X

Ne kadar dürüstsünüz: Dürüstlük insan ilişkilerinde nasıl bir role sahip?

“Dürüstlük önce göklere çıkarılır, sonra donsun diye soğukta bırakılır.”
Decimus Junius Juvenalis

Yeryüzündeki her şey dürüstlüğe meyleder. Gerçeğimizi söylediğimizde suçluluktan, utançtan, isteksizlikten, kederden ve umutsuzluktan kurtuluruz. Doğruluğun, samimiyetin, mütevazılığın ve savunmasızlığın kanallarıyla beslenen dürüstlük hepimizi eninde sonunda özgürleştirecek olan yegane niteliklerdendir çünkü kalbimizdeki gerçeği inkar ettiğimiz müddetçe sahte kimliklerle yaşayan birer mahkumdan farksız yaşarız. Nihayetinde her şey yine ve yeniden bir yolunu bulup dürüstlüğe teslim olur.

Dürüstlük denildiğinde pek çoğumuzun aklına sadece hakikati söyleme eylemi gelir. Oysa onun doğası bu eylemden çok daha derindir çünkü hakikat denilen şey öznel olduğundan, bir kişi için doğru olan bir başkası için mutlak doğru olarak kabul edilmeyebilir. Bu nedenle bir kişinin hakikat anlayışı büyük ölçüde kendi deneyimlerinden, bakış açısından ve önyargılarından etkilendiği için sadece gerçeği söylemek çoğu zaman zararlı bir eylemdir.

Dürüstlük, şeyleri değiştirmek için herhangi bir neden veya niyet olmaksızın, onları olduğu gibi görmeye istekli olmaktır. Doğduğumuz andan itibaren dünyayı “biz” ve “diğer her şey” olarak ayırdık ve alışkanlıklarımızın yarattığı döngülerle sadece bize fayda sağlayacak olan şeylerin peşine düştük. Böylece ilk kimliklerimizi yarattık. “Diğer her şeyi” ise kendi başına bıraktık ve bu şekilde sürekli olarak dürüstlükten ödün vermelerimizle, bencilliklerimizi de üretmiş olduk.

“An”lardan çok “ben”lerin yüceltilmesiyle oluşturduğumuz medeniyetimizin haline baktığımızda aslında tam olarak dürüst olmadığımızdan yaşamayı da becerebildiğimizi söyleyemeyiz. Oysa dürüst olabilmek aynı zamanda her anla tam olarak ilişki kurabilmek de demektir. Dürüst olmadığımızda bu anı kaçırırız çünkü bir sonraki anı, son anı ya da gelecek haftanın anlarını düşünürüz. Dikkatimizi geçmişe veya geleceğe yöneltmekle hem o andaki benliğimize hem de çevremizde olan her şeye ve herkese saygısızlık eder, olanı olduğu gibi kabul etmekten kaçarız.

Gerçeği söylemek, yalın olanın farkındalığıyla ortaya çıkar. Ayrıca sözlerimizin arkasında aslında kendimize sıkı sıkıya yapıştığımızın bir izi olmadığından emin olmak için konuşurken motivasyonlarımızı da incelememiz gerekir. Örneğin sosyal ya da politik nedenlerle aktif olan insanlar bazen kendilerini üstün görmenin bağımlısı olurlar. Uğraşları lehinde konuşmaları, ahlaki olarak diğerlerinden daha üstün hissetme ihtiyaçlarıyla çoğu zaman lekelenir.

Dürüstlük ve gerçek arasında incelikli bir ilişki vardır. Dürüstlük, dürüst olmayı seçmenin her şeyi anlatmayı mı gerektirdiği, yoksa bazı bilgileri saklamanın ahlaki açıdan daha sorumlu bir seçim mi olduğu sorusunu da gündeme getirir. Bazılarımız incinmeyi, utanmayı veya diğer olumsuz sonuçları önlemek için belirli bilgilerin gizli tutulup tutulmayacağına karar vermekte zorlanabiliriz. Aklınıza bir duruşma esnasında olayın tanığını dinleyen bir hakimi getirin. Zihnimizdeki hakim, tanıktan o gün olanları anlatmasını istediğinde, talep herhangi bir ayrıntı için değil, sadece konuyla ilgili olanlara ilişkindir. Peki hangi ayrıntıların alakalı olduğunu kim söyleyecek?

Tabii iki benliğiniz bu sorunun yanıtını verecektir.

Dürüstlük ve benlik

Dürüst olmak, yaşamlarımızla ilgili belirli ayrıntıları konuya duyarlı bir şekilde seçme kapasitesini içerir, aynı zamanda eylemlerimizin hem kendimizin hem de muhatabımız olan diğer kişinin kurallarına ve beklentilerine nasıl uyduğunu veya uymadığını anlamayı da gerektirir. Önce kendimize karşı dürüst olup olmadığımızı fark etmemiz gerekir. Bu, yalnızca Platon ve Kierkegaard gibi isimler tarafından değil, aynı zamanda David Hume’un “Felsefi Dürüstlük” kitabında da tartışılan önemli bir konudur. Kendimize karşı dürüst olmak, otantik olmanın da bir parçasıdır. Yalnızca tüm özellikleriyle kendileriyle yüzleşebilenler, benlik için otantik bir kişilik geliştirme yeteneğine de sahip olabilmektedir. En azından otantiklikle ilgili iddia sahipleri bu fikirleri öne sürmektedirler.

Tüm gerçeği söyleyebilme ve kendinde de fark edebilme eğilimi zaman içinde uygulandıkça geliştirilen bir alışkanlığa dönüşür. Diğer bir deyişle, dürüst bir kişi, diğeriyle sohbet ederken yaşamının sohbetin konusuyla alakalı görünen tüm ayrıntılarını diğerine iletme alışkanlığını geliştirmiş kişidir. Konuyla ilgili olanı ayırt etme yeteneği de bu durumda dürüstlüğün elbette bir parçasıdır. Tam da bu noktada konuşmanın inceliklerine değinilebilir. Nefret, açgözlülük ve “an”da yaşananlara olan cehalet hem kendimizle hem de başkalarıyla olan bağımızı zedeler. İstediğimiz bir şeyi elde etmek, hoşlanmadığımız birini incitmek veya önemli biri gibi görünmek için tasarladığımız konuşmalarda gerçekleri söylesek bile asla dürüst değilizdir.

“Kendini ilgilendiren tüm konuşmalar yanlış veya zararlı konuşmalardandır.”
Reb Anderson

Kişisel kaygıya dayalı konuşmalarımız da kendimizi tanıtmak, kendimizi korumak veya istediğimizi elde etmek için tasarlanmış konuşmalardandır çünkü “kısmi gerçekleri” içerir.

Sürekli bir eksiklik hissediyorsak, kendi kendimizi sabote ediyorsak, söyleniyor ancak herhangi bir çözüm adımı atmıyorsak, eleştiri aldığımızda bununla baş edemiyorsak belki de artık bizler için dürüstlüğe adım atmanın zamanı çoktan gelmiştir. Eğer bu yola girmeniz gerektiğini düşünüyorsanız savunmasız olmaya açık fikirlilikle yaklaşmayı deneyebilirsiniz. Bir insanın kendisine savunmasız kalma izni vermesi kadar cesaret gerektiren çok az şey vardır. İster kendinizle ister bir başkasıyla olan ilişkiniz üzerinde çalışıyor olun, mutlaka bir şekilde yaralarınızı açmak zorunda kalacaksınız. Ancak unutulmaması gereken en önemli konu, “gerçeği konuşmanın tek yolunun onun şefkatle aktarılmasından”* geçtiğidir çünkü içinde sevgi ve şefkat barındırmayan eylemler, tepkiler, söylemler ve paylaşımlar gün gelir dünyaya ve tüm canlılara bir ok gibi saplanır.

Bu hafta hem kendinizle hem de başkalarıyla olan ilişkilerinizde doğrulukla ilgili aşağıdaki alıştırmaları deneyebilirsiniz:

  • “Güzel/iyi/ideal” ve “gerçek” arasındaki farkı gözlemleyin. Gerçek olandan çok ideal olana bağlanma eğilimine girmek kolaydır. Ne yazık ki, bunu çok fazla veya çok uzun süre yaptığımızda benliğimiz maskelenir ve içimizde derin bir öfke oluşur.
  • Huzurlu bir yerden sizin için “gerçek olanı” söyleyin ya da yazın. Öfkeyle değil de kalpten tavırlarla kendinizi ifade etmek için gerekirse uzun süre bekleyin.
  • İnançları ve fikirleri öğrenmeye ve bir durumun tüm açılarını keşfetmeye istekli olun. Zihninizi ve kalbinizi farklı bakış açılarına açtığınızda gerçeğiniz değişebilir.
  • Şefkati eksik etmeden her durumda ne istediğinizi ve neye ihtiyacınız olduğunu söylemek aslında size ve diğer kişiye bir hediyedir. Diğer insanlar zihninizi okuyamaz.
  • Bazen daha az söylemek en iyisidir. Zor bir durumda söylemek istediğiniz her şeyi yazıp ardından onları düzenleyebilirsiniz. Bir şeyi “doğru şekilde” söylemek için bazen çok az şey söylemek yahut tam anlamıyla suskun kalmak gerekebilir. Gerçeğinizi kendi içinizde işlemek için zaman ayırdığınızda, bazen bunu bir başkasına söylemek bile gerekmez.

Kaynaklar:

David Hume- Felsefi Dürüstlük
D. Kotz- Why we lie and how we can become more honest
Andrea Borghini- The Philosophy of Honesty
John Ahearne- Honesty
Shyalpa Rinpoche- The Path of Honesty
Barbara O’Brien-The Practice of Truthfulness

İlginizi çekebilir: Entelektüel mütevazılık nedir: Entelektüel mütevazılığa giden 4 adım

Şerife Günaydın Karaköse: Yazar Şerife Günaydın Karaköse, 1980 Adana doğumlu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve Çağ Üniversitesi Özel Kamu Hukuku Yüksek Lİsansı'nı bitirmekle hukuk dünyasına girdi ve avukatlık mesleğine de halen devam ediyor. "Three", "The Shadow House","Happiest Hour","Uzaya Kaçan Küpe" ve "Keyfi Yanılsamalar" isimli kitapları hem Amazon hem de Barnes and Noble da online olarak yayımlandı. Yazarın denemelerini aktardığı www.allbyourselves.blogspot.com adlı bir blogu mevcut; aynı zamanda @mind_index Instagram profilinde de sanattan bilime, felsefeden psikolojiye kadar pek çok konu hakkında da içerik üretiyor.

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale