Mutlulukla ilişkili 4 hormon: Serotonin, dopamin, oksitosin ve endorfin
Mutluluk, insanın yaşama tutunmasını sağlayan, yaşamı sürdürmesi için hissetmeye ihtiyacı olan bir duygudur. Bazı kaynaklara göre mutluluk seçilebilen bir kavramken bazı kaynaklara göre de genetik yatkınlık, kişinin büyüdüğü aile yapısı ve çevre koşullarına göre şekillenebilir. Ancak tüm görüşlerin toplandığı tek bir ortak nokta var, o da hormonlar.
Hormonlar, vücudumuzdaki tüm metabolik ve mental işlevlerin sağlıklı bir şekilde yerine getirilmesini sağlayan aracılardır ve en ufak bir dengesiz salgılanmada ciddi hastalıklar ortaya çıkabilir. Vücudumuzda bu kadar hassas işleyen bir sistem elbette duygu durumumuzu da etkiliyor. Mutluluk için her ne kadar seçilebilir, genetiktir ya da sonradan öğrenilir desek de, duygu durumumuzu etkileyen ve mutlulukla doğrudan ilişkisi olan 4 hormondan bahsetmek istiyorum.
1. Serotonin
İnsana mutluluk, canlılık ve zindelik veren, sinir hücreleri arasındaki bağlantıyla aktarılan hormondur (nörotransmitter / nörohormon). Serotonin normal seviyedeyken daha mutlu, daha huzurlu ve daha enerjik hissederiz. Eksikliğinde ise depresif, halsiz, isteksiz hissederiz ve yalnızlık duygusunu yoğun bir şekilde deneyimleriz. Serotonin birtakım antidepresanlarla artırılsa da doğal yollarla da artırmak mümkün. Düzenli açık hava yürüyüşleri, nefes egzersizleri, hobilere vakit ayırmak, D vitamini almak, süt ve süt ürünleri tüketmek, yoga ve meditasyon gibi rahatlatıcı egzersizler yapmak serotonin seviyesinin yükselmesini sağlar.
2. Dopamin
Tıpkı serotonin gibi dopamin de duygu durumunu direkt etkileyen ve beyinden salgılanan bir hormondur. Duygusal tepkilerin kontrolünde büyük önem taşır ve vücudun motor görevlerini (hareket koordinasyonu) yerine getirmesini sağlar. Bunun dışında hafıza ve dikkat fonksiyonlarının düzenlenmesinde, hayattan zevk alınmasında ve beynin ödül mekanizmasını çalıştırmada etkin rol oynar. Dopamin eksikliğinde hayattan zevk alamama, halsizlik gibi durumların yanı sıra parkinson gibi ciddi hastalıklar da görülür. Yüksek miktarda protein tüketmek, gün ışığından olabildiğince fazla yararlanmak, en az 8 saat uyumak ve egzersiz yapmak dopaminin doğal yollarla artmasını sağlar.
3. Oksitosin
Aşk hormonu olarak da bilinen, beyindeki hipofiz bezinden salgılanan bir diğer hormondur. Duygu durumunu dengelemek, kan dolaşımını düzenlemek, kortizolü düşürerek stresi azaltmak, cinsel uyarılmayı artırmak, bağlılık ve sadakat duygusunu güçlendirmek gibi birçok görevi vardır. Ayrıca doğum esnasında oksitosin daha az sancılı bir süreç geçirilmesine yardımcı olur. Oksitosin eksikliğinde mutsuzluk, bağlanmada sorunlar, sosyallikten uzaklaşma gibi davranışsal sorunlar görülür. Dengeli bir oksitosin akışı için fiziksel temas, sağlıklı cinsel ilişki, daha fazla sosyalleşme ve egzersiz etkili olur.
4. Endorfin
Doğal ağrı kesici olarak da bilinen endorfin stresle mücadelede en etkili hormondur. Depresyon ve anksiyetenin azalmasında, çok yoğun egzersizden sonra oluşan ağrılarda analjezik (ağrı kesici) etkisiyle öne çıkar. Eksikliğinde vücutta ağrılar, uykusuzluk, depresif duygu durumu, dürtüsel davranışlar ve anksiyete görülebilir. Çikolata ve baharatlı yiyeceklerin tüketilmesi, düzenli egzersiz ve eğlenceli aktiviteler endorfinin artmasını sağlar.
İlginizi çekebilir: Sonbahar depresyonu nedir, üstesinden nasıl gelinir?