dummy

Ne kadar bilsek de her öğretinin deneyiminde yeniden öğrenmeye başlıyoruz

Geçen yazımda GOA tatilimi yazmıştım. Ne tatilim ne de ondan sonra olanlar hiç planladığım gibi akmadı. Hindistan GOA’dan döndükten sonra yaklaşık neredeyse bir ayı evde geçirmek zorunda kaldım. Ufak bir motosiklet kazası atlattım. Ve bu olay, tatilin üçüncü günü başıma geldi. Şiş bir bacakla Goa’da sekiz gün geçirmek zorunda kaldım! İlginç ama zihnim olabileceklere dair ufacık bir senaryo bile üretmedi. Şiş bir bacakla yapabileceklerim neyse onu yaptım. Daha az hareket, bol güneş, okyanusa girmek yerine ona bakmak…

dummydummy

İstanbul’a dönüşüm yaklaştıkça zihnim olası senaryolar üretmeye başlayıp, korkmaya başlamıştı. Gelir gelmez acile gittim. Öğrendim ki; darbe alınca beden kendini korumak için orayı koruma altına alır, kanı orada hapis eder ve böylece kan orada pıhtılaşırmış. Herkes oradan mikrop kaptığımı ondan bacağımın şiştiğini düşündü oysa kanım pıhtılaştığı için şişmiş. Antibiyotiğe başladım. İkinci kez acile gittiğimde doktor şırınga ile kanın birazını almayı denedi. Dürüst olmak gerekirse birkaç hafta şiş bir bacakla zaman geçirmek, insanı duygusal olarak yoğun, karanlık duygularla baş başa bırakıyor.

Burayı biliyorum derdim! Hani ben beyin ameliyatı olmuş, onca şeyi yaşamıştım? Yapamıyor olmanın getirdiği vahşi duyguları daha önce hiç yapamamış gibi yeniden hissettim. Tek bir farkla bu sefer acil çıkış kapısına nereden ulaşabileceğimi biliyordum. Sessizleştim, yapabiliyor olduklarıma odaklandım.

Bir an geldi! Bu işi böyle çözemeyeceğimi anladım. Doğru doktoru nasıl anlarsınız biliyor musunuz? Doğru doktorun sizi korkutmaması, durumu büyütmemesi lazım. Gittiğim doktor, iyi niyetli biriydi ama bende daha çok gerilim yaratıyordu. Doğru adam, doğru kadın, doğru iş, doğru doktor hep aynı yol haritasında… Sizde gerilim yaratmayan yüzlerde saklı.

Bende gerilim yaratan doktorla olayı çözemeyeceğimi anlayıp, ailemde birkaç kişinin ameliyatını yapmış aile doktoruna yazdım. Gittiğimde ufacık tereddüt etmeden bunun hemen ameliyat edilmesi gerek dedi ve orada ufak bir operasyon geçirdim. Gözümün önünden kan pıhtıları dışarı fışkırırken ah be Özde dedim içimden, her şeyi yapabilirsin sen!

Öğrendim dediğin, yeniden öğretin olursa, hayatın her öğretide kendini sıfırladığını keşfetmeye başlıyor insan.

Ne kadar bilirsen bil, her öğretinin deneyiminde yeniden öğrenmeye başlıyoruz.

İnsan olma deneyiminin en çılgın, en muazzam, en zor, en keyifli yeri hep burası…

Ve asıl olan, her yeni deneyimde bildiğini sandıklarından vazgeçmek ve deneyimin baştan sana öğretmesine izin vermek…

Dilerim öğreti kolay yollardan gelsin bize…

İlginizi çekebilir: Hayat, susadığımızda su içmek kadar basit olabilir ama biz zorlaştırmayı seviyoruz

Özde Çolakoğlu: Çalışma Ekonomisinden mezun oldu. Mezun olduktan sonra metin yazarlığı, editörlük, sosyal medya uzmanlığı gibi farklı alanlarda uzun yıllar çalıştı. 2009 yılında yoga ile tanışmasının ardından farklı uzmanlar ve stillerle çalışma şansı yakaladı. Bedende başlayan bu öğretiyi daha da derinleştirmek isteyen Çolakoğlu bu amaçla ilk temel yoga uzmanlık eğitimini 2012 yılında aldı. O zamandan itibaren farklı birçok eğitime katıldı ve katılmaya devam ediyor. Ocak 2018’de Yoga Alliance’ın E- RYT 500 Sertifikasını almaya hak kazandı. 2013 senesinden itibaren çeşitli yoga merkezlerinde ders vermeye başlayan Çolakoğlu, 2017 yılında Githa Yoga ekibine katıldı ve stüdyonun ana hocalarından biri oldu. Bu dönemde stüdyonun büyümesi için kurucu ekip ile birlikte çalıştı, atölyeler ve eğitimler verdi. Çolakoğlu, yoga uzmanlık programları düzenleyerek uzmanlar yetişiyor. 200 ve 300 saatlik temel ve ileri yoga uzmanlık programları ve kamplar düzenliyor. 2021’de bu mesleğini stüdyo sahipliğine dönüştürmüştür. Kadıköy, Moda’da kurulan, Yoga ve Ayurveda merkezi Goa Yoga’nın kurucu ortağıdır.
İlgili Makale
whatsapp