Nasıl şanslı ouruz: Şans kendiliğinden mi gelir, onu biz mi yaratırız?

“Şans, yalnızca hazır olan zihinlere güler.”
L.Pasteur

Bizi şanslı yapan asıl şey nedir?
Nasıl doğru zamanda, doğru yerde olabiliriz?
Şansa doğuştan mı sahip oluruz? Yoksa zihnimizi şansı yakalamak için eğitebilir miyiz?

Sorulara yanıtım kısmen evet, kısmen hayır. İzin verin, açıklayayım…

Öncelikle şans kavramına ilişkin bakış açımızı değiştirmekle başlayalım. Sözcüklerinizin birer dua, sihir olduğunu unutmamalısınız. Günlük hayatınızda sarfettiğiniz sözcüklerinizin ve düşüncelerinizin gerçekleşme olasılığı %40’tır. Yani bir şeyi sürekli söylediğinizde, dile getirdiğinizde o sözcüklerin kendisi olmaya başlarsınız. Hiç de az bir oran değil, ne dersiniz?

Devamlı “şanssızım” diyenlerdensiniz daha çok şanssızlık yaratacağınızdan emin olabilirsiniz. Madde enerjidir, enerji maddedir. Bu, kuantum fiziğidir. Odağınızı bir süre tek bir noktaya/hedefe odakladığınızda o şeyi maddeleştirirsiniz. Korkularınız için olduğu kadar yaratımlarınız için de geçerlidir bu fizik kuralı. Gerçekten bu hayatta “şanslı olmak” istiyor musunuz?

Sözcüklerinizin her biri kendiniz için ettiğiniz bir dua, niyet olduğuna göre, her gün kendiniz için nasıl dua ediyorsunuz? İşte, hayatınızın geri kalanı öyle olacak…

Şans kendiliğinden gelmez, yaratılır. Hiçbir şans tesadüf değildir. Çokça çalışmanın, üzerinde düşünmenin, odaklanmanın, sezgilerinizi dinlemenin ve harekete geçmenin eseridir…

Şans kapıyı bir kere çalmaz, defalarca çalabilir! Fırsatların sadece tek sefere mahsus olduğunu düşünüyorsanız şayet, elinize geçen o tek fırsata çokça enerji sarf edip sıkı sıkıya tutunursunuz. Kontrol etmeye çalışırsınız. Bu da mevcut enerji akışını (endişe, korku ve panikle) daha da azaltır. Ve hayal kırıklığı genellikle kaçınılmaz olacaktır.

Hayatı giderek daha fazla “yüksek benliğinizde” yaşamayı ve “gerçek teslimiyeti” öğrenmelisiniz. Burada öznel tanımlarımızdan değil, Yaradan tanımıyla “teslimiyet”ten bahsediyorum. Bunu bir kere öğrendiğinizde sizin iradeniz, ruhunuzun iradesi olacaktır. Bunun yolu ise sürekli ama sürekli “arınmaktır.” Ruhunuz blokajlarından arındıkça istekleriniz ruhunuzun yaşam amacıyla daha uyumlu hale gelecek ve şansınız, eş zamanlılıklarınız her geçen gün artacaktır.

Sevgili Micheal Powell, şanslı insanların ortak özelliklerini şu şekilde sıralar:

  • Fırsat yaratıyorlar.
  • Fırsatların farkına varıyorlar.
  • Sezgilerini dinliyorlar.
  • Kendilerine inanıyorlar ve olumlu beklentilere sahipler.
  • Hatalarından ders çıkarıp yollarına bu şekilde devam ediyorlar.

Peki, siz hangi taraftasınız? Kendi şansınızı yaratmanızın önündeki engelleri ortadan kaldırma yolculuğunuzda size çokça hizmet edecek olan Thetahealing ve Jean Adrienne Arınma Sistemi yöntemleriyle ilgili ayrıntılı bilgiye ve seminerlerin içeriğine www.esindemir.com sitesinden ulaşabilir, hediye çalışmalarımdan ve grup seanslarımdan faydalanabilmek için Instagram hesabımı takip edebilir ve her türlü sorunuzu [email protected] mail adresim üzerinden bana iletebilirsiniz.

Tekrar görüşünceye dek sevgiyle kalın…

İlginizi çekebilir: Yüksek benliğinizin rehberliği ile arının: Jean Adrienne Arınma Sistemi (JAAS)

Esin Demir Thetahealing Eğitmeni
2010 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünü bitirdi. Spiritüel gelişim merakı 2009 yılında, Japonya’ya bir yaz stajı programı ile gittiğinde başladı. Bu ilginç ... Devam