X

Mutluluk, ideal bedene sahip olmak değildir: “Daha mutlu bir ben challenge”ına var mısın?

Ağustos ayında Instagram hesabımda 21 günlük bir challenge başlatıyorum: Daha mutlu bir ben challenge’ı. Mutluluk hep kafamı meşgul eden, ama kanser teşhisimden sonra daha da ilgilendiğim, kendimi sorguladığım, eğitimlerimde üzerine eğildiğim odak konulardan biri haline geldi.

Mutluluk pek çoğumuz için ideal beden ölçüleri, ideal ilişkiler, mükemmel iş, mükemmel eş gibi tam da net tanımlayamadığımız, mükemmel ve ideal kelimelerinin altında. Bu nedenle de aslında mutluluğu ulaşamadığımız hedeflere bağladığımızı fark ettim. Özellikle ideal beden=mutluluk algısı bizim toplumumuzda çok yaygın. Bazı dönemler, özellikle seyahattayken Instagram’ımda kendi fotoğraflarımı daha çok paylaşıyorum. O dönemlerde, özelden “Deniz kilo mu verdin?”, “Deniz, bir sırrın var ve bize söylemiyorsun” gibi pek çok mesaj geliyor. Her seferinde hayatımda onca olan biten şey varken ve bu kadar mutluyken “Kilo mu verdin?” sorusuna indirgenmem her birimizin sürekli bu şekilde kodlandığının göstergesi bence diye düşünüyorum.

Genelde, biriyle sokakta karşılaştığımızda, merhabalaştıktan sonra ilk söylenen “Aaa, kilo vermişsin.” “Göbeklenmişsin.” “Aman, aman bu kadar iyi, daha fazla verme” gibi dış görüntüye dair tespitler oluyor.

Yapmayın, etmeyin kızkardeşlerim. Hiç düşündünüz mü? Acaba her öğünümüzde kilo mu alacağız, vereceğiz diye düşünmesek dünya nasıl bir yer olurdu? Bu düşünceler, imajlar, ani kilo verme reçeteleri, ilaçlar, bunların hepsi bize dayatılıyor. Bunlar olmasa, bunları düşünmesek biz kadınlar yaratıcılığımızı ve üretkenliğimizi nasıl kullanırdık?

Bedenimizle, kendimizle mutlu ve huzurlu olmamız için toplumun, medyanın ve reklam endüstrisinin bugün “ideal” adı altında sundukları imaja ulaşmamız gerekmiyor. Sürekli “ideal” bedene, “ideal” kiloya ve o kiloya, bedene ulaşınca yapabileceklerimize odaklanmamız gerekmiyor. İstediklerimizi şu anda da yapabiliriz. Bizi biz yapan şeyler, sadece görüntümüz değil, hayatı kavrayış biçimimiz, hayallerimiz, davranışlarımız… Beden, yaşama dokunduğumuz bir araç.

Bana gelince… Şu anda evimde tartım yok, kilomu bilmiyorum, çok uzun süre, sürekli kendimi, daha zayıf olunca neler yapabileceğimi düşünerek kısıtladım. Kilolu olduğumu düşündüğüm için pek çok şeyi yapmaktan kendimi geri çektim. Şimdi ise sağlığı bir hedef olarak değil, bir yolculuk olarak görüyorum. Bazılarının “ideal” olarak tanımladığı bedene ve kiloya sahip olmayabilirim ama bu bedenle kanseri yendim, sağlıklıyım, spor yapıyorum, ayaklarımla km’leri deviriyorum, ideallerime koşuyorum.

Kendimden ve hayatımdan dolayı mutluyum. Sevgimi ve hayallerimi paylaştığım hayat arkadaşım, ailem ve arkadaşlarım var. İşimi keyifle yapıyorum. Bütün bunlar için her gün şükrediyorum, çünkü şunun şurasında kısa bir süre önce bunların hepsini kaybetmenin eşiğindeydim. Ben de ara ara bu yazdıklarımı kendime de hatırlatıyorum. Kendimize ve başkalarına bakarken sadece dış görünüşten ibaret olmadığımızı unutmayalım, şükredecek çok şeyimiz, bedenimizin bize eşlik edeceği çok hayalimiz var. Siz de benimle daha mutlu bir ben yaratmanın yollarını denemek isterseniz, Instagram’ımdaInstagram’ #denizlechallenge postumda sizi bekliyorum.

Güncel paylaşımlarım ve yeni günlük bilgiler için Instagram hesabıma bakabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Pozitif bir yaşam için 10 öneri

Deniz Alayat: Ben Deniz, Bütünsel Beslenme ve Sağlıklı Yaşam Koçu’yum. 2016 yılının sonuna doğru bir anda kendimi çok halsiz hissetmeye başladım. Bir hafta önce günde 30 bin adım yürürken, o kadın gitti, sanki 50 yıldır günde 3 paket sigara içiyormuşum gibi nefessiz kalmaya, kısacık mesafeleri dahi yürüyemeye başladım. Bedenimde böylesine ani bir değişiklik olunca sebebini araştırmaya başladım ve kanser olduğumu öğrendim. Bedenim defalarca bana stresimi azaltmam, durmam, sakinleşmem, kendime şefkatli davranmam gerektiğiyle ilgili sinyaller göstermişti ama ucundan kıyısından üstüme alınmamıştım. Sonunda, lösemiyle büyük bir uyanış yaşadım. Bedenimi tanımam, onun en yakın arkadaşı, kardeşi olmam gerektiğini anladım. Yaşadığım bu tecrübe, bende sağlıkla ilgili daha fazla bilgi edinme isteğini uyandırdı. İlik naklim sonrasında, tedavi görürken, merkezi New York'ta bulunan Institute for Integrative Nutrition okuluna başvurdum ve oradan mezun oldum. 2018’de Miami’de IIN Summit’ine katılarak Deepak Chopra gibi alanında başarılı isimlerden eğitim aldım. Ruh-zihin-beden ilişkisi ve sağlıklı yaşam alanında çalışıyorum. Duygularımız, düşüncelerimiz, bizi oluşturan inançlarımız, duygusal esnekliğimiz, strese karşı bedenimizin verdiği cevaplar ve sağlıklı bedene yolculukta beslenme alışkanlıklarımız keyifle çalıştığım alanlar. Mail adresim: deniz@denizalayat.com

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale