X

Mutfakların vazgeçilmezi domates mevsimi başladı: Domatesin 7 faydası

Çekirdekleri ve yetişme şekli ile bir meyve olan ancak besin değerleri ve beslenmede kullanım şekli olarak değerlendirildiğinde sebze olarak sınıflandırılan domates, mevsimi gelmişken tüketilmesini en çok önerdiğimiz yaz besinlerinden.

Öncelikle tüm sebzeler için en sık sorulan, “Kalorisi var mı?” sorusunun yanıtını verelim: Evet, var, ama oldukça düşük kalorili sebzeler arasında. Zayıflama programlarında gönül rahatlığıyla tüketilmesini sağlayan besin değerleri; bir orta boy domates yaklaşık 22 kcal enerji, 5 gram karbonhidrat, 3 gr doğal şeker, 1,5 gr lif içerir. Bunun yanı sıra sağlığa olumlu etkileri ile de bol bol tüketmekte fayda var. Bu etkiler ne mi?

Vitamin ve mineralli

C vitamini değerleri incelendiğinde; bir orta boy domates tüketmenin günlük C vitamini ihtiyacının yaklaşık %40’ını karşıladığı tespit edilmiştir. Gözler ve bağışıklık sistemi için iyi bir A vitamini, kemikler için K vitamini, kas kasılmaları için potasyum mineralini içermektedir.

Kalp sağlığı

Domates, kırmızı rengini veren likopen isimli bir antioksidan bileşen içermektedir. Araştırmalar, domatesten gelen likopenin kanda yüksek olmasının metabolik sendroma yatkınlığı olan kişilerde kalp hastalıklarına karşı koruyucu olduğunu gösteriyor.

Daha sağlıklı gözler

Likopen domatesteki tek antioksidan değildir. Bunun gibi faydalı bileşenlerden lutein ve beta-karoten de çok sık duyulan besin antioksidanlarından. Araştırma sonuçları ise bu antioksidanların özellikle gözler açısından olumlu etkilerini öngörmektedir. Özellikle katarakt ve maküler dejenerasyona yönelik olumlu etkileri mevcuttur. 

Sindirim sistemi

1 orta boy domates yaklaşık 1,5 gram lif içermektedir. Lifler bağırsak hareketlerini düzenlediği için, kabızlıkta etkilidir. Bu nedenle kabızlık sorunu yaşayan bireylerin domatesi kabukları ile birlikte tüketmeleri etkili olacaktır. 

Diyabet dostu

Domates, içeriğindeki doğal şeker ve düşük glisemik indeksi ile diyabeti olan kişiler için rahatlıkla tüketilebilir besinler arasındadır. Kan şekerini hızlı yükseltmediği gibi dolaylı yoldan da kalp krizi ve inmeyi engellemeyi hedefleyen antioksidanlar içermektedir.

Yapılan çalışmalar içerdiği antioksidan çeşitliliğinin serbest radikal dediğimiz vücutta olumsuzluklara neden olan maddelerin vücuttan atılmasına yardımcı olduğunu göstermektedir. Bu sayede vücutta lipid peroksidasyonu zarar görmeden fizyolojik işlevler yerine getirilmiş ve kalp damar sağlığı korunmuş, diyabetin komplikasyonları engellenmiş olur.

Cilt sağlığı

2011 yılında yapılan bir araştırma sonucuna göre; domates tüketmek cildi güneşin zararlı ışınlarından korumaya yardım ediyor. Bunun nedeni içerdiği likopen ile ilişkilendiriliyor. Bir güzel etkisi de yaşlanmaya karşı savaşmaya yardım ediyor olması. Araştırma sonuçları düzenli domates tüketmenin cilt elastikiyetini sağlayan, kırışıklığı önleyen pro-kollajen üretimini artırdığını gösteriyor. 

Kanser

Antioksidan türevlerini iyi oranda içermesi sayesinde prostat, yumurtalık, akciğer ve mide kanserlerine karşı korumaya yardım ettiği bulunmuştur. Özellikle domatesin pişmiş olarak tüketilmesi likopen antioksidanının etkinliği artıyor. A vitamini yağda eriyen bir vitamin olduğu için de domatesin A vitamininden yararlanmak isteyenler özellikle zeytinyağı ekleyerek yemeye özen göstermeliler.

Tüm bunları bilip mevsimi de gelmişken domatesi beslenmenize eklememek olmaz. Kahvaltılara, salatalara çiğ olarak, zeytinyağlılara da pişirerek ekleyebilir ya da menemen gibi yumurta ile birleştirerek keyfini çıkarabilirsiniz..

İlginizi çekebilir: Moringa bitkisi mercek altında: Kilo vermenize yardımcı olur mu?

Diyetisyen Müge Bozok: 2008 yılında Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümünden başarı ile mezun oldu. Türkiye’nin ilk Tıp Merkezi İntermed’de kariyerine başladı, bu merkezde çeşitli branşlarda doktorlar ile hastalıklarda beslenme tedavisi, sağlıklı beslenme, obezite tedavisi, adölesan çağı beslenme eğitimleri, hamile ve emzirme döneminde beslenme gibi birçok alanda çalıştı. 2011 - 2017 yılları arasında Prof. Dr. Osman Müftüoğlu’nun kurucusu olduğu Yaşasın Hayat! Kliniğinde mesleğine devam etti. Diyetisyenlik mesleğinin yanı sıra sağlıklı yaşamın yapıtaşları olan beslenmenin ve egzersizin vazgeçilmez olduğunu düşünerek, uluslararası çeşitli eğitimlerden geçerek profesyonel olarak pilates eğitmeni oldu. 4 senelik profesyonel pilates eğitmenliğinin yanı sıra çok sevdiği yoga seanslarının ileri seviyesine giderek çeşitli yoga eğitimlerinde katılıp “Yoga Alliance” sertifikasını almaya hak kazandı. 2017 yılında ise mesleki bilgi ve tecrübesiyle danışanlarına ve öğrencilerine daha kapsamlı hizmet verebilmek için “Revita” isimli kendi beslenme danışmanlık ve pilates - yoga stüdyosu yaşam merkezini kurmuştur.
İlgili Makale