Neden en çok kendimize yalan söyleriz?
Aramızda hiç yalan söylemeyen var mıdır? Peki en çok kime yalan söylediğinizi düşünüyorsunuz? Aslına bakarsanız, insanların en çok kendilerine yalan söylediği bir gerçek. Örneğin kendimize sıklıkla başımıza gelen ufak aksiliklerin kendi ihmalimizden kaynaklanmadığını ya da yemememiz gereken o yüksek kalorili yiyeceği yemekten bir şey çıkmayacağını söylüyoruz. Çok istediğimiz halde alamadığımız işin zaten iyi olmadığını düşünüyoruz. Ve daha bunun gibi pek çok yalanı başkalarına değil, kendimize söylüyor; başkalarından önce kendimizi ikna etmeye çalışıyoruz.
Kendini aldatma alışkanlığı
İnsanlar, bulundukları konumu korumak veya daha da yükselmek için, başkalarının gözünde bir imaj inşa etmek ve bunu korumak durumundadırlar. Herhangi bir gerçeklik, istenilen imajın önünde bir engel teşkil ederse, bireyler bu gerçekliği yok etmek için kendini aldatma yoluna giderler. Böyle durumlarda, kendini aldatan, yani yanlış bir görüşü saplantılı bir şekilde savunan kişilerle tartışabilmek hayli zordur. Öte yandan kendini aldatma durumu, bir topluluğun insanlarını sarmaya başladığında, buradan verimli tartışmalar çıkması imkansız hale gelir.
İnsanın kendisine yalan söylemesi, kendini aldatma alışkanlığının parçasıdır. Kendini aldatma durumu, saptanması için ruhun derinliklerine inilmesi gereken, bulunması zor bir alışkanlıktır. Ancak sizi gerçekleri görmekten alıkoyabilecek bu olumsuz alışkanlığı fark etmenize yarayacak bazı belirtiler olduğunu söyleyebiliriz. Örnek vermek gerekirse; öğrenilen bir bilgiye önyargıyla yaklaşmak, geçmişte öğrenilen şeyleri seçerek hatırlamak ve hatalı mantık kurmak bunlar arasında olabilir.
İlginizi çekebilir: Kendinize karşı dürüst olmanızı kolaylaştıracak 5 öneri
Nedenleri
Kendini aldatma alışkanlığının nedenleri arasında başkalarını ikna etme isteğinin yaygın olduğu düşünülmektedir. Bunun, yukarıda değindiğimiz imaj koruma arzusuyla da bağlantılı olduğunu söyleyebiliriz. Öyle ki, bu aslında uyguladığımız ve başkalarını ikna etme konusunda işe yarayan bir strateji bile olabilir. Örneğin; kendilerine gereğinden fazla güvenen insanların başkaları tarafından da diğerlerine oranla daha yetkin görüldükleri bir gerçek.
Peki öyleyse, buradaki sorun ne? Her ne kadar kendinizi sunuş biçiminizi olumlu yönde etkiliyor gibi görünse de, aslında bu pozitif durum yalnızca bir noktaya kadar geçerli. Çünkü kendinize potansiyelinizden daha fazla güvenip böyle bir algı yarattığınızda, potansiyelinizden daha fazlasını yapabileceğinizin garantisini de vermiş oluyorsunuz. Bunu başaramadığınızda ise söz konusu olumlu algı, yerle bir olma tehlikesiyle karşı karşıya geliyor.
Geçtiğimiz yıl Avusturalyalı lise öğrencilerinde yapılan bir araştırma da bu savı destekler nitelikte. Lise öğrencileri arasında kendine fazla güvenen kişilerin daha popüler olduğu, ancak 2 yıllık bir gözlemin ardından, akranlarına göre daha mutlu ve iyi durumda olmadıkları sonucuna ulaşılmış.
Gerçekçi olmanın avantajları
Bireylerin kendine yalan söyleme alışkanlıklarını bırakıp gerçekçi olmaya başlaması, kendileriyle ve çevreleriyle ilgili gerçekleri görebilmelerini ifade eder. Hoşa gitmese dahi gerçeklerin fark edilmeye başlanması ise, olumlu yönde gelişimin ilk adımıdır.
İlginizi çekebilir: Kendimize söylediğimiz yalanlara son! Yepyeni bir “kendim”, hoşgeldin
Kendini aldatma davranışı ve gerçekçi olma ile ilgili daha fazla şey öğrenmek için aşağıdaki videoyu izleyebilirsiniz:
Kaynak
pbs.org