Hepimiz özgür iradeye sahip olduğumuzu kabul eder, tercihlerimiz olduğunu biliriz. Sorsanız, hepimiz kendimizi ve kendi ruh sağlığımızı başka şeylerin önüne koyar, gerektiğinde “Hayır” diyebiliriz. Ancak durum pratikte pek de böyle olmuyor ve çoğu zaman, bizim için önceliği olmayan kişiler ve işlere evet demek zorunda hissedebiliyoruz. Peki neden?
Hayır diyememenin tek ve asıl nedeni
Hayır diyememenin asıl nedeni, sandığınız gibi kaba görünmek ya da insanların bizi sevmeyeceğinden korkmak değil. Bir işin size verilmesinden duyduğunuz kıvanç değil. “Bu işi ben yapmazsam kim yapacak?” diye endişelendiğinizi biliyoruz, ama işi kabul etmenizdeki asıl neden bu da değil.
Bunların hepsi hayır diyememek için geçerli ve sık görülen nedenler olmakla beraber, altta yatan asıl neden hayattan ne istediğinizi, sizi neyin gerçekten mutlu ettiğini saptayamamış olmak. Bu nedenle iş-hayat dengesinde iş ağır basabiliyor ve bu durum yıllara yayılabiliyor. Çünkü hayatın geri kalanında yapacak başka bir şeyiniz yok. Profesyonel hayatınız boyunca akşam nasılsa yetişmeniz gereken bir yer ya da bir kişi olmadığı için mesaiye kaldıysanız, neden bahsettiğimi anlıyorsunuz demektir.
İnsanlar evet dedikleri şeylerin bir gün o aradıkları şey olduğunu fark etme umudu taşır. Çok çalışılan ama emeğin karşılığını veren bir iş, yeni bir sevgili, şu yeni tanıştığınız insanların bundan sonraki en iyi arkadaşlarınız olma ihtimali… Bu yüzden, pek çok şeye kendilerini maddi ya da manevi olarak zorlayacak da olsa hayır diyemezler. Umut hep oradadır.
İncitmeden hayır diyebilmenin 10 farklı yolu
Oysa hayır demek ve kendimize kalan bu zamanı kendimizi tanımaya ayırmak çok daha verimli bir yöntem. Hayır sözcüğü aklınızdan geçiyor fakat asla dışarı çıkmıyorsa, onu deliğinden çıkarmanın başka yolları da var. Aşağıdaki reddetme kalıplarının mantığını benimseyebilirseniz, reddettiğiniz insanla aranızda sağlıklı, suçluluk duygusundan uzak bir ilişki sürdürebilirsiniz:
Açıklamalı: “Yurt dışında olduğumdan katılamayacağım ama davetiniz için teşekkürler.”
Önemli not: Hayır’ın ardından kusura bakma deme ihtiyacınızı bastırın.
Yumuşak fakat kararlı: “Sorduğunuz için teşekkürler fakat benim için pek mümkün görünmüyor.”
Topu başkasına atarak: “Benim biraz işim var ama bu konuda sana yardım etmesi için başka birini önerebilirim.”
Programına sadık: “Önümüzdeki iki hafta benim için uygun değil ama sonrası için konuşabiliriz.”
“Sorun sende değil, bende”ci: “Beni düşündüğünüz için çok teşekkürler, ancak bu aralar kimseyle böyle bir program yapamıyorum.”
Minnettar: “Bana olan güvenin beni çok mutlu etti, teşekkür ederim ancak bu kez yardımcı olamıyorum.”
İletişime açık: “Şu an mümkün değil ancak sizin için uygun olan başka bir tarih belirleyebilir miyiz?”
Zaman kazanmaktan çekinmeyen: “Biraz düşünüp size öyle dönmeme izin verir misiniz?”
Önceliklendirmeyi bilen: “O gün kızımın gösterisi var, asla kaçırmam.”
Kendinin ve sınırlarının farkında: “Bunu halledebileceğimden emin değilim, konuyla ilgili yetkim şu şekilde…”
İlginizi çekebilir: Hayır deme korkusu: İlişkilerimizde neden sınır çizemiyoruz?
Kaynaklar:
Psych Central
Kelly Exeter