Pozitif Psikolojinin popülerliğinin artmasıyla birlikte psikoloji araştırmalarına konu olmaya başlayan kavramlardan biri şükran duyma kavramı olmuştur. Literatürde şükran duyma kavramına yönelik ortak bir tanımlama bulunmamaktadır. Örneğin şükran kavramının önde gelen araştırmacılarından Robert Emmons’a göre şükran; nezaket, cömertlik, hediye, almanın ve vermenin güzelliği ya da karşılıksız bir şeyler almak gibi anlamlarla ilişkilidir (Emmons 2004). Emmons (2004) şükran kavramını iyilik yapan, iyiliğin kendisi ve iyilik yapılan kavramları bağlamında ele almış, şükranın daha çok, bireyin gördüğü bir yardım ve iyilik karşısında yardım eden kişiye yönelik minnet duyguları olarak tanımlanabileceğini belirtmiştir. (Akt. Kardaş ve Yalçın 2019)
Wood ve diğerlerine (2010) göre şükranla ilgili yapılan bu tanımlamalar insanların şükran duymalarının kaynağı olarak ifade ettikleri boyutları yeterince kapsayamamaktadır. Örneğin, bazı insanlar sabah uyanmalarını bile şükran duyulacak bir konu olarak ifade etmektedir. Bu da iyilik yapan kişiye yönelen bir duygu değildir (Kardaş ve Yalçın 2019). Bu yüzden şükran konusuyla ilgili çeşitli araştırmalar yapan Wood ve diğerleri (2010), şükranın yaşam yönelimi olarak yeniden kavramsallaştırılabileceğini ileri sürmektedirler (Akt. Kardaş ve Yalçın 2019).
Son yıllarda yapılan araştırmalar şükran duygusu ve kişinin kendini iyi hissetmesi arasında doğrudan ve dolaylı bir ilişki olduğunu ortaya koymuştur. Bunun yanı sıra şükran duygusunu geliştirmek için çeşitli teknikler ortaya çıkmıştır. Bunlardan biri olan ve Ishin Yoshimoto tarafından geliştirilen Naikan Terapisinde danışan her gün kendisine “bugün insanlardan ne aldım, bugün diğer insanlar için ne yaptım ve bugün diğer insanlara ne tür zorluklar ve olumsuzluklar yaşattım?” gibi sorular sorar (Kardaş ve Yalçın 2018). Bence dünyada şükran duymamız gereken varlıklardan biri de kendimiziz. O halde bu soruları “bugün kendim için ne yaptım ve bugün kendime ne tür zorluklar ve olumsuzluklar yaşattım?” şeklinde değiştirip her gün kendimize de sorabiliriz.
Peki sizce, siz kendi varlığınız için ne kadar şükran duyuyorsunuz? Bunun cevabı biraz da kendi kendimizle konuşma tarzımızda gizli. Kendimize içimizden söylediklerimiz vücudumuzda harfler olarak belirseydi sizde hangi cümleler yazardı? Genelde çoğumuzun içinde acımasız bir eleştirmen ve o eleştirmenin bizi yerden yere vuran sözleri var. Gelin isterseniz sizinle iki aşamalı küçük bir egzersiz yapalım. Bir hafta boyunca kendinizle olan konuşma tarzınıza dikkat eder misiniz? Siz içinizden kendinizle konuşurken sevgi dolu sözcükler mi kullanıyorsunuz, yoksa durmadan kendinizi eleştiriyor musunuz?
Tüm bunlara dikkat edin ve dilerseniz gün boyunca kendinize ettiğiniz sözleri bir kenara yazın ve daha sonra onları analiz edin. Kendi kendinize ettiğiniz sözlerle siz, kendinizin dostu musunuz, düşmanınız mı? Gelelim egzersizimizin ikinci kısmına. Bir hafta boyunca her gün 5-10 dakikanızı ayırarak sevdiğiniz bir deftere kendinizle ilgili beğendiğiniz özelliklerinizi yazın. Bir haftanın sonunda tüm bu özellikleriniz için duyduğunuz şükranı ifade edin. Kendinize duyduğunuz şükranı ifade etmenin bir başka yolu da kendinize sevgi dolu bir mektup yazmaktır. Evet bu hafta bu iş için vakit ayırın ve kendinize güzel bir mektup yazın. Eğer kendini değersiz hisseden bir insansanız bu tip egzersizleri yapmak ilk önce size garip gelebilir ama yine de egzersizleri yapmaya çalışın. Ancak değersizlik duygusunu çok yoğun bir şekilde hissediyorsanız tavsiyem bu konu üzerinde bir psikologla çalışmanız yönünde olacaktır.
Kişinin kendine duyduğu sevgi, kendine gösterdiği merhamet ve kendi varlığından dolayı şükran duymanın ne bencillikle, ne de kendini beğenmişlikle ilgisi olduğunu tekrar etmekte fayda var. Öz sevgi, öz merhamet ve şimdi kullanacağımız bir kavram olan öz şükran kişinin psikolojik sağlığı için faydalı unsurlar. Hepsini hayatınıza katmanız dileklerimle. Bu arada size bir eğitim haberim var. WhatsApp ya da FaceTime üzerinden birebir görüşmeler şeklinde ilerleyen üç haftalık Öfke Yönetimi eğitimimle ilgileniyorsanız bilgi için rsolaker@gmail.com adresine yazabilirsiniz. Psikoloji ile ilgili egzersizler paylaştığım Instagram hesabım ise @ranakutvan.rsolaker@gmail.com
Bu yazının tüm hakları Rana Kutvan’a ve Uplifers’a aittir. İzinsiz ve uygun şekilde referans verilmeksizin kopyalanması, çoğaltılması ve başka mecralarda paylaşılması kesinlikle yasaktır.
Kaynaklar:
Emmons RA (2004) The psychology of gratitude: an introduction. In The Psychology of Gratitude (Eds RA Emmons, ME McCullough):3–16. New York, NY, Oxford University Press.
Kardaş, F., Yalçın, İ.(2018) Şükran: Ruh Sağlığı Alanında Güncel Bir Kavram.
Kardaş, F., Yalçın, İ. (2019) Şükran Ölçeğı̇nı̇n Gelı̇ştı̇rı̇lmesı̇: Geçerlı̇k Ve Güvenı̇rlı̇k Çalışması. Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi. Kış -2019 Cilt:18 Sayı:69 (13-31)
Roberts, R.C. (2004). The blessings of gratitude. R. A. Emmons & M. E. McCullough (Eds.), The psychology of gratitude (s. 58–78). New York, NY: Oxford University Press.
Wood, A. M., Froh, J.J. & Geraghty, A.W.A. (2010). Gratitude and well-being: A review and theoretical integration. Clinical Psychology Review, 30, 890–905.
İlginizi çekebilir: Bedeninizi olduğu gibi sevmek elinizde: Beden imajı nedir?