X

Mutlu olmayı biraz fazla abartmıyor muyuz?

Hayatta mutlu olmak pek çok insan için ulaşılmak istenen bir hedef olarak görülüyor. Kim mutlu olmak istemez ki? Burada belki de dikkat etmemiz gereken mutluluğa yüklediğimiz anlamdır.

Her şeyden önce unutmamak gerekir ki mutluluk bir duygu halidir ve tüm duygularda olduğu gibi mutluluk hali de gelip geçicidir. Sürekli mutlu olmak veya mutlu olmaya çalışmak bir amaç olarak belirlenmemelidir, çünkü gerçekçi değildir.

Pozitif duyguların varlığını hayatımızda daha çok istemek çok normal olsa da, bu negatif duyguları yok sayabileceğimiz anlamına gelmez. Hayatta üzüntü de, hayal kırıklığı da, öfke de, acı da var ve bu duygular da en az mutluluk kadar gerçek. Bu duyguların da varlığını kabul etmek lazım ve hissedildiğinde üstüne bir de “Neden şu an mutlu değilim, mutlu olmam gerekirdi?” düşüncesinin bizi yanıltmasına izin vermemek gerek. Böyle bir durumda hissedilen diğer bütün duygular suçluluk getirir. Bunun sebebi de “Mutlu değilim, demek ki bende bir sorun var” düşüncesidir.

Özellikle sosyal medyada insanların kendini başkalarıyla karşılaştırmaya başlamasıyla zihin kontrolü ele alıp kişileri gerçekçi olmayan düşüncelere sürükleyebiliyor. Eminim pek çok kişinin kendinde veya başkalarında fark ettiği bir durum var ki, o da “mutlu olmam lazım” düşüncesi. Hatta belki daha da ilerisi “mutlu olmasam bile kendimi mutlu göstermem lazım” düşüncesi insanı olmadığı biri gibi davranmaya itebiliyor. Mutlu olmazsan alarmlar çalmalı, hedef hep mutluluk olmalı. Bu algıyı yıkabilmek ancak farkındalıkla mümkün.

Kendimize dürüst olup “Neden mutlu olmam veya mutlu gözükmem lazım?” sorusunu cevaplayabilirsek belki gerçek mutluluğa yaklaşabiliriz diye düşünüyorum. Şu an içinde bulunduğumuz duygudurum, ruh hali her neyse onu kabul etmek ve evet şu an böyle hissediyorum ve bu da çok normal diyebilmenin önemini anlayabiliriz. Sonuç olarak bütün duygular sağlıklı ve aşırıya kaçılmadığı noktada bütün duyguların hissedilmesi normal.

Mutluluğu nasıl tanımlardınız? Isaac Asimov mutluluğu şöyle tanımlıyor: “Başka bir yerde olmanız, başka bir şey yapmanız, başka biri olmanız gerekirdi duygusuna kapılmamak.” Çok doğal ve samimi bir tanım bence bu; tam olarak şimdi ve burada olduğun yerden, olduğun kişiden ve olduğun halden memnuniyet duyma hali diyor. Ernie Zelinski ise mutluluğun formülünü şöyle veriyor:

• Doyum sağlayacak kadar bir amaç
• Geçinebilecek kadar bir iş ⠀⠀
• Temel ihtiyaçlara yetecek kadar zenginlik⠀⠀⠀
• İş ve eğlenceyi dengeleyecek kadar sağlıklı bir akıl⠀⠀
• Daha çok insanı beğenecek, bazı insanları sevecek kadar şefkat ⠀⠀
• Kendini sevecek kadar özsaygı⠀⠀
• Muhtaç olanlara verecek kadar iyilik duygusu⠀⠀
• Zorluklarla yüzleşebilecek kadar cesaret⠀⠀
• Sorunları çözecek kadar yaratıcılık⠀⠀
• Her an gülecek kadar mizah yeteneği ⠀⠀
• İyi bir yarını bekleyecek kadar umut⠀⠀
• Hayatı bütün değerleri ile yaşayacak kadar sağlık⠀⠀
• Sahip olduklarının kıymetini bilecek kadar şükran duygusu⠀

Sürekli bir mutluluk hali gerçekçi değil, ancak elbette hayatımızdaki mutlu anları arttırmak isteyebiliriz. Hepimizin yanında mutlu hissettiği kişiler, yapmaktan keyif aldığı aktiviteler, bizi mutlu eden yerler vardır. Hayatımızdaki mutluluk katsayısını arttırmak için mutluluğumuza pozitif katkısı olan ne varsa bunlarla ilgilendiğimiz zamanı artırmaya çalışabiliriz.

Zihnimizin sürekli olarak geçmiş veya gelecekte dolandığını dikkate alırsak “şimdi”ye gelebilmek ve mutlu olabilmek tabii biraz zorlaşıyor. Olup bitmiş olanlara kafayı takmak ve sürekli düşünmek, sahip olmadıklarımızın yokluğuna odaklanmak veya henüz gerçekleşmemiş olan şeyler için şimdiden strese girmek… bunların hepsi şu anımızı yaşayamadığımızı gösteren işaretler. Bunları hiç yapmayalım demek de gerçekçi değil. Tabii ki geçmişi hatırlayacak veya haftaya yapacağımız sunum için çalışacağız; ancak şu ana gelebilmek ve şu an hayatımızda sahip olduklarımızın farkına varabilmek için zaman yaratmak bile çok değerli.

www.dorecoaching.com

İlginizi çekebilir: Önceliklerinizi önceliklendirme zamanı: Tabağında kendine kadar yerin var mı?

Beyza Turan: Profesyonel olarak yaşam koçu, amatör olarak yazarım. “Bu hayatı nasıl daha iyi yaşarım?” sorusuna kafayı takmış biri olarak öğrendiklerimi paylaşmayı çok önemsiyorum. İlgi alanlarım arasında olan duygu, davranış, bilinçaltı, motivasyon ve ilişkiler konularında okumayı, konuşmayı ve yazmayı çok severim. Geçmişimden kısaca bahsetmem gerekirse; Koç Üniversitesi’nde Endüstri Mühendisliği okudum ve Uluslararası İşletme yüksek linans programını tamamladım. İş hayatımda Google, Facebook (Londra) ve Adphorus şirketlerinde çalıştım. Daha sonra kendi kişisel gelişimimi de önceliklendirerek, profesyonel koçluk eğitimimi tamamladım ve Dore Coaching’i kurarak danışanlarıma destek vermeye başladım. Dilerseniz bir selam vermek veya sorularınızı iletmek için bana @dorecoaching Instagram hesabı üzerinden ulaşabilirsiniz.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale