dummy

Mucizeler Kursu ile zihnimin görüşünü arındırıyorum

2025’e girerken beni en çok heyecanlandıran şey; bu kez bu süreci 1 Ocak itibariyle ve daha tecrübeli bir şekilde başlatabiliyor olacak olmamdı… Mucizeler Kursu, A Course in Miracles 365 gün süren ve günlük derslerden oluşan bir rehberdir ve bu süreç, zihinsel algılarımızı dönüştürmeye ve onu gerçeğin ışığı ile yenilemeye odaklanır. İlk 30 günlük çalışma, algılarımızı yeniden şekillendirerek bizi tek olan gerçeği görebilme yoluna taşımayı amaçlar. Günlük derslerin ortak hedefi, mevcut düşünce sistemimizi sorgulamak, yanlış algılarımızı fark etmek ve sevgi temelli bir bilince doğru ilerlemektir.

dummydummy

Her ay veya her ay olmasa da bazen 3 ayda bir olacak şekilde buraya o ayın temalarını yazarak sizlerle de ana felsefesini ve mesajını paylaşmayı hedefliyorum. Bu ay, Ocak 2025 sürecinde hangi konulardan bahsediyordu ve biz nelere çalıştık gelin birlikte bakalım:

İlk ders, “Gördüğüm hiçbir şey bir anlam ifade etmiyor.” diyerek, algılarımızın dayandığı temeli sarsmayı amaçlıyordu. Bize gördüğümüz hiçbir şeyin kendiliğinden bir anlam taşımadığını, ona bu anlamı bizim verdiğimizi söyler. Bu, zihni açık hale getirmek için atılan ilk adımdır. Tüm katılımcıların burada neler oluyor demeye başlayacakları ilk an aynı zamanda. Zaten metinler de bu tepkiyi önceden sezmiş olacaklar ki uygulama açıklamalarına oluşabilecek dirençlerle ilgili teknikler de anlatarak bizi destekler…

İzleyen günlerde, gördüğümüz şeylerin anlamını zihnimizin yüklediğini fark etmemiz istenir. Yani algının kaynağını sorgulamaya başladığımız derstir.

Örneğin:

  • “Gördüğüm bu nesneye ben ne anlam yüklüyorum?” (Lesson 3)
  • “Gördüğüm bu şeye korku dolu bu anlamı yüklemeyi ben kendim seçmiş olabilir miyim?” (Lesson 5)

Bu alıştırmalar, insanın kendi düşünce kalıplarını ve yüklediği anlamları fark etmesine yardımcı olur. Hiçbir şeye/insana/mekana/kelimelere/kavramlara anlam yüklemeden bakabiliyor muyum? Çünkü ancak o zaman o şeyi/insanı GERÇEKTEN görebilirim.

Daha sonraki derslerde ise “Zihnimdeki huzursuzluk, gerçek bir dünyaya değil, kendi yanlış algıma dayanıyor.” diyerek, kurban bilinci terk edilmeye ve sorumluluk bilinci filizlenmeye başlıyor.

“Barış, zihnimi şifalandırır ve gerçeği görmemi sağlar.” (Lesson 20)

Son hafta, zihnimizi dönüşüm için daha açık hale getirmeyi amaçlar. Kendi düşüncelerimize daha yakından bakmamız istenir:

  • “Düşüncelerim kendi içimde gerçeklik kazanır.” (Lesson 26)
  • “Sevgi, zihnimi saflaştırır.” (Lesson 29)

Bu süreçte ego temelli düşüncelerle sevgi temelli düşünceler arasındaki farkı görmeye başlarız.

Bu ilk 1 aylık çalışmanın genel amacı görüşü iyileştirmektir:

  1. Yanlış zihinsel algıların sorgulanması: İnsanlar, dış dünyaya yükledikleri anlamların subjektif olduğunu ve bu anlamların çoğu zaman korku, önyargı ya da geçmiş deneyimlere dayandığını fark ederler.
  2. Barışa geçiş: Barış, zihinsel bir seçimdir. Kendi huzursuzluklarımızın kaynağını anlayarak, barışın mümkün olduğu bir zihin alanına geçiş yapılabilir.
  3. Sevgiye açılma: Sevgi, zihinsel dönüşümün temelidir. ‘Ego’nun yarattığı korku temelli düşünceler yerine sevgi dolu düşünceler seçmeye teşvik ediliriz.

Bu ilk 30 günlük süreç zihni saflaştırmak ve sevgiyle dolu bir gerçeklik algısı geliştirmek için önemli bir temeldir. Sürecimiz devam etmektedir, dediğim gibi 365 günlük bir yolculuktayız…

Bu programa günlük Hakikat hatırlatmaları almak için katılabilirsiniz. Ben size faydalarını elimden geldiğince buradan özetleyerek paylaşacağım ancak ne kadar okursanız okuyun, bu yol yürünmeden ilerlenebilen bir yol değildir. O nedenle seni uygulamaya çağırıyorum.

05549634286 Whatsapp iletişimi kurabilirsin. Üstelik Uplifers yazısından geldiğini belirtirsen hediyeli kayıt ücretinden de yararlanabilirsin.

Ben Dilek Cantimur, bana Instagram üzerinden @dilekcantimur_love ismiyle ulaşabilir veya www.dilekcantimur.com web sitemi ziyaret ederek seanslarım ve eğitimlerim hakkında da bilgi sahibi olabilirsin.

İlginizi çekebilir: Bu günler geçecek ama önemli olan ‘nasıl’ geçtiğiBu günler geçecek ama önemli olan ‘

Dilek Cantimur: Dilek Cantimur, 20 Kasım 1988, İstanbul doğumluyum. 2011 yılında Yeditepe Üniversitesi Uluslararası Finans bölümünü burslu okuyup onur derecesiyle mezun olduktan sonra 5 yıl finans sektöründe çalıştım, fakat daha sonra “özümü gerçekleştirebilme yolumun” bu olmadığını fark ettiğimde bu illüzyona bir son verip Özüme Ait olan Hayatı inşa etmeye başladım. Hem aldığım tüm meditasyon ve enerji eğitimlerinden hem de yüksek lisans eğitimim süresinde edindiğim bilimsel gerçekler neticesinde öğrendim ki Her Problem ve Hastalık ilk önce İnsanın kendi Zihninde yaratılıyor. Şimdi terapilerimde bu zihinsel nedenlerin keşfedilmesi, bilinçaltı blokajlarının dönüştürülmesi konusunda en etkili yöntem olan Theta Healing terapisini uyguluyorum ve bir de günlük hayatlarında uygulayabilecekleri basit fakat çok etkili 7 derslik Meditasyon programları sunuyorum. Ve hayallerimden birinin tezahürü olarak kurduğum “CreatinggrounD” merkezinde farkındalığa hizmet eden birbirinden farklı ve değerli etkinlikler düzenliyorum. Bütünün hayrına… Aşkla.

Anne evi rahatlığında seçimler: Anneler Günü’ne özel içinizi ısıtacak hediye önerileri

“An-ne”; iki hecesine dünyaları sığdıran; güven, sıcaklık, huzur, sevgi ve daha nice güzel duyguyla bizleri kucaklayan, yorgun günlerin ilacı, mutlu anların ortağı, düştüğümüzde koştuğumuz, sevincimizi ilk paylaştığımız o eşsiz kahraman. İki hece ama içinde bir ömür saklayan… Anne demek bir evin kalbi demek, sevgiyle hazırlanmış sofralar, kahve fincanında biriken mutlu anılar, bir koltukta kurulan huzur, sıcak bir evin rahatlığı demek. Çünkü bir annenin dokunduğu her şey, dünyayı biraz daha yaşanır kılar. İşte bu yüzden Anneler Günü yaklaşırken bu yıl onlara sadece bir hediye değil, hissettirdikleri o tarifsiz sıcaklığı, huzuru, ‘anne evi rahatlığını’ hediye etmek gerek. Ne de olsa her şeyin en iyisini, güzelini, rahatını, konforlusunu hak eden onlar.



Geçmişten günümüze dönüşümler geçirmiş olsa da bu özel ve anlamlı günün değişmeyen en önemli özelliği, kalbimizde ayrı bir yeri olan annelerimizi onurlandırmak için bir fırsat sunuyor oluşu. Şüphesiz ki annelerimizin bize kattığı güzellikleri bir güne sığdırmak mümkün değil ama bu özel günde özenle seçeceğimiz küçük bir hediye, onların bizim için ne kadar değerli olduğunu hissettirmek için şahane bir fırsat olabilir. Önemli olan, seçtiğimiz hediyeye sevgimizi katmak; tıpkı onların her lokmaya, her bakışa kattığı sevgi gibi. İşte birkaç sıcak öneri:

‘Anne kucağı’ gibi: Konforu eve taşıyacak hediyeler

Anne kucağının o benzersiz sıcaklığı, en zor zamanların bile en güzel ilacı değil mi? Ve evet aslında hiçbir hediye tam anlamıyla o sıcaklığı vermeye yetmez ama yine de biraz da olsa yaklaşabilir. Film keyfi için sıcacık ve yumuşacık bir battaniye, polar bir sabahlık, rahat terlikler, evin her köşesini anne sıcaklığına büründürecek ev tekstili ürünleri, yastıklar, kırlentler ve çok daha fazlası ile annelerinize bu Anneler Günü’nde huzur ve konforu hediye edebilirsiniz.

‘Anne eli değmiş’ gibi: Kişisel bakım ürünleri

Annelerimizin dokunduğu her yeri güzelleştirdiği aşikar… ‘Anne eli değmiş gibi’ dendiğinde her ne kadar lezzetli yemekler akıllara gelse de, bir atkının düğümünde, bir buklenin düzeltilmesinde de aynı özen var. Bazen son bir anne dokunuşu her şeyi bambaşka yapabilir. Annenizin kendisine de en az başkalarına gösterdiği kadar şefkatle ve özenle yaklaşması için kişisel bakım ürünlerinden şahane hediyeler seçebilirsiniz. Parfümler, cilt bakım ürünleri, saç şekillendiriciler, makyaj setleri ve çok daha fazlası bu özel günde annenizin yüzünde güller açtırabilir.

‘Annemin tarzı’ gibi: Zamansız, şık ve özel parçalar

Bazı parçalar vardır, bize hep annemizi hatırlatır. Onun yıllardır severek taşıdığı bir fular, özel günlerde takındığı bir broş ya da gençliğinden kalma bir ceket… Şimdi, o hatıraların yanına çok daha özellerini eklemenin tam zamanı. Zarif elbiseler, şık altın takılar, birbirinden güzel aksesuarlar, rahat ayakkabılar, yazlık kombinlerini tamamlayacak parçalar ve çok daha fazlası Anneler Günü’nde harika hediyelere dönüşebilir.

‘Anne sofrasından fırlamış’ gibi: Sofralara renk ve lezzet katan detaylar

Anne sofrası; her tabakta ayrı bir hikaye, her kasede ayrı bir emek ama hepsinde aynı lezzet. Kimi zaman dört gözle beklenen bayram sofralarının, kimi zaman okuldan eve dönüşte karşılayan leziz yemeklerin yıldızı annelerin sofralarını daha da güzelleştirecek, mutfakta geçirdikleri zamanları kolaylaştıracak pratik ve şık ürünler harika hediyeler olmaz mı? Şık yemek takımları, renkli masa örtüleri, kahve makineleri, mutfak robotları, airfryer’lar ve çok daha fazlası tek bir tık uzağınızda.

Pazarama’da ‘anne evi rahatlığında’ alışveriş

Annenize hissettirmek istediğiniz tüm bu duygular, bir hediyeye sığabilir mi? Belki tam olarak değil, ama Pazarama’da, onun kalbine dokunacak seçenekler sizi bekliyor.

Pazarama, binlerce ürün seçeneği, avantajlı fiyatlar, çok kanallı erişim imkanı ve güvenli ödeme alternatifleriyle size anne evi rahatlığında bir alışveriş deneyimi sunuyor. Bir hediye seçin, içine sevginizi katın ve annenize onu ne kadar çok sevdiğinizi bir kez daha gösterin. Aradığınız her şey Pazarama’da.

Ayrıca Anneler Günü’ne özel şahane kampanyalar da sizi bekliyor. Pazarama üzerinden yapacağınız 750 TL ve üzeri alışverişlerde geçerli “HEDIYE125” kupon kodu ile 125 TL indirim fırsatı yakalayabilir, eğer Pazarama Plus üyesi iseniz aynı tutardaki alışverişleriniz için “PLUS200” kupon kodunu kullanarak 200 TL’lik özel indirimden faydalanabilirsiniz. Hepsi ve daha fazlası için hemen tıklayın, tam anneme göre’ diyeceğiniz hediyeleri kaçırmayın.  Her şeyin en iyisini hak eden anneler için, bu Anneler Günü’nde sadece bir hediye değil, bir “teşekkür” armağan edin.

*Bu yazı Pazarama katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale
whatsapp