Bu hafta sizlere, rüya konusunda biraz daha derinleşeceğimiz bir yazı hazırlamak istedim. Neden rüya gördüğümüz üzerine farklı bakış açılarını ve araştırmaları tanıyacağız. Belki bu bilgiler kayıtlarımızda var olan başka bilgileri de açığa çıkarır ya da hatırlatır. Ben bu tarz yazıları uyumadan önce okumayı tercih ediyorum, okuduktan sonra da hiç ekrana bakmıyorum. Bunun nedeni okuduğum ve edindiğim bilgilere ait kayıtlarım varsa onları uyku sürecimde hatırladığıma inanmam.
Yapılan son araştırmalara göre fetal gelişimimizde de rüya görmenin gerekliliği üzerinde duruluyor. Böylelikle bebeğin dünyaya hazırlandığı düşünülüyor. Dünyanın belki de en eski rüya düşünürleri Aborjinlere göre rüya görme nedenimiz sadece kişisel gelişimimize hizmet etmek değil. Bunun yanında çok daha büyük bir şeyin parçası olduğumuzu da anlatmaya çalışır rüyalar. Özellikle rüyalarla çalışanlar bu tarz rüyaları kolektiften alınan mesajlar olarak tanımlar. Tüm türlere devretmekten sorumlu olduğumuz doğanın içindeki her şeyden bilgi almak ve devamını getirmek için tüm evren, yani hepimiz rüya görürüz.
Bireysel olarak gördüğümüz rüyaların egomuzla beraber bireyselliğimizi nasıl etkilediği araştırılmıştır. Araştırmalarda “ben” kimliğinde insanların özellikle korkularıyla ilgili rüyalar gördüğü anlaşılmıştır. Korkularını rüyalarında keşfeden ve iyileştirmeye çalışan bir bireyin korku ve evren algısı değişecektir. Böyle olunca da onun bulunduğu zincirde evrenin herhangi bir köşesinde var olan algı da değişecektir. Kelebek etkisi felsefesiyle, yaşadığımız dünyada dengeler daha güzel değişecektir. Daha önceki yazılarımda bir niyetle yattığımızda uyku sürecinde gördüğümüz rüyaları hatırlamasak bile uyanıkken aldığımız mesajlara karşı uyanık olmamız gerektiğini belirtmiştim. Bu yüzden de rüyamızda korkularımızla ilgili şifalanmaya niyet ettiğimizde, rüyamızı hatırlasak da hatırlamasak da o gün çevremizde olanlara ya da bizim yaşadığımız olayların dışında dünyada neler olduğuna da bakmamız gerekebilir.
Sorularımız ya da niyetlerimizle korkuların dışında, kim olduğumuzu, ne yapmak için burada olduğunuzu da sorgularken, aynı yolla mesajları ve neler olup bittiğini takip etmeli, gündemle ilgili kalmalıyız. Ayrıca rüyalarımızda uyanıkken olan duygu yoğunluğundan daha fazla duygu yoğunluğu olduğu da tespit edilmiştir. Bu durumda duygularımızı takip ederek nelerin bizi derinleştirdiğini ya da ne yapmamız gerektiğini anlayabiliriz.
Rüyalarınızı yorumlatmak ve rüyalarınızın rehberliğinde ilerlemek konusunda eğitim almak isterseniz @nefesle.terapi Instagram hesabını takip edebilir, sorularınız için benimle iletişime geçebilirsiniz.
İlginizi çekebilir: Rüyalarımızı anlamak için nasıl takipte kalabiliriz?