Dünya üzerindeki en sosyal varlık insan. Grup halinde yaşadığımızda gelişiyoruz. Sevgi duygusu ile bağ kurma ya da diğerleri ile fiziksel ve duygusal kontak kurma ihtiyacımız bizi insan yapan şeylerden biri. Bunları yaptığımızda bizi ödüllendiren bir yapısal mekanizmaya sahibiz. Olumlu duyguları paylaştığımızda oksitosin salgılıyoruz. Gün içinde en iyi hissedilen zamanlar sosyal ilişki kurduğumuz zamanlar. Örneğin insanlarla bir aradayken yalnız olduğumuz zamana kıyasla 30 kat fazla gülüyoruz!
Harvard Üniversitesi’nde yürütülen ünlü GRANT STUDY, 70 yılı aşkın sürmüş olmasıyla, dünyanın en uzun süreli bilimsel çalışması olma özelliğini taşıyor ve bu çalışmadan çıkan en önemli sonuç şu: Bağ kurmak bizi sağlıklı ve uzun ömürlü yapıyor.
Kendine iyi bakmak elbette önemli ama ilişkilerine bakmak da aslında aynı zamanda bir kendine iyi bakma biçimi. Bu da aslında “sadece ben” diyerek yaşayamayacağımızı, büyük bir bütünün parçası olduğumuzu, o bütünle uyum içinde ve o bütüne en az kendimize verdiğimiz kadar önem vererek yaşamanın kıymetini gösteren örneklerden. Diğerleriyle uyum içinde yaşadığımızda hem kendimize hem çevremize katkı sağlıyoruz.
“Mutluluk seviyelerini artırdığı ve uzun süreli garanti ettiği bilinen en güçlü unsur kaliteli sosyal ilişkilere sahip olmak.”
Pozitif psikolojinin babası Martin Seligman, mutluluk seviyelerimizi artırmanın 5 temel alanı olduğunu söyler. PERMA olarak paylaştığı bu unsurlar şöyle sıralanabilir: Olumlu duygular (Positive emotions), Anda – Akışta olma (Engagement), İlişkiler (relations), Anlam (meaning) ve Başarı (Achievement).
PERMA unsurları içinde mutluluğa en büyük katkı sağlayan unsur sosyal ilişkiler alanı. Bilim insanları kişinin bugünkü sosyal ilişkilerine bakıp değerlendirerek, ilerideki mutluluk seviyeleri ile ilgili tahminlerde bulunabiliyor. Bugün sosyal ilişkileri kalite açısından tatmin edici olan kişilerin 5 yıl sonra mutlu olma olasılığı daha yüksek.
Sosyal ilişkiden kastedilen sosyal medyadaki takipçilerin çokluğu değil, gerçekten duygu paylaşımı yapabildiğimiz, destek alıp, katkı sağladığımız ilişkilerimiz… Dolayısıyla binlerce takipçisi olup yakın ilişki kuramayan kişilerin değil, az takipçisi ya da çevresi olsa da birkaç kişiyle yakın ilişkisi olan kişilerin mutlu olma olasılığı daha yüksek.
Madem sosyal ilişkiler bu kadar önemli, hayatımızda ilişkilerimizi nasıl daha kaliteli hale getirebiliriz?
Bilime göre sosyal ilişkileri iyileştiren 3 temel eylem şöyle:
- Göz teması kurma ve dokunma: Sevdiklerinin gözünün içine daha çok bak, sarılma fırsatlarını değerlendir.
- Olumlu duygu paylaşımı: Sevdiklerinle neşe, ilham, huzur, eğlenme, umut, onur gibi duyguları paylaşacak aktiviteler planla.
- Minnettar olma: Teşekkür et ve sevdiklere, sahip oldukları güzel özellikler için minnettarlığını dile getir.
Eğer sosyal ilişkilerini küçük bir adımla daha iyi hale getirmek istersen sana bir önerim var: Hayatına girmiş olduğu için minnettar olduğun 30 kişiyi listele. Daha da derinleşmek istersen, bu kişilerden birini seç ve neden hayatında olduğu için minnettar olduğunu yaz ve sonra yazdıklarını kendisiyle paylaş. Uzun zamandır yaşamadığın yüksek duygular hissedeceğini garanti edebilirim.
Bir adım daha ileri gidip değişim ve kendini tanımayla ilgili derinleşmek istersen astrolojiyle koçluk pratiğini birleştirdiğim danışmanlık hizmetimden faydalanmak için www.iremulgu.com adresimi ziyaret edebilir, bilgi için iremulgu@gmail.com adresine mail atabilirsin. Pozitif psikoloji pratikleri ve hayat deneyimlerimi paylaştığım Instagram hesabıma, YouTube kanalıma buradan ulaşabilirsin.
Kocaman sevgiler…
İlginizi çekebilir: Bağlanmak mı, kendin olmak mı? İşte bütün mesele bu!