X

Sosyal Yalnızlık: Neden Dışlanıyorum?

Dışlanmış hissetmek, her insanın hayatının belli bir döneminde karşılaştığı bir duygudur. Yakın bir arkadaş grubunda ya da aile içinde düzenlenen buluşmalarda hep yeriniz olduğunu düşünseniz de bu durum her zaman için geçerli olmayabilir.

Başkalarının siz olmadan planladığı buluşmaları kendinize hakaret olarak algılamanız mümkündür. Davet edilmediğiniz ve dışlandığını düşündüğünüz aktiviteler nedeniyle bir şeyleri yanlış yapmış olduğunuzu veya davet edilmemenize gereken olaylar olduğunu düşünüyor olabilirsiniz.

Herkesin zaman zaman yaşadığı dışlanma hissini neden yaşadığınızı, dışlanmanıza neden olabilecek faktörleri ve dışlanmış hissettiğinizde neler yapabileceğinizi bu yazıda okuyabilirsiniz.

Arkadaş Ortamında Neden Dışlanıyorum?

Dışlanmak, kasıtlı olsun ya da olmasın, dışlanan kişiye bir sinyal vermektedir. Sevdiğiniz ve kendinizi yakın hissettiğiniz kişiler sizi buluşmalardan veya sohbetlerden dışladığı zaman size, onlar için önemli olmadığınız sinyalini verirler.

Dışlanmış hissetmek her ne kadar acı verici olursa olsun, tamamen normal bir duygudur. Dışlanmış hissetmeniz, davranışlarınız ve iletişiminiz açısından daha bilinçli olmanızı sağlayabilir ve bazı sosyal alışkanlıklarınızı iyileştirmenize yardımcı olabilir.

Dışlanmak genelde yanlışlıkla gerçekleşen bir şeydir. Sizi bir buluşmaya davet etmeyen arkadaşınız, o gün meşgul olduğunuzu veya buluşmaya katılmak istemeyeceğinizi düşünmüş olabilir.

Dışlanmak bazense kasıtlı olarak yapılan bir davranıştır. Dışlanmış hissetmenizin nedeni ne olursa olsun, dışlanmanızın değerinizi ölçen bir davranış olmadığını kabul etmeniz gerekir. Dışlandığınızda sizinle ilgili yanlış bir şeyler olduğunu varsayabilir ve kendinizi sorgulayabilirsiniz. Ancak bazı insanlarla uyumlu olmamanızın, değersiz olduğunuz anlamına gelmediğini unutmamalısınız.

Kendinizi dışlanmış hissediyorsanız, güvendiğiniz bir arkadaşınıza, aile üyenize veya bir terapiste duygularınızı açabilirsiniz. Bu sayede durumunuza farklı bir bakış açısıyla yaklaşabilir ve desteklendiğinizi hissedebilirsiniz.

Dışlanan İnsan Ne Yapmalı?

Dışlandığınızı hissediyor veya gerçekten dışlanıyorsanız, kendinizi kötü hissetmeniz son derece normaldir. Dışlanmış hissetmeniz halinde önemli olan şey, sağlıklı bir bakış açısına sahip olmaktır. Bunun için aşağıdaki stratejilere başvurabilir ve bu sayede yaşadığınız üzüntüyle daha kolay bir şekilde başa çıkabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Neden Arkadaşım Yok?

Duygularınızı kabul edin

Arkadaşlarınız veya aile üyeleriniz tarafından kasıtlı olmadan dahi dışlandığınızda kendinizi üzgün hissedebilirsiniz. Örneğin, iş arkadaşlarınız her sabah birlikte kahve içiyor ve sizi davet etmiyorsa veya arkadaşlarınız sizin olmadığınız bir mesajlaşma grubu kurduysa kendinizi rahatsız hissedebilirsiniz.

Dışlandığınızı hissettiğinizde karmaşık duygular yaşayabilirsiniz. Bu duyguları anlamanız ve yaşamanız, bunları kabul etmeniz ve bir sonraki adımda neler yapacağınıza karar vermeniz açısından önemlidir.

Duygularınızı anlamak ve kabul etmek için şunları yapabilirsiniz:

  • Günlük tutun.
  • Topraklanma egzersizleri yapın.
  • Derin nefes egzersizleri yapın.
  • Dinlendirici bir yürüyüşe çıkın.

Sonuçlara atlamaktan kaçının

Arkadaşlarınızın spontane bir şekilde düzenledikleri buluşma için kendinizi kırgın hissediyor olabilirsiniz. Ancak bu buluşmaya belki de eski sevgiliniz veya sevmediğiniz biri katıldığı için arkadaşlarınız sizi incitmemek için bu buluşmaya davet etmemiş olabilir.

Her şeyin en kötüsünü düşünme eğilimi yaygın olarak görülen bir durum olmakla birlikte faydalı bir düşünme şekli değildir. Bu tür duygusal gerginlikler kaygının artmasına neden olabilir ve mantıklı açıklamalar düşünmeyi zorlaştırabilir. Bu nedenle içinizdeki kaygının ve korkunun büyümesine izin vermek yerine gerçeklere bakmalı ve mantıklı düşünmeye çalışmalısınız.

Arkadaşlarınızın sizi artık umursamadığını ve dışladığını düşünüyorsanız, bunu destekleyen kanıtlarınız olup olmadığını kendinize sormalısınız. Sonrasında buna dair kanıtlarınız olup olmadığına bakmalısınız. Dışlandığınızı gösteren kanıtlarınız olsa dahi bunun nedeninin, sizin düşündüğünüz nedenler olmayabileceğini göz önünde bulundurmalısınız.

İlginizi çekebilir: Neden Bilinmeyenden Korkuyoruz?

Gönderdiğiniz sinyalleri keşfedin

Sizi dışlayan birini fark ettiğinizde bunun, sizin eylemlerinizle ilgili olup olmadığını düşünün. Diğer insanların sizi sosyal aktivitelere dahil etmesini istiyorsanız, bu arzunuzu beden diliniz ve davranışlarınızla açıkça gösterip göstermediğinizi düşünün.

Muhabbet sırasında kollarınızı kavuşturma alışkanlığınız olabilir. Bunu yapmanızda yanlış bir şey olmasa da beden diliniz, dışarı karşı kapalı görünmenize neden oluyor olabilir.

Diğer insanlara gönderdiğiniz sinyalleri anlamak için kendinize şu soruları sorabilirsiniz:

  • Utangaç olmaya eğilimli misiniz? Diğer insanlar ilk hamleyi sizin yapmanızı beklemek istedikleri için size zaman tanımayı tercih edebilir.
  • Sohbet açıyor ve sohbete diğer insanları dahil etmeye çalışıyor musunuz?
  • Başkaları hata yaptığında çabuk sinirleniyor musunuz?
  • Kaba veya saldırgan bir dil kullanıyor musunuz? İnsanlarla ağır ve üzücü konular konuşuyor musunuz? Ciddi konuları konuşmak her zaman kötü bir şey olmasa da diğer insanların uzaklaşmasına neden olabilir.

Diğer insanlara nasıl yaklaştığınızı kendi başınıza anlamanız zor olabilir. Bu nedenle nasıl davrandığınızı sevdiğiniz birine sorabilir ve davranışlarınızı dürüst bir şekilde değerlendirmesini isteyebilirsiniz.

Duygularınızı söyleyin

Dışlanmış hissettiğinizde kendinizi böyle hissetmenize neden olan diğer kişilerle konuşmalısınız. Konuşmadığınız olaylar üzerine endişelenmek yerine konuşmanız daha iyi olacaktır.

Duygularınızla ilgili konuşurken başkalarını suçlamayacak ifadeler kullanmalı ve genellemelerden kaçınmalısınız. Örneğin, “Beni hiçbir şeye davet etmiyorsunuz” demek yerine “Buluşmalara davet edilmediğim için biraz dışlanmış hissediyorum. Bunun bir nedeni var mı? Yoksa bir dahaki sefere davet ederseniz ben de katılmak isterim” diyebilir ve ortada bir sorun varsa öğrenebilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Gençler Neden Karamsardır?

İnsanlara neler sunduğunuzu düşünün

Bir yere uyum sağlayamadığınızı düşünüyorsanız, insanların neden sizinle vakit geçirmek istemediğini merak etmeye başlayabilirsiniz. Bir yere ait olmadığınızı düşünmeniz, kendinize olan güveninizi ve saygınızı zedeleyebilir. Olumlama yapmak ve olumlu bir iç konuşmaya sahip olmak, kendinize olan inancınızı yeniden kazanmanıza yardımcı olabilir.

“Arkadaşlarımla iyi bir ilişkimiz var, beni sebepsiz yere bırakmazlar”, “İnsanlar daha önce benimle vakit geçirmekten keyif alıyordu, ileride yine keyif alırlar” gibi cümleler, kendinize olan inancınızın artmasına ve başkalarından davet beklemek yerine onlarla bağlantı kurmayı denemenize yardımcı olabilir.

Kendinizi iyi hissettirecek bir şeyler yapın

Bazı insanların sizi gerçekten ve kasıtlı olarak dışlamış olabileceklerini kabul etmeniz gerekir. Ancak bu onların yaptıkları bir davranış olduğu için sizin yanlış bir şey yapmış olduğunuzu göstermez. Örneğin, iş arkadaşlarınıza öğle yemeğine onlarla birlikte çıkmak istediğinizi söyledikten sonra ertesi gün yemeğe yine siz olmadan gittiklerini görebilirsiniz.

Dışlandığınızda kendinizi incinmiş ve öfkeli hissetmeniz normaldir. Ancak bunun gününüzü mahvetmesine izin vermeyin. Bunun yerine farklı bir iş arkadaşınızı yemeğe davet edin veya sevdiğiniz bir restoranda sevdiğiniz bir yemeği yiyerek kendinizi mutlu edin.

Arkadaşlarınız bir sonraki grup buluşmalarında sizi davet etmediyse aşağıdakileri yaparak akşamınızı en güzel şekilde değerlendirebilirsiniz:

  • En sevdiğiniz filmi izleyin.
  • Sevdiklerinizle telefonda görüşün.
  • İddialı bir yemek yapın.
  • Kendi başınıza sevdiğiniz bir etkinliği gerçekleştirin.
  • Yeni insanlar tanıyın

Sahip olduğunuz ilişkiler, ihtiyacınız olan arkadaşlığı ve duygusal desteği sağlamıyorsa yeni arkadaşlıklar kurmanızın zamanı gelmiş olabilir. İnsanlar zamanla değişir ve bu değişikliklere yeni ilgi alanları ve ilişkiler eşlik eder. Arkadaşlarınız sizi hala önemsiyor olabilir, ancak arkadaşlığınıza ayıracak zamanları ya da fırsatları olmayabilir. Bunu kabul etmek zor olabilse de durumu değiştirmek için pek bir şey yapmanız mümkün değildir. Bu durumda sizinle benzer ilgi alanlarına sahip insanlarla ilişkiler kurarak yalnızlıktan kaçınabilirsiniz.

Bir uzmanla görüşün

Yalnızlık ve dışlanma, ruh sağlığı üzerinde bazı sorunlara neden olabilir. Bunlarla başa çıkmakta zorlanıyorsanız, terapist yardımı alarak yaşadığınız sorunları aşabilirsiniz. Terapist yardımcı ile iletişimde yeni yaklaşımları keşfedebilir, olumsuz düşünce kalıplarınıza meydan okuyabilir ve öz eleştiri içeren düşüncelerinizi yeniden şekillendirebilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Gözyaşı Hasreti: Neden Ağlayamıyorum?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale