X

Moringanın erkekler için 4 faydası ve yan etkileri

Moringa besleyici yaprakları ve tıbbi olarak görülen özellikleri nedeniyle bilinen bir bitki türüdür. Temel olarak Kuzeybatı Hindistan bitkisi olan moringanın neredeyse her bir kısmı 300’den fazla hastalığın tedavisinde uzun yıllardır bitkisel bir çözüm olarak kullanılıyor.

Bununla birlikte onun faydalarına dair çalışmaların büyük kısmı test tüpü ve hayvan deneyleri yoluyla yapılmış ve bu nedenle doğrudan insanlar üzerinde kanıtlar yok.

Yine de pek çok özelliği bir şekilde test edilmiştir ve sağlığa faydaları olduğu söylenir ve bunların bazıları erkeklere özel denilebilir.

Onun erkeklerde gösterdiği faydalar ve ayrıca güvenilirliği ile yan etkilerine göz atalım.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Her bireyin beslenme ihtiyaçları ve çeşitli besin gruplarına gösterdiği tolerans ve hassasiyet kendi metabolizma işleyişine göre farklılıklar gösterebilir. Olası risk durumlarına karşın sağlığınızı ilgilendiren her türlü konuda mutlaka uzman görüşüne başvurun.

Prostat sağlığına iyi gelebilir

Moringa tohumları ve yaprakları glukosinolatlar adı verilen kükürt içeren bileşenler bakımından zengindir ve bu da kanser karşıtı özellikler sağlayabilir.

Test tüpü çalışmalarında glukosinolatların insan prostat kanseri hücrelerinin gelişimini engelleyebildikleri görülüyor.

Ayrıca moringanın iyi huylu prostat hiperplazisini önleme konusunda da yardımcı olabileceği söyleniyor. Bu rahatsızlık erkekler yaş aldıkça daha yaygın hale gelir ve prostatta büyümeye sebep olarak idrar yapmayı zorlaştırır.

Yapılan bir çalışmada farelere moringa yaprağı ekstresi verilmiş ve sonrasında 4 hafta boyunca bu rahatsızlığı tetiklemek için testosteron verilmiş. Ekstrenin prostat ağırlığını ciddi şekilde azalttığı görülmüş.

Ayrıca ekstrenin prostata özel bazı antijenleri, yani prostat bezi tarafından üretilen proteinleri de azalttığı görülmüş. Bu antijenin fazla üretimi prostat kanseri işareti olabilir.

Son olarak çalışmada bitkinin tedavi gören farelerde testosteron düzeylerini düşürdüğü görülmüş. İnsanlarda testosteron düzeylerinin düşük olması cinsel isteği azaltıp iktidarsızlığa, kas kaybına ve ayrıca depresyona sebep olabilir.

Bu testosteronu düşüren etki, düşük testosteronu olup da testosteron replasman tedavisi gören erkeklerde tedavinin verimliliğini etkileyebilir.

Maalesef moringanın insanlarda da bu etkiyi yarattığının tespit edilmesi için insanlar ile daha fazla araştırma gerekiyor.

İktidarsızlığı hafifletebilir

İktidarsızlık, ereksiyonu ilişkiyi sürdürecek kadar devam ettirememek anlamına gelir.

Bu rahatsızlık genellikle kan akışındaki bir problemden kaynaklanır ve yüksek tansiyon, kanda yüksek düzeyde yağ veya diyabet gibi rahatsızlıkların bir sonucu olabilir.

Moringa yapraklarında polifenol adı verilen bitkisel bileşenler vardır ve bunlar nitrik oksit üretimini arttırarak kan akışını iyileştirebilirler ve tansiyonu düşürebilirler.

Buna ek olarak farelerle yapılan çalışmalarda bitkinin yapraklarından ve çekirdeklerinden elde edilen ekstrelerin iktidarsızlık ile bağlantılı olan ve tansiyonu yükseltip nitrik oksit üretimini azaltan temel enzimleri önleyebildiği görülüyor.

Bir çalışmada moringa tohumu ekstresinin sağlıklı farelerde penisteki yumuşak kasları rahatlattığı, böylece bölgeye giden kan akışını iyileştirdiği görülmüş. Ayrıca diyabeti olan farelerde de iktidarsızlığı hafifletme konusunda etkili olmuş.

Ancak bu konu üzerine şimdiye kadar insanlarda yapılmış bir çalışma yok. Bu nedenle hayvanlardaki aynı etkinin insanlarda da görülüp görülmeyeceğine dair net sonuçlar yok.

Doğurganlığı artırabilir

Kısırlık problemlerinin %40’ında erkeklerin bir payı olduğu düşünülüyor ve en yaygın sebepleri arasında düşük sperm üretimi ve sperm hareketliliğine dair problemler bulunuyor.

Moringa yaprakları ve tohumları mükemmel bir antioksidan kaynağıdırlar ve bu da sperm DNA’larına hasar veren veya sperm üretimini etkileyen oksidatif hasarla savaşmaya yardımcı olabilir.

Tavşanlar ile yapılan çalışmalarda moringa yaprağı tozunun semen hacmini ciddi anlamda arttırdığı ve ayrıca sperm adedi ve hareketliliğinde de iyileşmeler sağladığı belirtiliyor.

Farelerle yapılan çalışmalarda ise moringa yaprağı ekstresinin antioksidan özelliklerinin inmemiş testis sahibi farelerde sperm adetlerini ciddi şekilde arttırdığı görülmüş.

Buna ek olarak fare ve tavşan deneylerinde onun aşırı sıcak, kemoterapi, elektromanyetik ışınlar kaynaklı sebeplerden kaynaklanan sperm kaybını telafi etmeye yardımcı olabileceği görülüyor.

Bu sonuçlar umut verici olsalar da insanlar üzerinde daha fazla çalışma gerekiyor.

Kan şekeri kontrolüne yardımcı olabilir

Tip-2 diyabet, bedenin yeterince insülin üretmemesi veya onu verimli kullanmaması sonucunda ortaya çıkar. İnsülin pankreas tarafından üretilen bir hormondur ve yemeklerden sonra kan şekerini düşürür.

Bu rahatsızlık erkeklerde kadınlardan daha çok görülür. Bunun sebebi erkeklerin karın bölgesindeki tehlikeli yağlanmalara daha eğilimli olmalarından kaynaklanabilir. Bu yağlanma insülinin verimliliğini azaltır ve diyabet riskinde artışa sebep olur.

Diyabetli fareler ile yapılan çeşitli deneylerde moringa yaprağı ve tohumlarından elde edilen ekstrelerin insülin üretimini arttırarak veya hücrelerin şeker alımını arttırarak kan şekeri düzeylerini düşürebildiği görülmüş.

10 sağlıklı yetişkinle yapılan bir çalışmada 4 gram kadar moringa yaprağı tozu tüketmenin insülin salgısını arttırdığı ancak kan şekerini pek etkilemediği görülmüş.

10 sağlıklı yetişkin ve 17 tip-2 diyabetli bireyle yapılan bir diğer çalışmada ise yemeklere 20 gram kadar moringa yaprağı tozu eklenmiş. Araştırmacılar bu takviyenin diyabeti olanlarda kan şekerini azaltabildiğini ancak diyabetsiz olanlarda bir etki göstermediğini belirtiyorlar.

Ancak bu dozun lezzeti azalttığı belirtiliyor ve bu nedenle alımı etkilenmiş olabilir.

Bu sonuçlar umut verici olsalar da uzun vadede daha kaliteli çalışmalara gerek duyuluyor.

Güvenilirliği ve yan etkileri

Moringanın tıbbi bir bitki ve gıda olarak uzun süredir kullanımı nedeniyle genel olarak güvenli olduğu söylenebilir.

Çalışmalara göre 50 gramlık bir yaprak tozunun tüketimi veya 90 gün boyunca günlük 7 gramlık tüketim durumlarında herhangi bir yan etki görülmemiş.

Faydalarına dair henüz tam olarak bilimsel kanıtlar olmasalar da, besleyici olduğu bir gerçek. Onu yaprak formunda, toz olarak, kapsül veya ekstre olarak almak mümkün. Ayrıca çay formunda satıldığı da görülüyor.

Ancak testosteron düzeyi düşük olan erkekler veya tansiyon ile şeker ilacı kullananların almadan önce doktorları ile görüşmeleri daha uygun olacaktır.

Sonuç olarak moringa kuzeybatı Hindistan’a özel bir bitki. Test tüpü ve hayvan deneylerine göre yaprakları ve tohumları prostat kanserine karşı koruma sağlayabilir, iktidarsızlığı hafifletebilir, doğurganlığı arttırabilir ve kan şekeri kontrolü sağlayabilir.

Ancak bitkinin erkeklerde aynı faydaları tam olarak gösterdiğinin onaylanması için insanlar ile daha fazla deney gerekiyor.

Yine de moringa yaprakları çok besleyici oldukları için toz, hap, ekstre veya çay formunda tüketmek mümkün.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Her bireyin beslenme ihtiyaçları ve çeşitli besin gruplarına gösterdiği tolerans ve hassasiyet kendi metabolizma işleyişine göre farklılıklar gösterebilir. Olası risk durumlarına karşın sağlığınızı ilgilendiren her türlü konuda mutlaka uzman görüşüne başvurun.

Kaynak: healthline

İlginizi çekebilir: Erkek wellnessına odaklanan girişimler

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Akbank’tan sürdürülebilirlik yolunda ilham veren bir rehber

Sürdürülebilirlik, günümüz dünyasında her zamankinden çok daha büyük bir öneme sahip. Çünkü, doğal kaynaklarımız hızla tükenirken yalnızca kendi geleceğimizden çalmakla kalmıyor, gelecek nesillerin sahip olabileceği yaşamdan da çalıyoruz. İklim değişikliği ve çevresel sorunlar bir yana, kişisel tercihlerimiz, hızla artan tüketim alışkanlıkları, teknolojik gelişmeler ve daha pek çok sebep, sürdürülebilirliğin ne kadar hayati bir gündem olduğunu defalarca gözler önüne seriyor. Artık yalnızca bugünü değil, yarınları da düşünerek doğal kaynaklarımızı korumak, geleceğimizi ve gelecek nesillerin geleceğini garanti altına almak, daha yaşanabilir bir dünya yaratmak için adımlar atmalı, değişimi geç kalmadan başlatmalıyız. Sürdürülebilirlik, artık bir tercih değil; kendimiz için, dünyamız için, geleceğimiz için benimsememiz gereken bir zorunluluk. Aksi halde yarınlar, hayalini kurduğumuz yarınlardan çok uzak olacak.



Bu bağlamda sürdürülebilirlik konusunu merkezine alan ve hem bireysel hem toplumsal farkındalığı artırmayı hedefleyen Akbank, sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek için “Sürdürülebilirlik insan için, #Hepimizİçin” diyor ve sürdürülebilirlik odaklı bloguyla bizleri buluşturuyor. Sürdürülebilirliği yalnızca çevresel boyutuyla ele almayan, sosyal ve ekonomik boyutunu da göz önünde bulunduran Akbank, bu önemli konuda liderlik ederek sürdürülebilirliğin her yönüyle ilgili bilgi ve farkındalık dolu içerikleri kaleme alıyor. Hem sürdürülebilirlik konusunda neler yapabileceğini merak eden herkese hem de bu konudaki bilgi birikimini artırmak isteyenlere geleceğimizi koruma yolunda ilham verici bir rehber oluyor. Peki, bu rehberde başka neler var, gelin yakından bakalım.

Akbank Sürdürülebilirlik Blog’da neler var?

Akbank, sürdürülebilirlik konusundaki farkındalığı artırmayı amaçladığı bu blogda, bireyleri harekete geçmeye teşvik edecek güncel bilgileri ve sürdürülebilir alışkanlıkları hayata dahil etmenin pratik yollarını aktarıyor. ‘Herkes için sürdürülebilirlik’ mesajını paylaşarak toplumun tüm kesimlerini kapsamayı ve bireysel olarak atılabilecek adımlar konusunda da ilham vermeyi amaçlıyor.

“Sürdürülebilirlik, çevrenin yanında insan için, toplumun gelişmesi için” anlayışını benimseyen Akbank, eğitimden gönüllülüğe, yatırımdan sanata her alanda toplumun kalkınması ve sürdürülebilir yarınlar için çalışıyor. Bu bağlamda Akbank’ın sürdürülebilirlik blogunda yer alan, farklı alanlara hitap eden başlıklardan bazıları ise şöyle:

Sürdürülebilir Kalkınma İçin: Toplumsal Cinsiyet Eşitliği

Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasının hem toplumsal bilincin artmasında hem de kalkınmanın sağlanmasında kritik bir öneme sahip olduğunu biliyor muydunuz? Akbank, blogunda yer verdiği Sürdürülebilir Kalkınma İçin: Toplumsal Cinsiyet Eşitliği yazısında bu konuyu detaylıca ele alıyor ve UN Women’ın verilerinden yola çıkarak toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasının getireceği faydaları, ekonomik, sosyal ve daha pek çok açıdan sürdürülebilirlik bağlamında değerlendiriyor.

Yeşil Bütçe Nasıl Oluşturulur?

Sürdürülebilir bir yaşam biçimi benimsemenin en önemli adımlarından biri de hiç şüphesiz bireysel olarak finansal sürdürülebilirliği sağlamaktan geçiyor, bunun da en etkili yolu bireysel yeşil bütçeler oluşturmak. Yeşil Bütçe Nasıl Oluşturulur? yazısında Akbank, çevreyi korumaya odaklanan harcamaların nasıl planlanacağından yeşil bütçe oluşturmanın pratik yollarına kadar pek çok kolay uygulanabilir yöntem paylaşıyor.

5 Adımda Minimalist Yaşama Geçiş



Günümüzde hızla yaygınlaşan tüketim çılgınlığının hem bütçeye hem doğaya verdiği zarar aşikar. Bu tüketim alışkanlıkları, doğal kaynakların bilinçsizce harcanmasından karbon ayak izinin artmasına, çevre kirliliğinden biyoçeşitlilik kaybına kadar gezegenin doğal dengesini bozan pek çok olumsuz sonucun ortaya çıkmasına zemin hazırlıyor. Karşılığında ise ‘az, çoktur’ anlayışını benimseyen minimalizm, bu gereksiz harcama alışkanlıklarına bir panzehir olma görevi üstleniyor. Akbank’ın sürdürülebilirlik blogunda yer alan 5 Adımda Minimalist Yaşama Geçiş yazı da modern dünyada minimalist alışkanlıklar benimsemenin yollarını aktarıyor.

Sanatta Sürdürülebilirlik

Sürdürülebilirliğin genellikle pek değinilmeyen ya da bağlantısı sorgulanmayan fakat aslında çokça göz önünde bulunan kısmı; sürdürülebilirlik ve sanat ilişkisi üzerine hiç düşündünüz mü? Sanat, yüzyıllardır toplumsal bilinci artırmada ve en zor görünen konuları bile daha anlaşılır kılmada güçlü bir iletişim aracı. Bu gücü onu sürdürülebilirlik konusunda da etkili bir özneye dönüştürüyor. Sanat eserlerinde kullanılan materyallerden sanatçıların toplumsal konulara farkındalık yaratmak amacıyla benimsedikleri yaklaşımlara kadar sanat ve sürdürülebilirlik bağını pek çok açıdan ele almak mümkün. Akbank Sürdürülebilirlik Blog’ta yer alan Sanatta Sürdürülebilirlik başlıklı paylaşım da bu bağın ne denli güçlü olduğuna dikkat çekiyor.

Sürdürülebilir Turizm, Karbon Nötr, Doğa Dostu Teknoloji ve dahası

Sürdürülebilirliği tüm yönleriyle ele alan Akbank, blogunda daha pek çok konuya dikkat çekiyor. Sürdürülebilir turizmden, karbon nötr kavramına, doğa dostu teknolojik gelişmelerden sürdürülebilirlik alanında öne çıkan yeni trendlere kadar yaşama, insana, dünyaya ve geleceğe dair her alanda sürdürülebilirliğin önemine ve etkisine değiniyor. Hayatın her alanına yayılan stratejilere ihtiyacımız olduğunun farkında olan Akbank, sürdürülebilirliğin kalbinde insan var diyor ve toplumsal dönüşüm için bütünsel bir yaklaşım benimsemenin gerekliliğini vurguluyor.

Siz de çok geçmeden bir adım atmak ve daha yaşanılabilir bir dünya için bugünden neleri değiştirebileceğinizi öğrenmek istiyorsanız Akbank’ın sürdürülebilirlik odaklı bu blogunu takip edebilir, hem kendiniz hem de gelecek nesiller için değişimi başlatabilirsiniz.

*Bu yazı, Akbank katkılarıyla hazırlanmıştır.





Orkid, “Sporla Güçlen” projesine verdiği destekle kız çocuklarının geleceğine ışık tutuyor

Bir kız çocuğu düşünün: Günün ilk ışıklarıyla birlikte koşuya çıkan, her sabah elinde topuyla antrenman yapan, büyük bir hevesle hem bedenini hem de zihnini beslemek için yıllarca gönül verdiği spor dalı uğruna çalışmaya devam eden ve uzun yıllar sonra gözlerinden ışıklar saçarak ilk kupasını milyonların önünde havaya kaldıran… Ne harika bir tablo, öyle değil mi?



Toplumun her köşesinde, binlerce kız çocuğu bu anı yaşamayı hak ediyor. Ancak, ne yazık ki birçoğu için spor; erişilmesi çok güç bir lüks, uzak bir hayal gibi kalıyor hayatları boyunca. Oysa spor, sağlığın, özgüvenin, azmin, başarının, kararlılığın, istikrarın temellerini atan, kız çocuklarının güçlü bireyler olarak yetişmesine katkı sağlayan en önemli araçlardan biri. Bu önemin farkında olan ve kız çocuklarını spor yoluyla güçlendirmek isteyen Orkid, Watsons iş birliği ile Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nin (TMOK) Diyarbakır, Gaziantep ve Şanlıurfa’da yürüttüğü “Sporla Güçlen” projesine destek veriyor.

Geleceğe atılan adımlar: Kız çocukları, ‘sporla güçleniyor’

Türkiye’de kadınları ilk kez hijyenik pedle buluşturan P&G’nin kadın bakım markası Orkid, 45 yılı aşkın süredir dünyadaki tüm kadınların hayatını kolaylaştırmak, onları her alanda desteklemek için imza attığı çalışmalarına bir yenisini daha ekleyerek “Sporla Güçlen” projesiyle kız çocuklarının yanında oluyor.

Kız çocuklarına sporla yeni yollar açmayı ve kız çocuklarının geleceğini aydınlatmayı hedefleyen Orkid, yürüttüğü bu iş birliğiyle kız çocuklarının eğitim ve spor yaşamlarını desteklemeyi, onların fiziksel, zihinsel ve sosyal gelişimlerine katkı sağlamayı amaçlıyor. Kız çocuklarının hayatta karşılaşacakları tüm zorluklar karşısında çok daha güçlü durmalarını sağlayan, onların bütüncül gelişimini desteklerken duygusal dayanıklılık kazanmalarına da zemin hazırlayan sporun gücü, yadsınamayacak kadar fazla. Öyle ki; Orkid’in, İpsos ile Türkiye genelinde gerçekleştirdiği araştırmaya göre; ergenlik döneminde spor yapan kadınların %77’si, sporun bugün oldukları kişi olmalarına yardımcı olduğunu belirtiyor. Dahası, yapılan bu araştırmaya göre; ergenlik döneminde spor yapan kızlar, istedikleri kişi olmalarına yardımcı olabilecek özgüven ve becerileri sporla kazanıyor.

Buna rağmen genç kızların neredeyse yarısının düzenli spor yapmadığı sonucuna ulaşan Orkid, TMOK ve Watsons iş birliği ile kız çocuklarının sporla güçlenmesi için onların yanında yer alıyor. Kız çocuklarının hem eğitimlerine hem de spora devam etmelerine yönelik gerekli spor malzemelerinin temin edilmesini destekleyen Sporla Güçlen projesi ile Diyarbakır, Gaziantep ve Şanlıurfa’da bulunan okullardaki kız öğrenciler dönem boyunca badminton, basketbol ve voleybol dallarında eğitim alıyor.

Kadınların daha özgüvenli olmasını destekleyen ve spor ile olan bağlarını güçlendirmeye odaklanan bir marka olarak Orkid, hiçbir kız çocuğunun bu haklarından mahrum kalmaması için çalışıyor. Bu sayede geleceğin sağlıklı, özgüvenli, başarılı ve belki de milli sporcuları bugünden yetişmeye başlıyor. Gelecek nesillerin hayallerine ulaşmalarına yardımcı olmak için onların yanında olmaya ve onları cesaretlendirmeye devam eden Orkid, kız çocuklarına yeterli imkan sağlandıkça daha eşit ve aydınlık yarınların mümkün olduğuna inanıyor.



Kız çocuklarını genç yaşta sporla tanıştırarak onların kendi potansiyellerini keşfetmelerine olanak tanıyan bu projenin ve başta Orkid ile Watsons olmak üzere projenin tüm destekçilerinin ülkemize ve dünyaya ilham olması, kız çocuklarının ışıl ışıl bir geleceğe doğru çok daha emin adımlarla yürümesi hepimizin en büyük temennisi.

Güçlü kadınlar, güçlü yarınlar için, #SporlaGüçlen projesine destek veren Orkid ürünlerini Watsons’ta keşfetmek için tıklayın.

*Bu yazı Orkid katkılarıyla hazırlanmıştır.





İlgili Makale