X

Mutsuz iletişim ve mutsuzluğu “garantileyen” iletişim öğeleri

Mutsuz iletişim, literatürde bazen pozitif-negatif iletişim tarzları diye geçer, bazen de açık ve kapalı iletişim diye. Ben mutlu ve mutsuz iletişim diyorum. Kullandığımız iletişim tarzı ilişkilerimizi etkiliyor, bu yüzden mutlu eden ya da mutsuzluğu garantileyen iletişim diye ayırmayı tercih ediyorum.

Communicare, Latince’de “bilgi alıp vermek” anlamına gelir. Peki birbirimizden ne tür bilgi alıyoruz ya da birbirimize ne aktarıyoruz? Düşüncelerimizi, inançlarımızı, değerlerimizi, nasihatlarımızı, hatırladıklarımızı, korkularımızı ve bunun gibi belki binlerce farklı bilgi ve duygularımızı…

Her yerde her an “iletişim” var. İlk iş başvurumuzda kendimizi anlatırken, başkalarının hatalarını başkalarına söylerken, özür dilerken, yol verirken, okuduğumuz her türlü levhada, okuduğumuz her şeyde, bir şeyler satın alırken, toplantılarda, çocuklarla oyun oynarken, birbirimizi sevdiğimizi söylerken, birbirimize bağırdığımızda ya da küstüğümüzde, beden dilimizde, ses tonumuzda, kullandığımız kelimelerde, yani iletişim hem yakınlaştırır hem de maalesef uzaklaştırır.

Communicare, Latince’de “bilgi alıp vermek” anlamına gelir.

Bir an için düşünün, her gün ne kadar iletişim halinde olduğunuzu, tüm gün gördüklerinizi, duyduklarınızı, hissettiklerinizi… Sabah alarmımızın çalmasıyla başlar, radyoda duyduğunuz reklamlar, email’ler, sms’ler, toplantılar, sohbetler, televizyon programları, dergiler, kitaplar… Her gün binlerce, on binlerce ileti, bu beyin denilen sisteme girer, bazıları filtrelenir ama birçoğu da kayıt edilir. Yani genel olarak bakarsak, iletişim bir alışveriştir.

İletişim, birbirimize duygu ve düşüncelerimizi iletebilmenin bir yoludur da diyebiliriz. İnsanlar bizimle iletişim halindeyken bazen iyi, bazen de kötü hissederiz değil mi? Ayrıca bazen konuşulandan bağımsız olarak da, kendimizi iyi ya da kötü hissedebiliriz.

Şimdi “mutsuzluğu” garantileyen iletişim öğelerini ele alalım. Ve bundan sonra onları hayatımıza girdiği an yakalayalım!

Mutsuzluğu garantileyen bir iletişimin içinde olduğunuzu anlamanın en az 8 tane yolu var
  1. Huzursuz ve güvensiz hissedersiniz. Konu her ne olursa olsun, gayet olumlu şeyler konuşuyor olmanıza rağmen huzursuz hissedersiniz. Konuşmanın nereye gideceğini bilemezsiniz ve bu yüzden hep diken üstünde gibi hissedersiniz. Tüm diyaloğunuzu bir tehdit olarak algılarsınız.
  2. Eleştirilmekten korkarsınız. Konu içersinde her an kalbinize bir ok saplanabilirmiş gibi hissedersiniz. Anlatılanları tam dinleyemezsiniz çünkü zihninizde kendinizi savunmaya hazırlarsınız.
  3. Kendinizi tutarsınız, asıl söylemek istediklerinizi söylemezsiniz. Bu kendini tutma hali çok zordur ve enerjinizi tüketir.
  4. Karşınızdaki kişinin sizden farklı düşüncelerini üzerinize alınırsınız. Her türlü karşı fikir kişisel algılanır, halbuki sizinle alakası yoktur. Ama kendinize saldırı olarak değerlendirdiğiniz için hep kötü hissedersiniz.
  5. Karşınızdaki insana güvenemezsiniz. Kendinizi rahat ve huzurlu hissetmediğiniz için karşı tarafa güvenemezsiniz, bir de geçmişten kalan bir olumsuz tecrübe yaşanmışsa zaten güvenimiz zedelenmiştir ve gelişmesi de zordur.
  6. İlginiz azalır. Karşındaki insanın fikirleri, düşünceleri, duyguları artık sizin için önemli değildir. Soru sormazsınız ve merak etmezsiniz.
  7. Kendinizi kapatırsınız. Kendinizle ilgili bir şey paylaşma isteği duymazsınız.
  8. İletişim araçlarında karmaşa yaşarsınız. Birine ulaşmak, bir şeyler iletmek zordur, hangi yolla söylenilse daha iyi olur diye her seferinde uzun uzun düşünürsünüz. Arasam mı, yazsam mı, başkasıyla haber mi göndersem? 

Bunlar iş yerimizde de, evimizde de yaşadığımız şeyler değil mi?

Yoksa size çok mu uzak geldi bunlar? İnşallah öyledir…

Siz yaşadığınız duyguların sorumluluklarını almaya başladıkça, ilişkileriniz de gelişecek ve değişecek.

Mutsuzluğu garantileyen iletişim tarzında ya söylenilmesi gerekenler hiç söylenmiyordur ya da çok sert ve yıpratıcı bir şekilde söyleniyordur. Böyle olunca iletişimin devamı gitgide zorlaşır. Başkalarının fikrini öğrenmeye kapanırız, kabul etmekte bile zorlanırız. Ancak iletişim zorlaştıkça tüm kapılar kapanır. Bu insanlardan gittikçe uzaklaşır, karşılaşmaya korkar olarız. Hatta bulundukları ortamlardan bile uzak durmaya çalışırız.

Peki bunun bize zararı ne? Neyi beslemiş oluyoruz? İletişim ya da ilişkimizin bu şekilde gelişmesi mümkün mü sizce?

Tehdit, kötü niyet, ön yargı gibi olumsuzluklarla başlayan tüm diyaloglar baştan çıkmaz sokağa girmiş gibidir, baştan mutsuzluğa iter. Mutsuz iletişimde olduğunuz tüm ilişkiler ne zordur! Böyle sürekli iğneleyici konuşan bir eş, güvenemediğiniz bir komşu, bir çalışma arkadaşı sizi nasıl etkiler? Ön yargılı yaklaşan insanlarla bir arada toplantı yapmak zorunda kalmak nasıldır?

Hepsi korkunç değil mi? Mutsuzluğu garantileyen iletişim öğelerini hayatımızdan çıkartmanın tam zamanı. Hadi, hemen harekete geçin!

Başta maalesef şaşıracaksınız, hem kendinize hem çevrenize. İlişkilerimizde uzun senelerdir üç maymunları oynayabiliyoruz ama ne olur kendinize bu konuda haksızlık etmeyin, bunların hiçbiri bir günde olmadı yıllar içinde böyle gelişti. Evet, böyle gelişmesine izin verdik. İletişim tarzımızın bugünden yarına hemen değişmesi de beklenemez. Yılların kayıtları anında silinmesi de beklenemez. Ancak siz yaşadığınız duyguların sorumluluklarını almaya başladıkça, ilişkileriniz de gelişecek ve değişecek. Ve ne olur inanın bana daha sağlıklı daha huzurlu ve daha mutlu bir hayat için bunları bilmek şart!

Bir sonraki yazımda “mutlu iletişmeyi” ele alacağım…

Kendinizi iletişim konusunda geliştirmek istiyorsanız Beklentiler, beklentiler, beklentiler” yazımdan da birkaç tüyo alabilirsiniz.

Bu konuda desteğe ihtiyacınız varsa bana www.ilknurustunucar.com/tr/ adresinden ulaşabilirsiniz. Sağlıkla ve sevgiyle kalın.

 

İlginizi çekebilir: İletişim sihirdir: İlişkilerinizde kendinizi nasıl iletiyorsunuz?

Yazarın diğer yazıları için tıklayın.

Uzman Psikolog İlknur Üstünuçar: Uzman Klinik Psikolog İlknur Üstünuçar Freie Üniversitaet Berlin - Tıp Fakültesi’nde Psikoloji Uzmanlık eğitimini tamamladı. Yıllarca klinik deneyimleri yanı sıra bir çok ülkede çok sayıda eğitim ile hep kendini geliştirmeye devam etti. (Gestalt-terapi, Geliştiren Koçluk, Allen Carr terapisti, Nefes ve Gevşeme Teknikleri uzmanı) 2000 yılı itibariyle kendi Eğitim ve Danışmanlık şirketini kurdu ve binlerce insan ile çalışma imkanı buldu. Halen kendini ve çevresini iyi hissettiren ve geliştiren çalışmalar sürdürmekte. Bu kapsamda stresi yönetme, orta yaş krizlerini anlama ve fırsata çevirme, beynin yapısı ve duygu yönetimi, konularında 60 dakikalık pratiğe yönelik, keyifli ve interaktif seminerler verir. Evli ve iki oğlu var.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale