X

Motivasyonunuzu korumanın 20 etkili yolu

Sözlük karşılığı “isteklendirme, güdüleme” olan motivasyon sözcüğü; kişisel gelişim kitapları ve yaşam koçu gibi mesleklerin ayyuka çıkmasıyla eskisinden çok daha sık kullanılır hale geldi. Motivasyon basitçe, insanın yaptığı işten günlük ilişkilerine kadar her şeye dört elle sarılmasını sağlayan, yaşam enerjisi ve kararlılık veren bir güç. Üstelik ödül, zam, prim gibi dışsal bir etken olmaksızın bulabildiğimiz, son derece etkili bir güç.

Motivasyonla ilgili söyleyecek yeni bir şey ararken karşıma Coca-Cola çıktı. Coca-Cola, piyasaya çıktığı ilk yıl kaç şişe satmış dersiniz? 25! Sadece 25 şişe içecek satan bu şirketin geldiği nokta, asla vazgeçmemeye güzel bir örnek olduğu için siz Uplifers okurlarıyla paylaşmak istedim.

Her ne kadar motivasyon kişiden kişiye ya da ortaya konan hedefe göre değişiklik gösteren öznel bir olgu olsa da, motivasyonu korumak için önerilen 20 yolu aklımızın bir köşesine not etmekte fayda var:

1. Önemsiz şeyleri özenle görmezden gelin: Multitasking”in verim düşürücü etkisi, aynı zamanda motivasyona da benzer bir etki yapıyor. Odaklanmak için kendimizi zorladığımız pek çok şeyin o kadar da önemli olmadığını kabul edip devam edersek, daha üretken ve daha motive kalabiliriz.

2. Can sıkıntısına geçit vermeyin: Can sıkıntısından kurtulmak zor; fakat sıkıntının kaynağını bulup ortadan kaldırmayı başarabildiğimiz oranda yılgınlığımız azalıp motivasyonumuz artıyor. Buna enerji emen, kibirli ya da aşırı kötümser insanlardan uzak durmak da dahil.

3. Daha çok gülün: Batman serisinin ünlü karakteri Joker’den alıntı yapmak gerekirse,“Why so serious?” (Neden bu kadar ciddi?) Motivasyon stresten olabildiğince arınmaya, stresten arınmak ise daha çok gülümsemeye ve gülmeye dayanıyor.

4. Başarılarınızın çetelesini tutun: Kulağa komik gibi gelebilir ama bizi daha çok başarıya götürecek önemli bir itici güç, daha önce elde ettiklerimizi ve bunlar karşısında nasıl hissettiğimizi hatırlamaktır. Kağıda dökmekten çekinmeyin.

5. Egzersiz yapmayı ihmal etmeyin: Bu aralar üretkenlikten bahsederken, aktif olmayı da aynı cümle içinde kullanır olduk. İster tenis, yüzme olsun, ister yürüyüş ya da koşu, spor yapmak endorfin salgılayarak daha mutlu, daha enerjik hissetmeye yardımcı olur. Hem belki düşüncelerimizi toplamak için de fırsat yaratmış oluruz, kim bilir?

6. Bulunduğunuz ortamı kişiselleştirin: İster ofis olsun ister yatak odası, zaman geçirdiğimiz ya da çalıştığımız yerleri, içinde olmaktan keyif aldığımız yerlere çevirmek şart. Ufak tefek değişikliklerle bile kendi zevkimizi yansıtacak ve içinde sıkılmayacağımız yerler yaratabiliriz.

7. Başarı öyküleri okuyun: Özellikle biyografi okumayı sevenler için, başarılı insanların örnek olacak öykülerini okumak bize “Neden ben yapmayayım?” dedirtmesi açısından önemlidir.

8. Görev değişimi yapın: Mümkün olabildiğince, işi değiştirmeye ya da çeşitlendirmeye çalışmak faydalıdır. Uzun süre aynı işi aynı şekilde yapmak can sıkar, can sıkıntısı da yukarıda bahsettiğimiz gibi motivasyonu düşürür.

9. Gelişiminizi takip edin: Soyut hedeflerde başarı kıstasını belirlemek her zaman kolay olmayabilir; ancak bunu yapabildiğimiz takdirde kaç arpa boyu yol gittiğimizi görmek ilerisi için teşvik edici olacaktır.

10. İnsanlara projelerinizden bahsedin: Kilo vermek istediğimizde bunu kendinize saklamazsak; iyi arkadaşlar irademizin zayıfladığını gördüklerinde “Yeme!” uyarısı yapacaklardır. Hedeflerimizi insanlara anlatmak, hem onların bize manevi destek sağlamaları hem de başkalarına anlattığımız için kendimizi daha da sorumlu hissetme açısından motivasyon sağlar.

11. Ödül sistemini yerleştirin: İlle de kendimizi alışverişle ödüllendirmek gerekmiyor; bir hedefe ulaştığımızda, örneğin o haftaki işleri zamanında bitirdiğimizde kendimizi ödüllendirecek bir şey yaparsak, beynin ödül mekanizması tekrar ve tekrar bizi ödüle doğru yönlendirmeye devam edecektir.

12. Başarısızlığı kabullenin: Her seferinde başarılı olmak ütopik bir hedef. Böyle hedeflerin motivasyonumuzu düşürmesine izin vermeden, kaybetmekten korkmamalı ve tekrar denemekten çekinmemeliyiz. Tıpkı kötü satışları yüzünden piyasadan çekilmeyen Coca-Cola örneği gibi.

13. Oyunlar oynayın: Kendi kendinize dahi olsa oyun oynamak eğlencelidir ve eğlence, motivasyonu en sık artırıcı unsurlardan biridir. Örneğin bayi toplantıları, bölüm yemekleri gibi yarı-iş aktiviteleri de bu prensiple düzenlenir; çünkü beraber zaman geçirerek eğlenmesi zaman zaman aldıkları ufak bir zamdan daha büyük bir motivasyon kaynağı olur.

14. Olumlu insanlara hayatınızda yer açın: Tüm kötümserleri atın çöpe!” demiyoruz elbette ama kendimizi depresyondan uzak tutmanın bir yolu da depresif ve melankolik insanlardan uzak durabilmekten geçiyor.

15. Baskı altında çalışmaya kendinizi alıştırın: Zevk aldığınız bir şeyi yaparken baskı altında olmak çok da zor gelmez; hatta eğlenceli olduğu bile söylenebilir. Fakat durum ne kadar zorlu olursa, ödülün de o denli büyük ve değerli olacağı kesin.

16. Küçük kişisel hedefler oluşturun: Ay sonuna kadar en az bir kitap bitirmek ya da spor yapmaya başlamak gibi; kendimize 15 ila 90 günlük hedefler koymalı ve bunları yerine getirmek için elimizden geleni yapmalıyız.

17. Dışarıda zaman geçirin: Hem temiz hava almak, hem de aklı havalandırmak açısından temiz havada dolaşmak oldukça faydalı. Bir de bahçe ile uğraşıyorsanız, bu çifte mutluluk demek.

18. E-mail kutunuzu boş tutun: Gelen kutumuzun sürekli dolu olması bize sürekli yapmadığımız birtakım işler olduğunu hatırlatmak açısından olumsuz ve motivasyon düşürücü etki yapar. Kutuları olabildiğince boş tutun.

19. Yanlış üretkenlik tanımı ile tuzağa düşmeyin: Önemli olan sadece ne kadar yaptığımız değil, neyin gerçekten önemli olduğu. Yukarıda da gereksiz şeyleri atmanın faydasından bahsetmiştik.

20. Evi toparlayın: Hem iç hem dışımızdaki çöpleri dökmek, bıkmışlıktan kurtulmaya birebirdir. Hem kim bilir, belki bu kez fikirler bizi toz alırken bulurlar.

Kaynak

Dragos Roua 
Korto Psikoloji 
Motivasyon 

Şule Kulein: Lisede “yapabildiği için” sayısal bölümü seçti ve Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü’ne girdi. Üniversitede katıldığı Mühendislik Kulübü’nün dergisi StepS’e aşık olduğunda, içine sözelci kaçmış bir sayısalcı olduğunu fark etti. Yazım kuralları konusunda etrafındakileri itinayla delirten Şule, 2 yıl boyunca StepS’in editörlüğünü yaptı, üniversitede ve sonrasında okul ve şirket dergileri ile çeşitli bloglara yazılar yazdı. Seyahat etmeyi, okumayı, öğrenmeyi seviyor. Basılı materyalin hastası, fakat çevrimiçi de fena durmuyor. Şule kendini bildi bileli yazıyordu; artık bir de Uplifers’ta yazıyor.

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale