Multitasking: Bir deva mı yoksa bir ceza mı?

Bu hafta sizlerle ‘multitasking’ yani ‘aynı anda birden çok işi yapabilme’ özelliği hakkında konuşmak istiyorum. Bu özelliğin altı yedi yıl öncesine kadar özellikle de özel sektörde olmazsa olmaz bir nitelik olduğu düşünülürdü. Fakat günümüze geldiğimizde bu düşünce artık etkisini yavaş yavaş kaybetmeye başladı. Peki günümüzün en büyük aldatmacası multitasking aslında bir deva mı yoksa bir ceza mı?

Günümüzün en büyük aldatmacası multitasking aslında bir deva mı yoksa bir ceza mı?

Amerika’da MIT’de çalışan nörobilimci Earl Miller, “Beynimiz birden çok işi aynı anda yapmak için programlanmamıştır. Bunu yapmak beyni yavaşlatır ve konsantrasyon bozukluğu gibi durumları doğurur.” diyor ve devam ediyor; “Biz aslında aynı anda birden fazla iş ile ilgilenerek o işleri yaptığımızı zannederiz ama aslında bu büyük bir aldanmacadır.

Ne kadar da acı değil mi? Londra Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmada ise multitasking özelliğinin beyinde IQ düşüşüne sebep olduğunu ve hatta yalnız işte değil iş dışındaki hayatta da stres katsayısını arttırdığını ortaya koymuştur. Yine İngiltere’de Sussex Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmada da aynı anda birden fazla iş yapmanın beyinde kalıcı hasarlara sebep olduğuna dair bir tez ortaya atılmıştır. Konuyla ilgili çalışmalar devam etmekte…

Tabii multitasking çoğu zaman bizim seçtiğimiz bir durum değil; yani rapor hazırlarken aynı anda gelen önemli bir maile cevap vermek, rapora devam ederken çok çok önemli bir toplantıya katılmak, toplantıdan çıkar çıkmaz rapora devam edecekken toplantı notlarını temize çekilmesinin istenmesi ve ona yönelmek vs. Bu durum kimi zaman iş yerindeki plansız düzenden ya da kötü yöneticilerle çalışmaktan ileri gelen bir durumdur. Ama iş dışında yani özel hayatımızda da çoklu ekranlar sebebiyle bu davranışı benimser hale gelmiş durumdayız.

Belki biraz yavaşlamak, soluklanmak, daha az iş yapmak ama amacına ulaşan ve bize bir şeyler öğreten işler yapmak sanırım bize çok daha fazla şey katacaktır.

Bu durumun fiziksel olarak zararlarının yanı sıra ruhsal olarak da bir sürü negatif etkisi var. Yarım kalan ve tamamlanmamış işler sebebiyle sonuca ulaşamamaktan doğan ‘başarısızlık hissi’, konsantrasyon eksikliğinden doğan hatalar ve verdiği mutsuzluklar, verimsiz çalışmaktan doğan hiçbir şeye yetişememe hissi hatta bunlar daha da arttırılabilir. İşte tam da bu noktada bir TED konuşmacısı olan Paulo Candini der ki; “Forget multitasking, try monotasking!“.

Belki biraz yavaşlamak, soluklanmak, daha az iş yapmak ama amacına ulaşan ve bize bir şeyler öğreten işler yapmak sanırım bize çok daha fazla şey katacaktır. Son dönemde trend haline gelen ‘less is more’ (az daha çoktur) mottosu artık iş hayatında da benimsenmeye ve hatta birçok büyük firma tarafından iş yapış şekillerine entegre edilmeye başlandı bile.

O zaman bir kez daha multitasking üzerine düşünelim mi?

Bu yazımı bir de YouTube kanalımda dinlemek isterseniz de buraya tıklamanız yeterli. Görüşmek üzere.

 

İlginizi çekebilir: Tüm pürüzlere rağmen hayal kurmaya devam etmenin büyüsü

Ceren Elitas
"Üç kelimeyle kendini anlatır mısın?" sorusu ile sınandığımız zor günlerden geçen biri olmamdan mütevellit kendimi anlatma konusunda antremanlıyım. Ama gel gör ki bu durum, ... Devam