“Ne olacak bizdeki bu saldırma hali?” – Fit with Beril

“Spor alışkanlığı edinememek ve sağlıklı beslenmeyi hayat biçimimiz haline getirememek, dönemsel saldırma hallerimizden kaynaklanıyor.”

Öncelikli olarak dış görünümümüz ardından sağlığımız için harekete geçtiğimiz anda, salonlara koştuk, kanımızın son damlasına kadar spor yaptık ardından hiçbir şey yemeden uyuduk ve…

Kısa bir süre sonra motivasyon azaldı, spor günlerinin yerini arkadaşlarla buluşmalar aldı, yediklerimizin tadı daha bir güzel gelmeye başladı. Bir sonraki krize kadar yine eski alışkanlıklara devam edildi.

Kendi tarihinizi yazmak için kalemi elinize almadıkça; tarih tekerrürden ibarettir.

Bir sonraki kriz anınızda lütfen tavsiyelerimden kendinize uygun bulduklarınızı deneyin. Aynada gördüğünüz kişiden memnun değilseniz, bunun yalnızca davranışlarınızın eseri olduğunu ve bunu değiştirebilecek tek kişinin yine sizin tercihleriniz olduğunu bilin. Başkalarını ve dış etkenleri suçlama eğilimimiz, savunma mekanizmamızın gücündendir.

Kriz anında yapılması gerekenler

Kriz anında yapılması gerekenlerden biri sporu hayatınıza dahil etmek ve sağlıklı beslenmeye başlamaktır. Bu noktada dikkat edilmesi gereken en önemli konu; bunların dengeli ve günlük hayatınızın akışında sizi yıldırıp, bunaltmayacak nitelikte olmasıdır. Belki o elbisenin içine 2 hafta kadar kısa bir sürede giremeyeceksiniz, şimdilik o bikini yerine başka bir tanesini tercih etmek zorunda kalacaksınız, bir hafta sonraki arkadaş toplantısında inanılmaz fit görünmeyeceksiniz; fakat hayatınızın geri kalanında hep sağlıklı tercihler yapıp, günlük aktivitelerinizi gereğince yerine getirirseniz, ömür boyu bu tarzda kaygılarınız olmayacak. Söylemek istediğim, o ilk motivasyon geldiği anda yavaş adımlar atın ve attığınız her küçük adımı alışkanlık haline getirin. Kendinizi bunaltmayın ve vücudunuzu strese sokmayın.

Haftanın 7 günü orantısız spor yapmak ve hiçbir şey yememek sizi iyi etmez, edemez. Aksine vücudunuzu yıpratır, sizi spordan soğutur ve içinde daha mutsuz hissedeceğiniz bir bedene zemin hazırlar. Kilo fazlanız hareket özgürlüğünüzü kısıtlayacak nitelikteyse, lütfen uzmanlardan yardım alın.

Fazlalıklardan kurtulmanın yolu

“Bir türlü gitmiyor şu fazlalık” diyorsanız, tavsiyem spora yapmaktan keyif aldığınız bir kardiyovasküler egzersizle başlamanız. İlk 2 hafta proteinden zengin beslenerek haftada 4-5 gün 30-45 dk arasında kardiyo yapmalısınız. Vücudunuzun ihtiyacı kadar protein almazsanız bu tarz bir egzersiz programıyla kaslarınızı da kaybedersiniz. 2 haftanın sonunda, kardiyovasküler egzersizlerinize ek olarak minimum 2-3 gün tüm kas gruplarınızı çalıştırmaya yönelik bilinçli bir kas kazanımı programına başlamalısınız. Kas kazandıkça metabolizmanız hızlanacak ve daha sağlıklı kilo veriyor olacaksınız.

Hedeflediğiniz kiloya inene kadar bu tempoda spor yapmalı ve egzersiz programınızı destekleyici nitelikte beslenmelisiniz. Yemek yemezseniz kilo veremezsiniz, aksine metabolizma hızınız yavaşlar ve kilo alırsınız. Günlük protein ihtiyacınızı, kilonuzu 1.2 gramla çarparak hesaplayabilirsiniz. Güvenilir bulduğunuz kaynaklardan besinlerin protein içeriğini öğrenebilir, beslenmenizi ve sportif aktivitelerinizi bu kaliteli proteinlerle destekleyebilirsiniz.

Sağlıklı beslenmede kaçamak öğünlerin yeri

Sağlıklı yaşamayı benimsediğinizde de ölçülü kaçamak öğünler yapabilirsiniz tabii ki. Bu kaçamaklar; bir öğün, sevdiğiniz bir tatlı, bir-iki kadeh içki vb. ölçülerde kaldığı sürece benimsediğiniz sağlıklı yaşam ilkesini ihlal etmiş olmazsınız. “Nasıl olsa bugün bozdum.” diyerek hafta başına kadar benimsediğiniz sağlıklı yaşam gereklerinden vazgeçmeyin. Önemli bir detay daha var ki, kaçamak yiyecekleri metabolizmanızın daha aktif olduğu sabah ve öğle saatlerinde tercih edin. Bu şekilde yedikleriniz daha sağlıklı bir şekilde sindirilecek ve gün içinde enerji olarak harcanabilecektir.

Kaçamak yaptığınızda da yediklerinize saldırmayın ve suçluluk duymadan, keyifle yiyin; yediklerinizi tadını alarak yavaş yavaş çiğneyerek tüketin. Unutmayın, kaçamak saydığımız yiyecekleri vücudumuz ihtiyaç duyduğu için değil damak tadımıza hitap ettiği için tüketmek isteriz. Hayat, her şeyden keyif almayı öğrendiğimiz zaman daha güzeldir.

Sağlıkla kalın.