“Arzu ve istek bütün mutsuzlukların nedenidir.” Gautama Buddha
Gün içinde en çok kullandığımız kelimelerden birinin “istemek” olduğunun farkında mısınız? Gözümüzü açtığımız andan, yastığa başımızı koyduğumuz ana kadar günlerimiz sürekli bir şeyler isteyerek geçiyor. Evet tabii ki isteklerimizin olması son derece normal bir durum ancak arzularımızın, isteklerimizin aynı zamanda mutsuzluk kaynağı olabileceğinin farkında mıyız?
Buda’nın öğretisinin özü olarak kabul edilen “Dört Yüce Gerçekten” ikincisi olan Samudaya, acı çekmenin nedeninin isteklerimiz, arzularımız olduğunu söyler. Samudaya dilimize, istek, arzu, bitmek bilmeyen iştah olarak çevirebileceğimiz tanha kavramıyla ilişkilidir. Buda “Dört Yüce Gerçeği” öğretirken, üç farklı türde arzu olduğunu söylemiştir, bunlar:
“Duyuları memnun etmek – bu, insanların, örneğin harika manzaralar ve hoş yemekler gibi duyusal zevkler istedikleri anlamına gelir.
Olmadığınız bir şey – bu, insanların, örneğin ünlü, zengin veya popüler olmak gibi olmadıkları bir şey olmayı arzuladıkları anlamına gelir.
Olmamak – bu, insanların bir şeyin olmasını durdurmak veya bir şeyden kurtulmak istedikleri anlamına gelir, örneğin bir düşüşten sonra acı hissetmemek” (BBC – GCSE Bitesize: 2022).
Buda isteklerimizin, arzularımızın acı çekmemize yol açtığını söylediği için, öğretisi kimileri tarafından nihilist bir öğreti olarak görülür. Ancak Buda’nın öğretisi nihilist değil gerçekçidir. Biz yaşadığımız müddetçe isteklerimiz hiç bitmeyeceği için, mutluluğumuzu isteklerimize bağlamak bizi bir kısır döngünün içine hapseder. Düşünün bir isteğimiz gerçekleşiyor, mutlu oluyoruz. Sonra başka bir şey istiyoruz. Olmayınca mutsuz oluyoruz. Sonra yine başka bir şey istiyoruz, istediğimiz şey gerçekleşiyor mutlu oluyoruz. Sonra… Sonrası bu döngü sonsuza kadar sürüp gider.
Buda’nın isteklerin, mutsuzluğa yol açtığına dair hipotezini destekleyen araştırmalar mevcut. Örneğin, Murphy (2021) tarafından yapılan bir araştırmanın sonucu arzunun yokluğunda hissedilen anlık mutluluğun, şiddetli bir arzunun mevcut olduğu durumdan daha büyük olduğunu bulmuştur ki, bu Buda’nın hipotezini desteklemektedir.
Budist veya Stoacı, mutluluğa yaklaşım, bazı araştırmacıların ikincil kontrol olarak tanımladığı şeyi (Morling & Evered, 2006) – istediğimizi elde etmek (birincil kontrol) değil, zaten sahip olduğumuz şeyi istemek olarak görülebilir (Akt. Oishi vs ark, 2015). Norris ve Larsen (2011), arzuların tatmin edilmesinin, insanlar gerçekten sahip oldukları şeylerden memnun olduklarında ve bunlarla ilgilendiklerinde mutluluğa yol açtığını bulmuşlardır. Kurtz (2008), arzuyu beslemeden mutluluğu artırmak için bir strateji önerir. Kurtz’ün tadını çıkarma sanatı, diye açıkladığı kavram istediğine sahip olmaya çalışmak yerine, sahip olduğun şeyi isteme sanatıdır. Günlük zevklere odaklanmak ve anın tadını çıkarmak, kişinin halihazırda sahip olduklarına ilişkin takdirini ve arzusunu artırabilir, böylece kişi daha fazlasını istemeden kendini daha mutlu hissedebilir (Akt. Oishi vs ark, 2015).
Dış koşullar sürekli değişir. Dünyadaki her şey eninde sonunda geçici olduğu için arzuyu ve isteği asla tam anlamıyla tatmin edemezler; sonuçta herhangi bir başarı duygusu yanıltıcı ve geçicidir. Mutluluğumuzu isteklerimize endekslemek, delik bir kovaya su doldurmak için uğraşmaya benzer. O kova asla dolmaz. Tabii ki isteklerimiz olacak. Ama kendimizi isteklerimizin kölesi haline getirmeden, ve mutluluğumuzu isteklerimizle ilişkilendirmeden de bir şeyler isteyebiliriz öyle değil mi? Mutluluğumuz istediklerimizin gerçekleşip, gerçekleşmemesine bağlı olmamalı. Gerçek mutluluk isteklerimizin üstünde bir yerdedir. Hem binlerce sene önce ortaya çıkmış bir öğreti olan Budizm, hem de modern Pozitif Psikoloji, mutluluğun birincil nedeninin kişinin zihin halleri olduğu konusunda hemfikirdir Evet mutluluk zihinle ilgilidir. Mutluluk zihnin içindeki barıştır, mutluluk zihnin içindeki huzurdur. Mutluluk isteklerimizin ötesindedir.
Sizlere mutluluğun zihinsel bir durum olduğunun farkında olduğunuz günler diliyorum. Bu arada 2022 yılını “Öz Sevgi Yılı” ilan ettim. Her hafta @ranakutvan kullanıcı isimli Instagram hesabımdan bu konuyla ilgili psikoloji ödevleri paylaşacağım. Hadi hep beraber kendimizi sevmeye ve dünyayı güzelleştirmeye. Zoom üzerinden birebir görüşmeler şeklinde ilerleyen üç haftalık “Öz Sevgi” eğitimimle ilgileniyorsanız da bilgi için rsolaker@gmail.com adresine yazabilirsiniz.
Kaynakça:
BBC – GCSE Bitesize (2022). The Buddha [online] Available at: https://www.bbc.co.uk/bitesize/guides/zfnqmsg/revision/4 [Accessed 16 July 2022].
Kurtz, J. L. (2008). Looking to the future to appreciate the present: The benefits of perceived temporal scarcity. Psychological Science, 19, 1238–1241.
Morling, B., & Evered, S. (2006). Secondary control reviewed and defined. Psychological Bulletin, 132, 269-296.
Murphy, S.L., Ozaki, Y., Friese, M. et al. (2021).Testing Buddha: Is Acute Desire Associated with Lower Momentary Happiness?. J Happiness Stud 22, 3241–3258 https://doi.org/10.1007/s10902-021-00362-9
Oishi, S., Westgate, E., Tucker, J., & Komiya, A. (2015). Desires and happiness: Aristotelian, Puritan, and Buddhist approaches. In W. Hofmann & L. F. Nordgren (Eds.), The psychology of desire (pp. 286–306). The Guilford Press.
İlginizi çekebilir: Neşeli olmak ruhun merhemidir