etmeniz oldukça zor. Bu nedenle pek çok insan covid testi yaptırmaya devam ediyor. Özellikle büyük şehirlerdeki hastaneler bu konuda oldukça yoğun bir hasta sayısıyla karşılaşıyor. Covid testi pozitif olan bireyler ne yazık ki bu semptomları göstermeye devam ediyor ve ilaç tedavisinin yanı sıra ekstra takviyelerle de iyileşmek için çaba harcıyor.

Öte yandan, yeni yapılan bazı araştırmalar covidin ona yakalanan kişilerde kalıcı birtakım izler bıraktığını gösteriyor. Şöyle ki, geçmişte covide yakalanmış olmanız veya halihazırda covid pozitifseniz, bu durum sizi diğer hastalıklara daha meyilli hale getirebiliyor. Evet, üzücü ama bilimsel araştırmalar gösteriyor ki özellikle şiddetli semptomlarla covid geçiren kişilerde covid virüsü bağışıklık sisteminde ciddi değişimlere neden olduğundan, bu kişiler diğer hastalıklara yakalanma konusunda daha riskli konumda.

Yale Tıp Fakültesi’nden immünbiyoloji profesörü John Tsang, “Bu bulgular kulağa ne kadar ürkütücü gelse de, bu değişikliklerden hangisinin gelecekteki işlevlerle ilgili olabileceğini bilemezsiniz. Başka bir deyişle belirli bağışıklık hücrelerinde meydana gelen değişiklikler, mutlaka tüm sistemin, hatta bir kısmının çalışmayı durduracağı anlamına gelmez. Bunu bilebilmek için daha uzun soluklu çalışmalara ihtiyaç var.” diyor. Bu konudaki çalışmalar henüz yetersiz olsa da birtakım araştırmalardan elde edilen bulgular, covide yakalanmış olmanın bağışıklığı zayıflatarak değişime uğrattığını ve bunun da diğer hastalıklara zemin hazırladığını açığa çıkarıyor.

Tek neden bu olmasa da sürekli hastayım diyorsanız ve daha önce covid geçirdiyseniz, sebebi bağışıklık sisteminizin değişime uğramış olması olabilir. Ancak, bu durum hep böyle devam edeceğini de göstermiyor, bunu da belirtmek önemli. İngiltere’deki Manchester Üniversitesi’nde immünoloji profesörü olan Sheena Cruickshank, bağışıklık belirteçlerinin bir enfeksiyondan sonra değişim göstermesinin normal olduğunu ve kulağa kötü gelen değişikliklerin bile uzun süreli sonuçlar doğurmayacağını belirtiyor. Ve ekliyor: “Farklı alanlarda yapılan daha uzun vadeli çalışmalar, çoğu insan için bağışıklık tepkisinin normale döndüğünü ve düzeldiğini gösteriyor.” Bilimsel araştırmaların takip etmek ve covid sonrası etkilerin farkında olmak önemli.

Alerjik belirtiler

İnsanlar sürekli hastalık hissi yaşadıklarında bunun nedenini anlamakta zorlanabilirler ve alerji bu kafa karışıklığına neden olan durumlardan biri olabilir. Kış aylarında covid, grip, soğuk algınlığı gibi viral hastalıkların belirtileri, alerji belirtileri ile benzerlik gösterebilir. Dolayısıyla aslında böyle bir hastalığınız olmamasına rağmen benzer semptomlar taşıyor ve neden hastayım diyorsanız, olası nedenlerinden biri alerji olabilir.

Grip, soğuk algınlığı, covid, genellikle burun tıkanıklığı, burun akıntısı, hapşırma, boğaz ağrısı, öksürük ve halsizlik gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Bu benzer belirtiler, alerjik reaksiyonlarda da ortaya çıkabilir. Özellikle kış aylarında çoğunlukla kapalı ortamlarda vakit geçirdiğimiz için evlerdeki toz, küf, evcil hayvan tüyleri gibi alerjenlere maruz kalma ihtimalimiz artabilir, bu da alerjik belirtileri güçlendirebilir. Bir uzman doktora danışarak belirtilerin alerjik mi yoksa viral bir hastalık mı olduğunu öğrenebilir, en uygun tedaviye başlayarak iyileşme sürecini hızlandırabilirsiniz.

Salgın hastalıklar

Malum, kış mevsimi demek salgın hastalıklar demek. Etrafımızdan, haberlerden, sosyal medya paylaşımlarından sürekli duyduğumuz bir şey varsa o da şüphesiz ‘salgın var’. Ve evet, özellikle şu günlerde doktorların da hastanelerdeki yoğunluktan bahsederek değindikleri en önemli konulardan biri; salgın hastalıklar. Eğer sürekli hasta oluyorum, hep hastayım diyorsanız, bu durumun olası sebeplerinden biri de muhtemelen çevrenizdeki pek çok kişinin hasta olması olabilir. Covid, influenza veya grip, kış hastalıklarının hemen hemen hepsi, fazlasıyla bulaşıcı. Dolayısıyla bir türlü iyileşemiyor, iyileşip yeniden hasta oluyor ve sürekli hasta olma döngüsünden çıkamıyorsanız, etrafınızdaki kişilerden sürekli viral hastalıklar bulaşıyor olabilir. Benzer bir şekilde özellikle okula giden çocuklarınız varsa evinizde de sürekli sırayla her aile üyesi hasta oluyor olabilir. Toplu taşıma kullanıyor, kalabalık ve kapalı ortamlarda bulunuyor, hasta insanlarla aynı yeri paylaşıyorsanız, bitmeyen hastalık döngünüzün nedeni muhtemelen bulaşıcılık.

Hijyen eksikliği

Kış aylarında sürekli hasta olmamızın birçok nedeni olabilir. Bu durum, el ve ağız hijyeni eksikliğiyle de yakın ilişkilidir. Ellerimiz gün içinde birçok mikrop ile temas eder. Mikroplu yüzeylere dokunduktan sonra yüzümüze, dudaklarımıza veya yiyeceklere temas ederek hastalık kapabiliriz. Dolayısıyla ellerimizi en az 20 saniye sabunlu su ile yıkamak çok önemli. El hijyeni eksikliği özellikle okula giden çocukların sık hastalanma nedenlerinden biri olabilir, dolayısıyla çocuklarımızla ellerimizi neden ve nasıl yıkamaları gerektiğini öğretmek şart.

Diğer yandan oral hijyen eksikliği de sürekli olarak hastalıklara zemin hazırlayabilir. Ağzımız, sağlığımıza açılan bir pencere gibidir ve hem iyi hem de kötü bakterilere ev sahipliği yapar. Ancak, zararlı bakterilerin sayısı çoğaldığında, bu durum hastalıklara davetiye çıkarabilir ve hem bağışıklık sistemini güçsüzleştirebilir hem de ağız, diş ve diş eti sorunlarına, iltihaplanmalara neden olabilir. Bu nedenle sağlıklı diş ve diş etleri, ağız hijyeni için günde en az 2 kez dişleri fırçalamak ve ağız suyu, diş ipi gibi ekstra bakımlar yapmak oldukça önemli.

Uyku düzensizliği

Eğer yeteri kadar ve düzenli uyuyamıyorsanız, sık sık hasta olmanızın nedeni bu olabilir. Araştırmalar, uyku düzensizliğine sahip olan ve yetersiz uyuyan kişilerin daha sık hastalanma riski olduğunu açığa çıkarıyor. Uyku yetersizliği, vücudun enfeksiyonlar ve virüslerle mücadele etmedeki doğal yeteneğini azalttığı için bedeniniz, hastalıklara daha kolay yakalanma eğiliminde olabiliyor. Dolayısıyla sürekli hasta oluyorsanız, uykunuzu kontrol etmenizde ve yeterli, kaliteli, düzenli bir uyku rutini oluşturmanızda fayda var. Hem bedeninizi hem zihninizi dinlendirmek hem de vücudunuzdaki sistemlerin restore edilmesini sağlamak için uyku düzeninize özellikle kış aylarında ekstra özen göstermelisiniz.

Yetersiz beslenme

Kış aylarında sürekli hasta olmanın nedenlerinden bir diğeri de dengesiz ve yetersiz beslenme düzeni. Güçlü bir bağışıklık sistemi için vücudun ihtiyaç duyduğu besinleri almak çok önemli. Eğer beslenme düzeninizde temel besin öğeleri eksikse veya yüksek miktarda şeker ve işlenmiş gıdalar içeriyorsa, bağırsak sağlığınız ve bağışıklık sisteminiz olumsuz etkilenebilir. Bu da hastalıklara karşı direncinizi düşürebilir. Diğer yandan, yetersiz beslenme nedeniyle D vitamini, demir, çinko, B ve C vitamini gibi bütüncül sağlık için kritik olan vitamin ve minerallerin eksikliğini yaşayabilir ve bu nedenle hem hastalıklara daha kolay yakalanır hem de daha geç iyileşebilirsiniz. Sürekli hasta olduğunuzu hissediyorsanız, beslenme düzeninizi de gözden geçirmenizde fayda var.

Dehidrasyon

Yetersiz beslenme gibi yetersiz su tüketimi de hastalıklara zemin hazırlayabilir. Her hücremizin çalışması için su gerekli. Su, besinleri ve mineralleri hücrelere taşır ve ağız, burun ve boğazın nemli kalmasını sağlar; bu da hastalıklardan kaçınmak için kritik bir öneme sahiptir. Eğer, yeteri kadar su içmiyorsanız bu da hastalık döngüsünün nedeni olabilir. Her gün en az 1.5-2 litre su tüketmeye özen gösterin.

Kronik stres

Ve elbette ki stres! Stres, pek çoğumuzun hayatının büyük bir parçası ve ne yazık ki ondan kaçınmak pek mümkün değil. Ancak, kontrol edilemediğinde ve kronik bir hale geldiğinde bağışıklık sistemini zayıflatarak ve vücut fonksiyonlarını olumsuz etkileyerek sürekli hastalıklara karşı direnci azaltabilir. Dolayısıyla devamlı hastalıklarla uğraşıyor, bir türlü iyileşemiyorsanız nedeni yaşadığınız stres olabilir. Bunu önlemek için stres yönetimini öğrenmeniz şart.

Sonuç olarak, tüm bu yukarıda bahsettiğimiz nedenler, kış aylarında sürekli hasta hissetmenizin nedeni olabilir. Bu hastalık döngüsünü kırmak için:

  • Sağlıklı yaşam tarzını benimseyin ve iyi yaşam alışkanlıklarını uygulayın.
  • Vitamin ve mineral açısından zengin, taze meyve-sebzelerden, sağlıklı yağlardan ve protein kaynaklarından oluşan bir beslenme tarzını benimseyin.
  • Her gün yeteri kadar su için.
  • El ve ağız hijyenine özen gösterin.
  • Kapalı ve kalabalık ortamlarda uzun süre kalmayın, hasta kimselerle yakın temasta bulunmayın.
  • Meditasyon, yoga, nefes egzersizleri gibi stres yönetme pratiklerini uygulayın.
  • Uyku rutini oluşturun; her gün yeteri kadar uyuyun.
  • Bedeninizi, zihninizi bol bol dinlendirin, gereken anlarda mola alın, kendinize gereksiz yere yüklenmeyin.
  • Alerjiden şüpheleniyorsa doğru tanı için mutlaka bir uzmana danışın.

Tüm bu adımlar hastalık döngüsünü kırmada önemli bir rol oynayabilir ve daha sağlıklı bir yaşam tarzına sahip olmanızı sağlayabilir. Böylece, kış günlerini güçlü bir bağışıklıkla atlatabilir, hastalıklara meydan okuyabilirsiniz.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale