Mutluluğunuza katkıda bulunmak elinizde: İlham verici 5 öneri
Bugün, mutluluk halimize katkıda bulunabileceğini düşündüğüm kimi başlıklardan bahsetmek istiyorum. İnanıyorum ki tatiller, meditasyonlar, kurslar derken aslında çoğumuz benzer yerlere yürüyoruz, sadece hepimiz kendi yolumuzda yürüyoruz. İşte benim yolculuğumda bana ilham verenleri, eşlik edenleri yazmak istedim. Belki birkaçı halihazırda sende vardır, o zaman hatırlamış oluruz; belki sonradan yoluna eklenir, o zaman da paylaşmak ne güzel deriz…
- Öncelikle mutluluk zihnimizin yapısıyla oldukça alakalı, o yüzden bilinçli pratiklerle geliştirebilir. Eğer bu konuda daha detaylı çalışmaları incelemek istersen nöroplastisiteyi Google’layabilirsin. Beynimizi nasıl şekillendirebildiğimizi görmek içimizdeki gücü hatırlamaya da yardım ediyor.
- Hep söylenildiği gibi mutluluk dışımızda değil içimizde; ancak çok klişe olduğu için sanki hissederek söylemiyoruz artık. Yine de ufak bir deneme yapmak istersen çevredeki koşullardansa senin algının hayatını ne kadar etkilediğini düşünebilir misin? Örneğin yamaç paraşütü yapmayı düşünelim. Bu aktivite bizim içsel deneyimimizden bağımsız orada durur, tıpkı hayatımızdaki diğer durumlar/koşullar/kişiler gibi, sadece vardır. Algımızsa ona karşı geliştirdiğimiz tepkiyi yaratır, mesela ben yamaç paraşütüyle atlamayı çok heyecan verici ve enerjik bulurken; başka birinin çok gerilip korkmasını buna örnek verebiliriz. Yani diyebiliriz ki mutluluk yamaç paraşütü yapmak veya yapmamakla alakalı değil, cevap içimizde bir yerlerde duruyor…
- Hayatta hepimiz kimi ihtiyaçlarımızı karşılamak için bulduğumuz çözümlerin peşinde hareket ediyoruz. Tabi ki güvenlik, barınma vs. gibi temel ihtiyaçlar yerine takdir, sevgi, sıcaklık, güven, macera gibi daha sofistike ihtiyaçlardan bahsediyorum. Peki bunlar ihtiyaçsa arzular ne?Bence arzular bilinçli veya bilinçsizce bu ihtiyaçları karşılamak için geliştirdiğimiz stratejiler, yani yollar. “Peki bunun mutlulukla ne ilgisi var?” diyeceksin, ben de ikisinin arasındaki farkı bilirsen daha esnek olabileceğini, çünkü ihtiyaçların bir sürü başka yolla da doyurulabileceğini söyleyeceğim. Örneğin özen ihtiyacın varsa bunu sevdiğin insanlardan alabileceğin gibi kendine ufak hoşluklar hediye ederek de iyi hissedebilirsin. Yani sonsuz ihtimaller var önünde, bir yerde takılıp kalmak yerine gitmek istediğin yeri hatırla ve başka bir yol dene!
- Soru sormak da beni mutluluğa çok yaklaştıran bir yol, denemeni öneririm. Herhangi bir zamanda, istediğin herkese, aklına ne geliyorsa soruver. Mesela iş yerinde kahve arası verdiğinizde bir sor bakalım kim ne işi yapmayı hayal ediyormuş çocukluğunda. Soru sormanın bir başka güzel yanı da varsayımları sonlandırması. Mesela bir arkadaşın uzun zamandır seni aramadığı için sana kırılmış olabileceğini düşünüyorsan, üzerine düşünmek yerine açıp sorabilirsin. Ve son olarak lütfen kendine de soru sor, mesela sor bakalım şimdi, tam da şu anda en çok neye ihtiyacın var?
- Bir başka konu da gerçeği söylemek, tabii ki yalan söylemeyelim gibi basit bir tavsiyeden bahsetmiyorum. Günlük hayatta o kadar çok şeyi geçiştiriyoruz ki bizi ister istemez kendi gerçekliğimizden uzaklaştırdığına inanıyorum ufak kaçamakların. En basiti nasılsın diye soruyorlar, hemen “iyiyim” diye yapıştırıveriyoruz cevabı. Belki herkese değil ama yakın çevrendekiler bunu sorduğunda biraz daha içten olmayı denemek ister misin? Haydi diyelim ki kalbini açabilecek bir durumda değilsin ve iyiyim deyip geçiştiriyorsun bu soruyu, en azından kendine gerçek bir cevap verebilirsin müsait olduğunda. Gerçekleri en çok kendinle paylaşmanın mutlulukla çok güçlü bir ilişkisi olduğuna inancım tam.
Her şeyin ötesinde senin mutluluğunun senin sorumluluğun olduğunu hatırlamaya ne dersin? Kendine bir bak mutluluk ne senin için, gerçekten şu an mutluluk mu aradığın? Mesela ben bazen huzuru, suküneti veya sevinci mutluluğa tercih edebiliyorum; sen de duygularının engin denizini keşfedebilirsin. Eğer çok istiyorsan mutlu olmayı hayatının önceliği yapabilirsin. Durup beklemek yerine ona doğru koşmayı da tercih edebilirisin. İşte bu bir yol dedik ya; düşe kalka, güle oynaya adım atmaya devam ediyoruz. İyi ki yürüyoruz!
İlginizi çekebilir: Günlük hayatta size pozitifliği anımsatacak 3 pratik yöntem