Şiirsel Norah Jones şarkılarından hoşlanıyor musunuz? Yoksa müzik listeleriniz Metallica şarkılarıyla mı dolu? PLOS ONE dergisinde yayınlanan yeni bir çalışmaya göre, müzik zevkleriniz beyninizin çalışma prensipleriyle alakalı bilgiler verebiliyor.
Müzik tercihleri nasıl sınıflandırılabilir?
Müzik tercihleri genellikle yaş, cinsiyet ve kişilikle özdeşleştiriliyordu. Dışa dönük insanların pop ve dans müziklerinden hoşlanması buna bir örnek olabilir. Oxford Üniversitesi’nde yapılan yeni bir araştırma, müzik zevklerinin bir insanın empatik ya da sistemli olduğu hakkında bilgi verebileceğini iddia ediyor. Araştırmacılar, empatik olarak, daha çok başka insanların psikolojik ruh halini ve duygularını anlamaya çalışan insanları ve sistemli olarak ise, dünyadaki kuralları ve modelleri analiz etmeyi seven insanları kast ediyorlar.
Bu göstergelere göre bulunduğunuz pozisyon, sizin beyin türünüzü ortaya koyuyor. Yani dünyaya bakış açınız daha empati kurabilen bir pencereden mi yoksa sistemli bir pencereden mi gerçekleşiyor. İşte buradaki yaklaşımınızın da müzik tercihleriniz üzerinde bir etkisinin olduğu düşünülüyor.
Kişilik mi yoksa beynin çalışma şekli mi müzik tercihlerini belirliyor?
Çalışmayı yürüten ekibin lideri olan David Greenberg, insanların müzik tercihlerinin sabit olmamasına rağmen, empati kurma seviyeleri ve düşünme şekilleri üzerinden müzik tercihlerini belirleyebildiklerini söylüyor. Greenberg ayrıca, insanların zihinsel tarzlarındaki farklılığın, yani empatik mi yoksa sistemli mi olduklarının, müzik tercihleri üzerinde, kişiliklerinden daha fazla etkiye sahip olduğunu da iddia ediyor.
Araştıırmayı gerçekleştirmek için Facebook myPersonality ve Amazon Mechanical Turk üzerinden 4500 katılımcıya ulaşılıyor. Katılımcılar psikolojik bir anketi cevaplıyorlar ve sonra da 50 parçadan oluşan müzikleri dinleyip oyluyorlar.
Bulgular analiz edildiğinde, araştırmacılar çalışmanın ana hatlarını ortaya çıkarabiliyorlar.
Empatiye daha çok önem veren insanlar hafif, duygusal ve sıcak olan sakin müzikleri tercih ediyorlar. Bu durum üzgün ve depresif bir ruh haline işaret ediyor. Konusal olarak bu, R&B, soft rock gibi yumuşak müzikleri ön plana çıkarıyor.
Öte yandan, sistemli tarafta bulunan katılımcılar yüksek enerjili olan çılgın, sert ve korkutucu elementlere sahip müzikleri tercih ediyorlar. Genel olarak bu, punk, heavy metal ve hard rock olan yoğun müzikleri kategorisine işaret ediyor.
Kendi kategorinizin hangisi olduğunu merak ediyorsanız, aşağıdaki araştırmacıların yüksek empati ve sistemli olarak ayrıştırdıkları müziklere ait olan listeye bakabilirsiniz.
Yüksek empati:
Hallelujah – Jeff Buckley
Come away with me – Norah Jones
All of me – Billie Holliday
Crazy little thing called love – Queen
Yüksek sistemlilik:
Concerto in C – Antonio Vivaldi
Etude Opus 65 No 3 — Alexander Scriabin
God save the Queen – The Sex Pistols
Enter the Sandman – Metallica
Peki, insanlar müzik seçimlerini yüksek empati değeri olan müziklerden yana kullanırsa, empati seviyelerinde bir artış olur mu?
Araştırma bu soruya doğrudan cevap veremezken araştırmacılar bunun mümkün olabileceğini söylüyorlar. Gelecekte yapılacak araştırmaların bu konuda daha detaylı bilgiler sunabileceğini de ekliyorlar.
Buradan hareketle, özellikle otizme yardımı dokunabilecek şekilde, insanlara bazı duyguları öğretmek amacıyla gelecekte müzik terapilerinin de uygulanabileceğini düşünebiliriz.
Kaynak:
Entrepreneur