Ne yöne gidersen git; yanlış değilsin, hiç de olmadın
Her zaman elindeki hoşuna gitmeyecek!
Her zaman meyve vermeyecek çiçek,
Her zaman hayat, istediğin gibi olmayacak
Ve bazen hiç kolay olmayacak…
Kalbindeki o yoğunluk hemen geçsin gitsin isteyeceksin
Ama geçmeyecek, sen kaçtıkça hayat da karışıp duracak!
Aslında hayat, elindekiyle ne yapabileceğinle ilgili ama hayatın koşturma hali bize bunu unutturup duruyor.
Evet, belki her zaman elindeki ve yapabildiklerin hoşuna gitmeyecek,
Başkalarının elindekiler ve yapabildikleri ile kendini kıyaslamaya başlayacaksın,
Kendini dev aynasında görenlerin gazabına uğrayacak, belki yolunu bile şaşıracaksın.
Modern dünyanın spiritüel kelimesi olan ‘kabul’, uzaklardaki bir ülkenin cümlesi olacak.
İşte o zaman kabul edememe halini kabul etmeyi öğreneceksin.
Gerçeği görmeye istekli olduğunda,
Hayatın sana hep verdiğini idrak edeceksin!
Sadece senin düşündüğün gibi vermediğini göreceksin.
İşte o zaman burası dönüşmeye başlayacak!
Boş ellerle geldik ve giderken de boş ellerle gideceğiz!
Arasında
Neye dokunursak,
Ne yaşarsak,
Her şey armağan!
Bu da mı armağan deme.
Yaşam çoğu zaman sarsarak diyor ki:
“Buraya yeniden bak, beni sev.”
Yaşamın sana kastı yok!
Yaşamın en eşsiz varlığısın!
Yaşam sana düşman değil!
Düşmanmış gibi davranan sensin!
Ve tüm hikaye, aslında sen yeterince savaş verip, acı çekip, bunların anlamsız olduğunu anladığında başlıyor.
Ne yöne gidersen git,
Yanlış değilsin, hiç de olmadın!
HAYDİ…
İlginizi çekebilir: Hepimiz, her şeyden sorumluyuz: Lütfen birlikte insan olalım