X

Müziğin iyileştirici gücüyle şifalanmak ister misiniz?

Bir şarkı düşünün içinizde en derinlerdeki kapıları çalan, davetsiz bir misafir gibi değil de ne zamandır sözleşip de bir türlü buluşamadığınız o dost gibi, ansızın karşılaştığınız… Bir şarkı düşünün sizi en çocuksu, en saf halinizle sarmalayan…

Bazı şarkılar var ki içimizde, en derinlerimizde bir yerde yok saydığımız, “üstesinden geldim” dediğimiz bir sürü duyguyu bir araya toplayıp hepsini hizaya sokuyor adeta. Sanki kalbimde bir “acil toplanma yeri” var da yaşadıklarım, yaşayamadıklarım, kırıldıklarım, kırdıklarım, affettiklerim, vedalaştıklarım, yok saydıklarım… Hepsi ama hepsi bir araya gelip bekliyor tehlikenin geçmesini… Sakinleşiyor… Sakinleştiriyor…

Öyle bir sakinleştiriyor ki hatta; ruhumun saçı olsaydı kesinlikle bu şarkı ile okşanmasını isterdi diyorum kendime…
Her dinlediğimde, içimdeki küskün çocuk kafasını kapıdan aralıyor bakıyor salonda kimler var diye…
Uzun zamandır odasından çıkmamış, kendi dünyasına dalmış o çocuk içindeki cesareti buluyor bu şarkıyı her dinlediğinde.
Şimdi de size bu şarkıyı dinleyerek yazıyorum bu yazımı da…

Ne zamandır bende çok farklı duygular uyandıran Ezgi Aktan’ın bu “şahanesi”ne bir şeyler yazmak idi niyetim.
Bir türlü duygularımı sıraya koyamadım ama bu sefer üzerine düşünmeden sadece dinleyerek yazmak istedim.
Ve dahasını söyleyeyim mi? Her dinlediğimde hep farklı çağrışımlar yaptı bende.
Sözlerine bakınca bir aşk şarkısı.. belki de bir aşk acısı şarkısı gibi ama benim için dahası…
Şarkıda da diyor ya hani; kimine göre güz kimine göre kış, bir ateş yaktık içimizde, kimseye söylemedik varsın yansın dedik!
Varsın yaksın içimizdeki ateşi… Her ne için yanıyorsa…
Kimimizin bir aşkı için, kimimizin hayata tutunmasını sağlayan hedefleri için… Kimimizin kaybettikleri için…

Bana son dönemlerde dinlediğimde ise, kendimle yüzleşme fırsatı veriyor.
İçimdeki inancımı tazeliyor. Aşka inancımı kaybettiğimi sandığımda hayatın bana ödülünü tüm sevgimle kucaklayabilmiş bana bir armağan gibi, alıyor beni sarmalıyor.
“İnan” diyor bana, “sadece inan!” “İlk inanç madalyanı ise kendine ver” diyor sonra! Kendi yaramı kendim sardığımı, kendime şefkat gösterince nasıl da çoğaldığımı hatırlatıyor bana.

İyi ki varsın müzik. İyi ki varsınız sözü, kalemi güçlü sesler! iyi ki bizlerden kendinizi mahrum bırakmıyorsunuz. Sayenizde fark ediyoruz aldığımız nefesin eşsizliğini. Ruhumuzun biricikliğini…
Ve bu vesile sizleri de bize armağan bu şarkıyı dinlemeye davet ederek bu yazımla da hem yazarı İrem Özbey’e hem de ruhumu dinlendiren sesi gülen canım kadın Ezgi Aktan’a teşekkür etmek istedim.

Sevgili Ezgi Aktan şarkıyı tanıtırken şöyle demişti: “Sanırım bazen cevaplar önemini yitiriyor. Soruyu bulmak ve sormak yetiyor insana…” diye…

Evet, işte Güz tam da böyle bir şarkı benim için. Ruhumun katmanlarıyla tekrar tekrar tanıştığım, her seferinde bambaşka bir şefkat, bambaşka bir güç ile kucaklandığım, benim için bir şarkıdan çok daha fazlası oluyor çoğu zaman. Bazen soruyu soruyor sadece amacı cevabı duymak değil bazen sadece sormak önemli oluyor.

Bence en iyisi ben susmalıyım ve kalemimi notalara çevirmeliyim.

Hadi siz de gelin benimle beraber dinleyin… Bakalım sizin de içinizde tanışmadığınız hangi duyguları getirecek size “GÜZ”? Korkmayın sakın. Sakince ellerini tutun ve dinleyin duygunuzu. Yepyeni bir çözülme ile bitecek filmin sonu emin olun. Ve her çıkmaza düştüğünüzde sakince basın play tuşuna bırakın aksın gitsin içinizden sizi kuşatan her neyse…

Öyle ya?
Sevmek iki hece mi sence
Gün dediğin yüze güler mi
Ayrı odalarda bile
Sevmesini bilene…

Sevgimle…

Devamı gelecek!

Dinlemek isteyenler için:

https://open.spotify.com/track/4gBtUW51kDxz6iNpcjtpiN?si=BScc42rORTKZy2FNxNokhA

İlginizi çekebilir: Kendine pansuman yaparak başkasına merhem olmak

Pınar Tümkaya: Selamlar, ben Pınar Tümkaya. 1984 senesinde sevimli bir Akdeniz kenti olan İskenderun’da doğdum. Çukurova Üniversitesi İktisat Bölümünden 2007 senesinde mezun olmadan hemen önce hep hayalini kurduğum İK alanında İşe Alım Uzmanı olarak çalışmaya başladım. Ama maalesef, kısa bir süre sonra rüzgar beni Mersin’e getirdi. Şuanda Mersin’de, uluslararası bir şirkette Finansal Kontrolör olarak görev almaktayım. Kendimi bildim bileli sıkıntımı, derdimi en çok yazarak anlatmayı sevdim. Ancak, yazar olmak hiç hayalim olmadı. Hayalim her zaman, insanlarla etkileşimde olarak, onların sorunlarına destek ve çözüm ortağı olmak oldu. Her ne kadar çalışmakta olduğum alan insanlardan çok rakamlarla ilgili olsa da kişisel gelişim aşkım hiç bitmedi. Geçtiğimiz Mart ayında bunu artık daha profesyonel bir hale getirmem gerektiğine karar vererek House of Human’dan Profesyonel Yaşam Koçluğu programını tamamlayarak Yaşam Koçu oldum. Bu platform sayesinde yaşayıp aştığım, her tökezlediğimde kendimce ürettiğim çarelerin başka insanların da çözümü olmasına vesile olmak, yazılarımla sesimi duyurabilmek en büyük mutluluğum olacaktır.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale