Mutlu ilişkilere sahip olmak için nasıl özür dilemeli?
Özür dilemek, insan ilişkileri için inanılmaz önemli bir konu. Ama nasıl etkili özür dilememiz gerektiği bizlere öğretilmiyor. Bu yazıda hataları samimi bir şekilde telafi etmek, gönül almak ve ilişkileri tamir etmek için nasıl özür dilenmesi gerektiğine bakacağız.
En son ne zaman özür diledin ya da senden özür dilendi? Şimdi o özürden sonra nasıl hissettiğini hatırlamanı istiyorum. Çünkü ancak o zaman bu özrün tamir edici, etkisiz ya da yıkıcı bir özür mü olduğunu anlayabilirsin. Özür dilenen kişi rahatlayıp kendini ifade edebilmiş miydi? Aranızdaki bağ tazelenmiş miydi? Yoksa her iki tarafın da enerjisi iyice düşmüş ve ilişki iyice çıkmaza mı girmişti? Bazen ne kadar iyi niyetli olursak olalım gerekli unsurları içine katmadığımız zaman, özrümüz kabahatimizden büyük hale gelebiliyor.
Affetmek toplumda genelde büyüklük gibi görülüyor, yani kişinin kendinde olması, ilişkilerin tamir edilmesi için yeterliymiş gibi. Ancak samimi bir özür olmaksızın “affetmek” ilişkileri tam anlamıyla tamir etmiyor. Halbuki samimi ve etkili bir özür, affetmeyi çabasızca beraberinde getiriyor. Bu yüzden özür dilemenin inceliklerini öğrenmek, her şeyin toz pembe olmadığı, hatalar yaptığımız bir dünyada ilişkilerimizi korumak için büyük önem taşıyor. Peki nasıl etkili bir şekilde özür dileyebiliriz, hadi bilimin bize önerdiği özür dileme yöntemine bakalım.
1. Yaptığın şey yüzünden hissettiğin pişmanlığı ve utancı dile getir.
Birini kırdığında, utanç ya da pişmanlık duyman çok doğal. Bu duyguları samimiyetle ifade ettiğin zaman karşı taraf, yarattığın sorunun farkında olduğunu ve pişmanlık duyduğunu anlar. Diyelim bir arkadaşını fark etmeden insanlar içinde düşüncesiz bir şaka yaparak küçük düşürdün. O an durumu fark etmedin ama sonradan yaptığın yanlış yüzünden üzüldün. Bu duygularını arkadaşına açık yüreklilikle ifade etmelisin. Ama tabii sadece “Çok üzgünüm” demek yetmiyor. Bu da bizi ikinci adıma getiriyor.
2. Suçu kabul et ve sorumluluk al.
İyi bir özürün en önemli özelliği hatayı kabul etmektir. Özür dilerken suçlunun kim olduğunu, kimin zarar gördüğünü ve suçu açık şekilde itiraf etmek gerek. Örneğin “Dün olanlar için üzgünüm” gibi genel bir cümle yerine “Dün onca insanın arasında düşüncesizce yaptığım şakayla seni kırdığım için kendimi çok kötü hissediyorum, özür dilerim” gibi daha spesifik bir cümle kurmak özür dilenen kişiyi rahatlatır. “Aslında bu hiç benim tarzım değildir, nasıl yaptım bilmiyorum, ya da şeytana uydum” gibi cümleler kullanmamaya dikkat et, çünkü bu gibi ifadeler tüm sorumluluğu almadığını gösterir.
3. Konuya açıklama getir.
Durumu açıklamak, niyetimizin kırıcı olmak olmadığını belirtmek ve tekrar bu durumun yaşanmayacağını söylemek önemli. “Bu kadar alınacak ne vardı? Herkesin kaldırabileceği basit bir şaka olduğunu düşünmüştüm” gibi kırılan kişiyi suçlamaya ve bahaneler uydurmaya yönelik açıklamalar bir çuval inciri mahveder. Açıklama yaparken söylenebilecek en iyi şey, “Birtakım koşullar beni bu noktaya getirmiş olabilir ama yaptığım davranışın hiç bir mazereti yoktu”dur.
4. Telafi et.
İyi bir özür verilen zararı düzeltmek için çaba içermeli. Maddi zararlar verildiyse bu zararın maddi olarak karşılanması, güven sarsılması gibi maddi olmayan bir zarar verildiyse davranışın düzeltilmesi için atılacak somut adımlar belirlenmesi gerekir. Zarar gören kişiye telafi olarak neye ihtiyacı olduğunu sormak en doğrusudur. Örnekten gidecek olursak “Hatamı ne şekilde telafi edebilirim?” diye sorabilirsin. Hata yapan kişinin bu soruyu sormadan kendini cezalandırması mağdur kişinin herhangi bir faydasına olmadan suçlunun kendini rahatlatmasını sağlar. Bu da ilişkide iyileşme yaratmaz. Mağdurun ihtiyacı olan, acısını hafifletecek telafi sağlanmalı ve itibarı iade edilmelidir.
Tüm bunların yanı sıra, özür dilenen kişinin kendini ve duygularını ifade etmesi için uygun ortam oluşturmak, yapılan davranışın yanlış olduğu konusunda uzlaşmak ve aynı hatanın tekrar edilmeyeceğine dair güvence vermek mağdurun psikolojik ihtiyaçlarının tatmin edilmesini, özrün etkili olmasını ve ilişkinin dengeye gelmesini sağlar.
Unutma, hatta tweetle:
“Bazen kalp kırmak kaçınılmazdır, kırılan kalbi sevgi ve samimiyetle tamir etmekse her zaman bir seçimdir.”
İrem Ülgü Orhan
Mümkün olduğunca az kalp kırdığın ama her seferinde samimi bir özürle telafi etmeyi seçtiğin bir ömrün olsun. Pozitif psikoloji pratikleri ve hayat deneyimlerimi paylaştığım Instagram hesabımdan bana ulaşabilir, Youtube kanalımı takip edebilirsin.
7-27 Haziran tarihlerinde mutluluk pratiklerini paylaştığım “Mutluluk Tasarımı” eğitimime katılmak ya da online bireysel danışmanlık almak istersen bilgi için [email protected] adresine e-mail atabilirsin.
İlginizi çekebilir: Beklentilerin gücü: İlişkilerinin kaderini değiştirmek senin elinde