X

Mutfakların vazgeçilmezi, diyetlerin demirbaşı: Limon

Baharın gelişiyle verilemeyen bir 5 kilo, üzerine bir de ödemli ayaklar, şiş gözler derken herkes yine ellerine sularını aldı, sularına da sebzeleri meyveleri eklemeye başladı. Suya karıştırılan meyve ve sebzeler mevsimine göre şekillense de limon hepsinin demirbaşı. Kışın sıcak bitki çayında, yazın suyu içinde, hatta daha da ileri gidip kendi suyu ile başlı başına bir içecek olan limonatanın ana malzemesi. Durum böyle olunca da limon, dünyanın en popüler ve en sık kullanılan narenciye meyvelerinden. Peki nedir bu limonu bu kadar vazgeçilmez yapan?

C vitamini ve lif deposu olarak ön plana çıkmakta olup birçok bitkisel bileşik, mineral ve esansiyel yağları da içermektedir.
Büyük bir çoğunluğu karbonhidrat (%10) ve sudan (% 88-89) oluşur. Aromatik yağları, esansiyel yağ asitlerini de bünyesinde barındırmaktadır.

Orta boy bir limon 20 kalori, %89 oranında su, 9,3 gr karbonhidrat, 2,5 gr kadar meyveden gelen şeker, 2,8 gr kadar lif içermektedir.

Limondaki karbonhidratlar glikoz, fruktoz ve sukroz gibi şeker türlerinden gelmektedir. Ancak bir orta boy limonun meyve olarak bir bütün halde tüketilmediğini düşündüğümüzde, birkaç damla limonun yemekler ya da salatalar ile tüketilmesinde şeker ile ilgili hiçbir sakınca bulunmamaktadır.

Limondaki en güzel özellik bağırsak hareketine destek olan pektin lifi içermesidir. Pektin sayesinde şeker ve nişastanın sindirimi yavaşlatılarak kan şekeri seviyeleri dengelenebilmektedir. Limonda bu besin bileşenlerinin yanında çeşitli vitaminler ve mineraller de bulunmaktadır.

C vitamini açısından zengin

 Temel bir vitamin ve antioksidan olan C vitamini bağışıklık fonksiyonları ve cilt sağlığı için önemli bir vitamindir. Limonda iyi oranda C vitamini bulunması onu ön plana çıkaran özelliklerdendir. Yapılan çalışmalar, C vitamininden zengin meyvelerin tüketilmesinin, düşük kalp hastalığı riski ile ilişkili olabileceğini göstermiştir. Kandaki düşük C vitamini düzeyleri, özellikle fazla kilolu veya yüksek tansiyona sahip olanlar arasında artmış inme riski ile ilişkilidir. Limon az miktarda demir içerse de, diğer yiyeceklerden alınan demirin emilimini artırabilen harika bir C vitamini ve sitrik asit kaynağıdır. Böylece demirin gıdalardan emilimini artırabildiğinden, kansızlığın önlenmesine yardımcı olabilir.

Bol potasyum içerir

Potasyum açısından zengin bir diyet, kan basıncı seviyelerini düşürebilir ve kalp sağlığı üzerinde olumlu etkilere neden olabilir. Beslenmede limon bulunması demek potasyum içeriği sayesinde sağlıklı bir kan dolaşımına sahip olmak demektir. Limon ve diğer turunçgillerde besleyici bileşenlerin yanında enerji vermese de vücutta düzenleyici olarak kullanılan; kanser, kalp-damar hastalıklarını önlemeye yardımcı ve bağışıklık üzerinde yararlı etkilere sahip olan bileşenler de mevcuttur.

  • Sitrik asit: Limonda en çok bulunan organik asit olan sitrik asit, böbrek taşlarının oluşumunu önlemeye yardımcı olabilir.
  • Hesperidin: Bu antioksidan kan damarlarını güçlendirebilir ve aterosklerozu önleyebilir.
  • Diosmin: Dolaşım sistemini etkileyen bazı ilaçlarda kullanılan bir antioksidan olan diosmin, kas tonusunu iyileştirir ve kan damarlarınızdaki kronik enflamasyonu azaltmaya yardımcı olur.
  • Eriocitrin: Bu antioksidan, limon kabuğu ve suyunda bulunur.
  • D-limonen: Limon kabuğunun içinde bulunan d-limonen, limon esansiyel yağlarının ve limonların kendine has aromasının ana bileşenidir, ayrıca mide ekşimesi ve mide reflüsünü hafifletebilir. 

Yapılan son araştırmalar, bitki bileşiklerinden hesperidin ve diosmin’in kalp hastalığı için bazı önemli risk faktörleri üzerinde faydalı etkilere sahip olabileceğini göstermektedir. Limonlardaki bitki bileşiklerinin birçoğu limon suyunda yüksek miktarlarda bulunmaz, bu nedenle maksimum fayda için meyvenin kendisinin (kabuk hariç) taze ya da çaylarla kaynatılarak tüketilmesinde fayda vardır.

Limon genellikle çoğu insanda iyi tolere edilir, ancak az sayıda insanda alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Ayrıca dermatitli kişilerde temas alerjisine ve cilt tahrişine neden olabilirler. Limonun asitli olduğu ve bu nedenle çok büyük miktarlarda tüketmenin diş minesine ve diş sağlığına zarar verebileceği de unutulmamalıdır.

İlginizi çekebilir: Herkesin ihtiyacına göre bir bitki çayı var: 7 sağlıklı bitki çayından hangisi sizinki?

Diyetisyen Müge Bozok: 2008 yılında Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümünden başarı ile mezun oldu. Türkiye’nin ilk Tıp Merkezi İntermed’de kariyerine başladı, bu merkezde çeşitli branşlarda doktorlar ile hastalıklarda beslenme tedavisi, sağlıklı beslenme, obezite tedavisi, adölesan çağı beslenme eğitimleri, hamile ve emzirme döneminde beslenme gibi birçok alanda çalıştı. 2011 - 2017 yılları arasında Prof. Dr. Osman Müftüoğlu’nun kurucusu olduğu Yaşasın Hayat! Kliniğinde mesleğine devam etti. Diyetisyenlik mesleğinin yanı sıra sağlıklı yaşamın yapıtaşları olan beslenmenin ve egzersizin vazgeçilmez olduğunu düşünerek, uluslararası çeşitli eğitimlerden geçerek profesyonel olarak pilates eğitmeni oldu. 4 senelik profesyonel pilates eğitmenliğinin yanı sıra çok sevdiği yoga seanslarının ileri seviyesine giderek çeşitli yoga eğitimlerinde katılıp “Yoga Alliance” sertifikasını almaya hak kazandı. 2017 yılında ise mesleki bilgi ve tecrübesiyle danışanlarına ve öğrencilerine daha kapsamlı hizmet verebilmek için “Revita” isimli kendi beslenme danışmanlık ve pilates - yoga stüdyosu yaşam merkezini kurmuştur.
İlgili Makale