X

Nasıl daha çekici hissedilir?

Çekici hissetmek genelde fiziksel görünümden çok daha fazlasıdır. Çekici hissetmek, fiziksel görünümümüzden memnun olup olmamamızdan insanların ettiği iltifatlara inanıp inanmamamıza kadar pek çok şeyle birlikte beynimizde gerçekleşen bir şeydir.

Kendini çekici hissetmeyen bir insan iltifat aldığında bunu kabullenmekte zorlanabilir. Ancak kendinizi çekici hissetmek istiyorsanız, öz eleştiri yapmayı bırakmalı ve iltifatları kabul etmeye çalışmalısınız. Bunun için günlük hayatınızda bu yazıda okuyacağınız ipuçlarından faydalanabilir ve kendinizi çekici hissetmenin yanı sıra diğer insanlara da daha çekici gelmeye başlayabilirsiniz.

Daha çekici hissetmek için neler yapabileceğinize ve dikkat etmeniz gereken ipuçlarına bu yazıda göz atabilirsiniz.

Nasıl Daha Çekici Olunur?

Fiziksel görünümün çekiciliği etkilediği bir gerçek olsa da çekici olmak için yalnızca dış görünüş yeterli değildir. Bu nedenle kendinizi çekici hissetmek için fiziksel görünümünüzün yanı sıra başka noktalara da dikkat etmeniz gerekir. Özgüveninizi arttırmak ve daha çekici hissetmek için dikkat etmeniz gereken noktalardan bazıları şu şekildedir:

1. Kendinize düşman olmayın

Kendinizi çekici hissetmemenize neden olan en önemli faktör, kendinize düşman olmanızdır. Çekici hissetmek için aynaya baktığınızda kusur görmek yerine güzelliklere odaklanmalısınız. Yüzünüzde veya vücudunuzda bir yara izi varsa bunu kusur olarak görmek yerine yalnızca yara izi olarak görmelisiniz. Pek çok araştırma, medyanın kendimizi çekici bulma seviyemizi etkilediğini göstermektedir. Sosyal medya veya dergi gibi üzerinde oynanmış görsellerle kendinizi karşılaştırmayı bırakmalısınız.

İlginizi çekebilir: Annelerimizden öğrendiğimiz güzellik sırları

2. Egzersiz yapın

Egzersiz, vücut açısından sağladığı faydaların aynı sıra özsaygı açısından da harikadır. Egzersiz yapmaya belli bir süre devam ettikten sonra özgüveninizde ve özsaygınızda artış olduğunu fark edeceksiniz. Bu nedenle egzersizi yapmayı yalnızca fiziksel açıdan sağladığı faydalar nedeniyle değil, aynı zamanda psikolojik faydaları nedeniyle de düzenli bir hale getirmelisiniz.

3. Kendinizi iyi hissettiren şeylere odaklanın

Fiziksel görünümünüzle ilgili endişelenmeye ara verin. Bunun yerine nasıl hissettiğinizde odaklanmaya çalışın. Elbise giymek istediğinizde elbisenin güzel olup olmadığını sorgulamak yerine rahat hissedip hissetmediğinize bakın. Elbisenin içinde zaman geçirmeyi seviyor musunuz? Kendinizi elbiseyi giyerken uyuyabilecek kadar rahat hissediyor musunuz? Estetik kaygılarınızı bir kenara bırakın ve nasıl hissettiğinize odaklanın. Bu sayede neşeli bir şekilde hareket edebilmenin huzurunu tekrar yaşayabilirsiniz.

4. Kıyafetlerinizi çıkarın

Sosyal medyadaki insanların bedenlerine bakmanın yanı sıra kendi bedeninize de bakın. Kıyafetlerinizi çıkarın. Odada çıplak bir şekilde dolaşın ve aynada kendinize bakın. Gerçek hayatta göreceğiniz çıplaklık, insan güzelliğinin çeşitli şekillerde olabileceğini anlamanıza yardımcı olabilir. Bu nedenle günün belli bir kısmını kıyafetleriniz olmadan geçirmeye çalışın.

5. Seksi şeyler izleyin, dinleyin veya okuyun

Seksi şeyler izleyerek, dinleyerek veya okuyarak hayal kurabilir ve kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlayacak senaryolar düşünebilirsiniz. Bunun için şimdiye kadar izlediğiniz en seksi filmi açabilir, hareketli ve seksi bir şarkıyla dans edebilir veya sevdiğiniz bir kitaptaki erotik bir sahneyi tekrar okuyabilirsiniz. Bunları yaparken hissettiklerinize odaklanmalı ve anda olmanın tadını çıkarmalısınız.

İlginizi çekebilir: Herkesin mutlaka bilmesi gereken 15 güzellik sırrı

6. Olumsuz iç konuşmalarınızı sınırlayın

Vücudunuz hakkında olumsuz konuşmayı bırakın. Olumsuz düşünceler aklınıza geldiğinde bunların bir yaprağın üzerinde uçup gittiğini hayal edin. Bunu başaramadığınız anlarda endişelenmeyin ve kendinize karşı acımasız olmayın. Bunun yerine olumsuz düşünceleri, olumlu olanlarla dengelemeye çalışın

7. Günlük tutun

Günlük tutmak için bir defter alın ve içine minnettar olduğunuz şeyleri not alın. Günlüğünüzü, vücudunuzda hissettiğiniz şeyleri merkeze alacak şekilde tutabilirsiniz. Örneğin, yağmur sonrası cildinizde hissettiğiniz serinliğin ne kadar iyi geldiğini veya arkadaşlarınızla birlikte gülerken yediğiniz pastanın ne kadar iyi hissettirdiğini not alın. Günlüğünüze, vücudunuzda hissettiklerinizin yanı sıra minnettar olduğunuz diğer şeyleri de not alabilirsiniz. Bu sayede olumlu bir beden algısı oluşturmak adına daha kapsamlı bir özgüven oluşturabilirsiniz.

8. İyi uyuduğunuzdan emin olun

Kendinizi yorgun, bitkin veya stresli hissettiğinizde mola verin. İyi ve kesintisiz bir gece uykusu için her gün en az sekiz saat uyumaya dikkat edin. İhtiyaç duyduğunuzda gün içinde de kestirebilirsiniz. İyi bir gece uykusu sağlık, hafıza, bilişsel işleyiş ve ilişkiler açısından çok önemlidir. Kendinizi daha iyi ve daha çekici hissetmek için ihtiyacınız olan şey yalnızca daha iyi bir gece uykusu olabilir.

9. Yapmanız gereken şeylere ara verin

Stresli olduğunuzda vücudunuz savaş ya da kaç tepkisi verebilir. Bu da kendinizi çekici hissetmenizi engelleyebilir. Bu yüzden kendinizi biraz rahat bırakmaya çalışın. Hiçbir şey yapmaya enerjiniz yoksa hiçbir şey yapmayın. Bütün gece film izleyin. Akşam yemeği için eve pizza söyleyin. Kendinizi yapmanız gereken şeylerden bir süreliğine soyutlamanız, korkunç geçen bir günün ardından soluklanmanıza yardımcı olabilir.

10. Çekiciliğin sosyal bir yönü olduğunu unutmayın

Utangaç insanlar genelde kendilerinin diğer insanlara göre daha az çekici olduğunu düşünür. Kendinize odaklanmanız, öz eleştirilerinizin artmasına neden olur. Kendinizi başkalarına yaklaşmaya zorladığınızda kendi güvensizliklerinizin azaldığını fark edersiniz. Örneğin, kalabalık bir ortamda arkadaşlarınızla olduğunuzda kendinizi daha çekici hissedebilirsiniz. Bunun nedeni, arkadaşlarınızla olduğunuzda dışarıya sosyal olduğunuzu göstermenizden kaynaklanmaktadır. Durumun farkına varın ve tek başınıza olduğunuzda öz eleştirilerinizi sınırlamaya çalışın.

Bonus: Güzelliğin her şey olmadığının farkına varın

Çekici insanlar, daha az çekici olan insanlara göre genelde daha mutlu değildir. İyimserlik, tatmin edici ilişkiler, hayat amacı ve mutluluk gibi şeyler, çekicilik üzerinde dış görünüşten daha fazla bir etkiye sahiptir. Elbette daha çekici görünen insanların özel muameleyle karşılaştığı zamanlar vardır. Ancak bunların kişinin hayatını genel olarak etkilemediğini unutmayın ve bu nedenle tüm hayatınızı dış görünüşünüzle ilişkilendirmeyin.

En önemlisi de yalnız olmadığınızı unutmayın. Vücudunuzla ilişkiniz karmaşık olabilir ve onunla ilgili her şeyi sevmek zorunda değilsiniz. Bu nedenle hissettiklerinizi utanmadan yaşamalı ve kendinizi iyi hissetmenizi sağlayan şeylere odaklanmalısınız.

İlginizi çekebilir: Kendinizi daha çekici hissetmenizi sağlayacak pratik güzellik ipuçları

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale