Mutluluğu nerelerde arıyorsunuz: “Şimdi”de gizli mutluluğu görme zamanı
Mutluluk dediğimiz nerede? Ne zaman daha çok, ne zaman daha az? Mutluluk sapağı nereye evrilir? Ya da neden sonra yol mutluluğa çıkar?
İnsan olarak hepimizin zaman zaman aklında yer edinen ana mekanizma: Mutluluk. Derinliği kendinden saklı bir mekanizma, çoğunlukla alemetifarikası bu yüzden. Yani kendi iç dünyamızın derinliği kadar mutluluk denizinde yerimiz var. Aynı deniz varış yolunda geçilen sapaklardan da geçiyor. Ve belki bu sapaklarda korkudan, üzüntüden kendimizi kaybettiğimiz umutsuz hikayeler var. İşte tam da bu hikayelerin bitimiyle hayat bize “Gel artık, mutluluk denizine hazırsın, yerin burası” diyor.
Hayat yolculuğunda şimdi sana imkansız, uzak gelen, “Yok ya daha neler!” dediğin tüm modlar aslında seni mutluluğa taşıyan basamaklar biliyor musun? O yolların görevi bu. Uçurumdan sonra manzara evet güzel, ama önce bir uçurum var. Ne kadar hazırsın?
Güzel insan, yol bazen daralır, bazen seni uçuruma yaklaştırır, bazen “Hiç bitmeyecek” dersin, “Galiba yolun sonu, devam edemem” dersin… Ve sonra bir sabah uyanıp bir bakarsın ki tüm fırtınalar geçmiş, yağmurlar, zorlanmalar yerini kocaman bir güneşe bırakmış.
Hayat bizim ona söylediklerimiz, deneyimlediklerimiz dışında kendimize ne anlatıp neye inandığımızdan ibaret.
Güzel insan, her ne olduysa, nereden yolun geçtiyse hiçbir önemi yok, hem de çok önemi var. Önemi olan tüm olanlardan geriye cebinde neyin kaldığı, kendi derinliğine neyi ne kadar eklediğin… Geldiğin bugünde şimdide misin? Şimdi hayatında iyi olan ne? Sahip olduğun mutluluğun ne kadar farkındasın ve bu anı ne kadar yaşıyorsun? Hepsi o… Mutluluk ya yanı başında ya da uzak ülkede ya da olmayan ülkede… Sahi sen mutluluğunu nerede arıyorsun?
Sevgiyle…
İlginizi çekebilir: “Yap”maktan “ol”maya: Hayatın dalgalarıyla sörf yapabilmek için