X

Mutluluğunuzun en büyük düşmanı 10 zararlı alışkanlık

İnsan bir süre sonra alışkanlıkları neyse o kişiye dönüşür. Bu yüzden eğer alışkanlıklarınız sizi mutlu etmiyorsa, bilin ki sizi yaralıyordur.

Uplifers olarak sizden mutluluğunuzu çalan ve bir an önce vazgeçmeniz gereken kötü alışkanlıkları sıraladık:

1. Kendiniz dışında başkalarına odaklanmak

Başkalarının başarı hikayelerini ve işlerin onlar için ne kadar kolay yürüdüğünü düşünmekten vazgeçip kendinize odaklanın. Aslında yapmak istediğiniz her şeyi yapabilecek olanaklara sahipsiniz. İstediğiniz değişim, siz bir şeyleri gerçekten değiştirmeye karar verdiğinizde gerçekleşir. Başkalarının sizin adınıza düşünmesine, konuşmasına, karar vermesine müsaade etmeyin. Kendi fikirlerinize saygı duyup onları hayata geçirmeyi öğrenin. Yaptığınız şeye gerçekten değer vermeyi ve onun üzerinde titizlikle çalışmayı öğrendiğinizde, size hiçbir şeyin engel olamadığını fak edeceksiniz.

Başkalarının başarı hikayelerini ve işlerin onlar için ne kadar kolay yürüdüğünü düşünmekten vazgeçip kendinize odaklanın.

2. En doğru anı beklemek

En doğru an efsanesini bir kenara bırakın. Hiçbir an kendi başına mükemmel değildir, onları ancak siz mükemmel yapabilirsiniz. Birçok insan doğru anı, doğru fırsatı, doğru durumu bekliyor. Uyanın ve kendinize gelin, bunlar sadece birer efsane! Kendi potansiyelinizi gerçekleştirme kabiliyetiniz, doğrudan sizin harekete geçme isteğinizle ilgili. Doğru anı bularak değil, hayattaki kusurları doğru bir şekilde kullanmayı öğrenerek başarılı olabilirsiniz.

3. Sadece para için çalışmak

Bir işi tutkuyla yapmamak, esaretten farksızdır. İşinize tutkuyla bağlı olmasanız bile en azından ilgili olabilirsiniz. Kendiniz için düşündüğünüz hayat tarzında, işiniz faturalarınızı ödemenize yarayan ama size acı veren bir unsur ise hayatınızı bir başkası olmayı isteyerek geçirebilirsiniz. Hayatınızı bir düşünün ve işinizin ne kadar önemli bir bölümü kapladığını fark edin. Bu sadece parayla ilgili olamaz, bu sizinle ilgili. İnsanların “İşinizin sizi tanımlamasına izin vermeyin” sözlerini bir kenara bırakın ve işinizin en ufak bir bölümünün bile sizin kim olduğunuzu tanımlamasına izin verin. İşinizle ilgilenmek hayat kalitenizi ve mutluluğunuzu yükseltir. Sadece maaşınızı düşünmek yerine ilginizi çekecek bir işi bulana kadar aramaya devam edin.

4. Nefret duyguları beslemek

Martin Luther King Jr.’ın dediği gibi “Karanlık,  sizi karanlıktan çıkarmaz, ancak aydınlık bunu yapabilir. Nefret de sizi nefretten kurtarmaz, ancak sevgi bunu yapabilir“. İçinizde beslediğiniz nefret duyguları, en sonunda tüm kontrolü ele geçirir. Hatta bazen insan kimden, neden nefret ettiğini bile unutur sadece içindeki nefret hissini yaşar ve bir süre sonra da kendisinden nefret etmeye başlar. Nefret ettiğiniz herkes ve her şey, hem kalbinizde hem de beyninzde kalıcı bir yer işgal eder. Bu yüzden eğer bir şeyi aklınızdan çıkarmak istiyorsanız, ondan nefret etmeyi bırakın. Bunun yerine kendinizi o şeyden uzaklaştırın, harekete geçin ve geriye dönmeyin.

5. Endişe ve korkulara sıkıca bağlanmak

Bir gün geçmişe dönüp baktığınızda, neredeyse hiçbir endişenizin ve korkunuzun gerçekleşmediğini fark edersiniz. Hepsi yok olup gitmiştir. Peki bunu neden şimdi yapmıyorsunuz? Son beş yılınıza geri dönüp bir bakın, gereksiz endişeleriniz ve olumsuz düşünceleriniz yüzünden kaç fırsatı kaçırdınız? Bunlarla ilgili elinizden bir şey gelmeyebilir ancak hala önünüzde bekleyen fırsatlara aynısını yapmayabilirsiniz. İçinde bulunduğunuz durum ne olursa olsun, tam da şu anda hayattan daha fazla keyif almak mümkün. Yeter ki bunu için omuzlarınıza binen anlamsız yüklerden kurtulun. Endişeleri ve korkuları, öfkeleri ve kıskançlıkları bir kenara bırakın. Tüm bu anlamsız yüklerin altında mutlu ve üretici bir insanın sizi beklediğini göreceksiniz.

Son beş yılınıza geri dönüp bir bakın, gereksiz endişeleriniz ve olumsuz düşünceleriniz yüzünden kaç fırsatı kaçırdınız?

6. Zorluklara takılıp kalmak

Kötü bir gün sadece kötü bir günden ibarettir. Bunu daha da kötüleştirmemek sizin elinizde. Sıkıntılı zamanlar, kaçınılmaz bir şekilde yaşamınızın geri kalanını ve iş hayatınızı etkileyebilir ancak bunun daha da ötesine geçmesine izin vermeyin. Bazı sınırlar koyun ve bunları uygulayın, yaşadığınız sıkıntıların hayatınızın en büyük bölümünü kaplamasına izin vermeyin. Her yeni gün, çıkarılacak yeni dersler ve olanaklar getirir. Yaptığınız seçimleri daha ileri götürmek için her zaman bir yol vardır.

7. Bilerek geçici mutlulukların peşinden koşmak

Hayatta iki türlü mutluluk vardır; geçici ve kalıcı olanlar. Geçici mutluluklar maddi konfordan, kalıcı mutluluklar ise zihinsel gelişimden kaynaklanır. İlk bakışta bunları ayırt etmek mümkün olmasa da zaman geçtikçe kalıcı mutlulukların farkı anlaşılacaktır.

8. Bir seferde büyük bir değişiklik yapmaya çalışmak

Eğer dünyayı değiştirmek istiyorsanız, önce kendi etrafınızdaki dünyadan başlayın. Bir seferde büyük bir değişiklik yapmak hem imkansızdır hem de bunun için çabalamak fazlasıyla stresli olablir. Bunun yerine kendi küçük dünyanızda değişiklikler yapmak hem ulaşılabilir hem de daha kolay bir hedef. Suyu hareketlendirmek için, bırakın halkalar kendiliğinden yayılsın. Bir insanı gülümsettiğinizde, o kişi başkalarını da gülümsetecektir. Böylelikle bir kişinin hayatına dokunurken, kitleleri etkileyebilirsiniz.

9. Canınızı acıtan birine bağlanıp kalmak

Bazen, bazı insanları geride bırakıp ilerlemek gerekir. Onlara önem vermediğiniz için değil, onlar size önem vermediği için. Eğer bir kişi canınızı acıtıyorsa, o kişinin size değer vermediğini kabul edin. Bunu hazmetmek zor olabilir ama sizin için gerekli olduğunu unutmayın. Canınızı acıtanlara bir şeyleri kanıtlamak için vaktinizi harcamayın. Hiçbir şeyi kanıtlamaya ihtiyacınız yok.

10. Fiziksel çekiciliğin gücünü abartmak

Dış görünüşünden ötürü bir kişinin aklınızı başınızdan almasına izin vermek, yiyeceğiniz yemeği tadına değil rengine bakarak seçmekten farksız. Bunun hiçbir anlamı olmaz. Oysa kalıcı çekiciliği sağlayan şeyler doğal, görünmez ve maddi olarak ifade edilemez özelliklerdir.

Kaynak:
BoredDaddy

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale