X

Mutlu olmak için hayır demeyi öğrenmek gerekir

Modern yaşam bizi gün içinde çok fazla şeye yetişmeye zorluyor; hem para kazanmak hem sağlıklı olmak hem de sosyal ilişkilere zaman ayırmak istiyoruz. Çoğumuz bunların hepsi için enerji bulmakta zorlanıyor. Tüm bunları yaparken insanlarla ilişkimizi sürdürmek için de aslında istemediğimiz birçok şeye “evet” diyoruz. Ancak her şeye yetişmeye çalışmak bir süre sonra bizi tüketiyor ve sürekli gergin bir hale sokuyor. Bunun altında yatan şey ise “hayır demeyi bilmemek”.

Hayır diyemeyenler genellikle fedakar ve sürekli başkalarını memnun etmeye çalışan kişiler. Çünkü bu kişiler insanlara hayır diyerek onları kırmaktan, uyumsuz görünmekten ve yalnız kalmaktan korkuyorlar. “Fedakar” olmanın oldukça yüceltildiği toplumumuzda, her şeye yetişmeye ve herkesi memnun etmeye çalışma çabası çok ciddi bir stres kaynağı olabiliyor. Bu noktada sınırlarınızı korumak için hayır demeyi öğrenmeniz gerekiyor.

İnsanlarla ilişkimizi sürdürmek için de aslında istemediğimiz birçok şeye “evet” diyoruz.
Hayır diyememenin temelinde ne var?

Hayır diyememenin temelinde reddedilme korkusu ve onaylanma ihtiyacı var. Birine hayır dediğiniz zaman sanki o kişiyi reddediyormuşsunuz gibi bir algı oluşuyor. Halbuki ‘hayır’ demek karşınızdakini değil, sadece onun teklif ettiği şeyi geri çevirmek anlamına geliyor. Eğer onaylanma ihtiyacınız dışarıya odaklıysa, hiçbir zaman hayır diyemezsiniz.

Hayır diyemediğiniz sürece hayatınızın kontrolünü de kaptırmış olursunuz. Ve bu sizde öfke uyandırmaya başlar. Zamanla o iyi niyetli ve fedakar yapınızdan tamamen farklı bir hale gelirsiniz. Aniden gelen öfke patlamaları, en çok korktuğunuz şey olan insanların sizden uzaklaşmasına sebep olabilir.   

Herkesi memnun edemezsiniz
Hayır diyemeyenler genellikle fedakar ve sürekli başkalarını memnun etmeye çalışan kişiler.

Uyumlu, yardımsever ve fedakar olmak toplumumuzun yücelttiği kavramlar. Ancak herkesi de memnun edemeyeceğiniz çok açık. Her şeye yetişmenin ve herkesi memnun etmenin mümkün olmadığını kabul etmelisiniz. Hayır diyebilmek için onaylanma ihtiyacınızın odağını içerden dışarıya çevirmelisiniz. Kendinizi sevmeye ve kabul etmeye başladıkça, onaylanma konusundaki dışa bağımlılığınız azalır ve kişisel sınırlarınızı da korumayı öğrenirsiniz.

Hayır demeyi öğrenince artık “kendiniz” olmaya başlarsınız. Kendiniz olmaya başlayınca daha sağlıklı ve dengeli bir hale gelirsiniz. Kişisel sınırlarınızı koruyabilmek için hayır diyebilmeniz gerekir. Bu konuda desteğe ihtiyacınız varsa bana www.ayselkeskin.net’ten ulaşabilirsiniz. Sağlıkla ve sevgiyle kalın:) 

 

İlginizi çekebilir: Reddetmeden hayır diyebilmenin püf noktaları

Aysel Keskin: Merhaba ben Aysel Keskin. Psikolojik Danışman ve Psikoterapistim. 2006 yılında Marmara Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık bölümünden mezun olduktan sonra, Türk Deniz Kuvvetlerinde yedi senelik bir kurumsal hayat deneyimim oldu. Kurumsal hayat deneyimimin ardından, çocukluk tutkum olan psikolojiye bir de seyahat tutkum eklendiği için okyanus ötesine giderek bir süre Amerika’nın Kalifornia ve Oregon eyaletlerinde yaşadım. Tüm psikoterapi yaklaşımlarını bilmekle beraber uzmanlaşmanın gerekliliğine inanarak, kanıta dayalı terapi yaklaşımlarından Süre Sınırlı Psikanalitik Psikoterapi (SSPP), Jungian Psikoterapi ve Rasyonel Psikoloji Enstitüsü Preferred Partner of The Albert Ellis Institute onaylı, APA (American Psychological Association) Kredili Rasyonel Duygucu & Bilişsel Davranışçı Terapi Eğitimlerini (süpervizyonlar dahil) tamamladım. Sorunların bütüncül ele alınması gerektiğine, beden ve zihnin dengesini kurduğumuzda hayatımızda olumlu değişimler olacağına inanıyorum. Beden ve zihin sağlığınız her şeyden önemli. Bana ayselkeskin2004@yahoo.com eposta adresinden ulaşabilirsiniz. Sağlık ve sevgi ile kalın. Instagram: ayselkeskin.psk.dan
İlgili Makale