X

Mutsuz anlarda modunuzu yükseltecek 6 öneri

O kadar fazla kitap var ki kişisel gelişimle ilgili, hangisinin faydası olur, hangisi en doğrudur sorusunu cevaplamanın yolu muhtemelen yoktur.

Kimisi bir kitaptan beklediğini bulamazken, kimileri okudukları o kitap ile hayatlarının değiştiğini söyleyebiliyor. Bunun sebebi, nasıl ki her insan için güzellik algısı farklı ise, doğruluk algısının da farklı olması olsa gerek. Birisi kitapta yazılanları uygulayıp kendini geliştireceğine, hatta iyileştireceğine inanabilirken, bir başkasının bunların tamamen saçmalık olduğuna inanması da bu yüzdendir belki de.

Elbette mutsuz olduğunuz anlarınızda keyfinizi yerine getirecek bilgiler hangi kitapta yer alıyor bilemem ama, sizlere hayatınızı değiştireceğine inandığım birkaç öneri sunabilirim.

Okuduklarımdan, yaşadıklarımdan, belki de gördüklerimden çıkardığım bu dersleri kendimi depresif, mutsuz ve melankolik ruh hali içerisinde hissettiğim zamanlarda uygulayarak daha huzurlu bir insan olduğumu söylemek isterim.

Dilerim bu basit yöntemlerin sizlere de faydası olur…

Nefes alın

Meditasyon ve motivasyon ile ilgili yazıların başlıca kuralı diyebiliriz nefes almak için. Çok yazılıp çizilir, her yerde söylenir; nefes, nefes, nefes… Yapılan tüm bilimsel açıklamalar bir kenara, basit bir dille söylemek gerekirse, derin derin nefes alıp vermek bulunduğunuz negatif ruh halinden çıkmanızı, rahatlamanızı ve sakinleşmenizi sağlayacaktır.

Zaten hayatımız da önemsemediğimiz o nefeslere bağlı değil midir? İşin en güzel yanı da her yerde, her ortamda gerçekleştirilebiliyor olması.

Nefes al, her şey güzel olacak!

Kendinizle baş başa kalın

Mutsuz, hüzünlü ya da karamsar olduğumuz anlarımızda ilk akla gelen yakın bir arkadaşın, bir aile bireyinin, belki de hayat arkadaşımızın yanımızda olmasını istemek olacaktır. Ancak bu ruh halinde olduğumuz zamanlarda yanımızda illa koruyucu, kollayıcı bir melek olmasını istemektense, yalnız kalıp kendimizi dinlemeyi, tüm o karanlık düşünceleri bir ekranda izler gibi göz önüne getirip bunlardan nasıl kurtulabileceğimizi, çözüme nasıl ulaşabileceğimizi düşünmeyi, kimsenin yardımı olmadan yalnız başımıza başarabilmeyi deneyebiliriz.

Elbette bu, tüm mutsuz anlarınızda yalnız kalın demek değil. Söylemek istediğim, arada da olsa mutsuz, hatta bazen mutlu anlarınızda yalnız kalıp kendinizi dinlemenin, hayal ettiğiniz yere gelmek için nasıl bir yol izlemeniz gerektiğini kimsenin yardımı olmadan bulabilmenin sizi daha huzurlu ve daha özgüvenli bir kişiye dönüştürme ihtimalidir.

Kitap okuyun

Hayatta daha başarılı, daha huzurlu, daha bilgili bir insan olmak için kişisel gelişim adı ile adlandırılan kitaplar okumaktansa, roman, biyografi, hikaye, hatta çocuk kitapları okumayı deneyebilirsiniz.

Kuşkusuz kitap okumanın hayatınıza katacakları saymakla bitmez ama ilk etapta verilebilecek örnekler; hayata bakış açınızı değiştirecek olması ve yepyeni kelimeler öğrenecek olmanız olabilir.

Bana göre ise bu gibi durumlarda kitap okumak kesin çözümdür diyebilmenin sebebi, yalnızca sayfalara yoğunlaşıp tüm o negatif düşüncelerden tamamen uzaklaşacak olmamızdır.

Her şeyin sizinle ilgili olmadığını bilin

Sanırım kendimi mutsuz, depresif hissettiğim zamanların en önemli sorumlusu yaşanan ve söylenen her şeyin benimle ilgili olduğuna inanmam oluyor. Oldukça saçma bir düşünce olduğunu bildiğim için de kısa süre içerisinde bu ruh halinden çıkabiliyorum neyse ki. Çevremizde gerçekleşen tüm olayların bizimle ilgili olmadığını düşünerek ruh halimizde oldukça olumlu etkiler yaratabileceğimizi düşünüyorum.

Kafanızdan bu saçma düşünceleri atıp etrafınızda yaşanan tüm olayların, söylenen tüm sözlerin sizi üzmek için bilinçli olarak yapılmadığını aklınızın bir köşesine not edin derim. Bu şekilde hayatın daha yaşanılabilir olacağından emin olabilirsiniz.

Müzik dinleyin

Daha önceki yazılarımdan da anlaşılabileceği gibi, hayatımızda en az kitap okumak kadar önemi olan bir diğer madde de müzik dinlemek. Benim favorim ise kitap okumak ile müzik dinlemeyi bir arada gerçekleştirmek.

Depresif olduğunuz anlarda hiç vakit kaybetmeden herhangi bir platformdan sevdiğiniz ve size güzel anları hatırlatan bir şarkı açıp dinleyin. Aklınızda hoş anılar canlanacağı için ruh haliniz otomatik olarak pozitif yönde değişecektir.

Tavsiyem ne kadar çok sevseniz de böyle zamanlarda depresif şarkılardan uzak durmanız. Elbette her insanın sevdiği mutlu şarkılar vardır, öyle değil mi?

Hobi edinin

İsveçli bilim insanlarının yaptığı bir araştırmaya göre hobisi veya bir uğraşı olan insanlar, olmayanlara göre daha mutlu bireyler oluyorlarmış.

Hayır, hayır bunu tamamen ben şu an uydurdum, ama aksini kim söyleyebilir ki?

Bilim insanlarını bilemem ama benim düşüncem eğer bir hobiniz varsa sizler de benim gibi şanslı azınlıktansınız. Eğer hala bir hobiniz yoksa da birkaç öneride bulunabilirim.

Mesela resim çizmek, yazı yazmak, takı yapmak, yemek yapmak, seramik objeler yapmak, şiir yazmak, puzzle yapmak, bir müzik aleti çalmak. Bunlar arasından, ilginizi çekebilecek en azından bir şey çıkar diye tahmin ediyorum.

Stresli veya mutsuz olduğunuz anlarınızda imkanınız varsa bu uğraşınızı gerçekleştirip rahatlayabilirsiniz. Eğer o anda bunu gerçekleştiremiyorsanız, gün içerisinde veya akşam eve gittiğiniz zaman gerçekleştirmenizi ve gününüzü huzurlu bir şekilde sonlandırmanızı öneririm.

Huzurlu ve mutlu günlere. 

İlginizi çekebilir: Zaman makinesi icat edilmiş olsaydı: 30’lu yaşlarımdan 20 yaşıma öğütler

Gizem Okut: 1986 yılında İstanbul'da doğdum ve Kıbrıslı'yım. 2010 yılında DAÜ'de Turizm ve Otel İşletmeciliği bölümünü bitirdikten sonra Londra'da moda yazarlığı da dahil olmak üzere moda ile ilgili kurslara katıldım. Bir buçuk senelik bir Londra macerasının ardından tatil için gittiğim İstanbul'da ailemle kalmaya karar verdim ve İstanbul'da çeşitli firmalarda Stil Editörlüğü, Sosyal Medya Yönetimi, Müşteri İlişkileri gibi farklı pozisyonlarda çalıştım. 2016'da Kıbrıs'a geri dönmem ile birlikte üniversite yıllarımda staj yaptığım ve ülkenin en eski otellerinden olan Dome Hotel'de Misafir İlişkileri ve Sosyal Medya Yönetimi pozisyonlarında 2 yıl çalıştım. Daha sonra turizm sektörüne ait olmadığıma karar vererek ani bir kararla birbirinden tamamen farklı sektörlerde, birbirinden farklı işlerde çalıştım ve çalışmaya da devam ediyorum. Yazı yazmak, kitap okumak, müzik dinlemek, plajda vakit geçirmek gibi vazgeçemeyeceğim hobilerimin yanı sıra, seramik objeler yaratmak, bahçe ile uğraşmak, farklı tarifler denemek gibi hobilerim de mevcut. Şu hayattan istediğim üç şey; sağlık, barış, huzur.

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale