X

Moringa bitkisi mercek altında: Kilo vermenize yardımcı olur mu?

Moringa bitkisini daha önce duymuş muydunuz? Moringa oleifera ağacından türetilmiş aslen bir Hindistan bitkisidir. Hint tıbbı ve Ayurveda sisteminde sıklıkla kullanılmaktadır. Kilo kaybına yardımcı olduğu tartışmalıdır ancak bilimsel anlamda incelendiğinde içerdiği biyoaktif bileşenler ve antioksidanlar oldukça fazladır. Bu da bitkiyi değerli kılan özelliklerdendir.

Biyoaktif bileşenlerden zengin olması kanserle mücadele etmede, hücrelerimizi yenilemede olumlu etkilidir. Ancak direkt olarak kilo vermek hiçbir besinde olmadığı gibi sadece moringa tozu kullanarak ulaşılabilen bir sonuç değildir.

Uzun dönemli olmasa da moringa tozu hakkında yapılan birkaç çalışma şu şekildedir:

  • 8 hafta boyunca aynı diyet ve egzersizin uygulandığı obez bireylere moringa, zerdeçal ve köri içeren 900 mg’lık takviyeler verilmiş ve çalışma sonucunda plasebo grubunda 1,8 kg kaybedildiği saptanırken kontrol grubunda (takviye alan grupta) 4,8 kg arasında kilo kaybı saptanmıştır.
  • Daha büyük bir grupla yapılan başka bir çalışmada ise; 16 haftada plasebo grubunun 2 kg kaybettiği, takviye alan grubun ise 11,9 kg kaybettiği saptanmıştır. Ayrıca kolesterol değerleri kontrol edildiğinde LDL (kötü huylu) kolesterol türünde azalma, HDL (iyi huylu) kolesterol türünde ise artma saptanmıştır.

Bu çalışmalardaki en önemli tartışma noktası; moringanın tek başına takviye olarak verilmeyip yanındaki zerdeçal ve körinin etkinliğinin de olmasıdır. Kilo kaybı dışında yapılan bilimsel çalışmalarda moringa tüketimi ile ilgili 5 farklı özellik öne çıkmaktadır.

Vitamin ve minerallerden zengin olması

Bir yemek kaşığı dolusu taze moringa yaprağının içeriğinde ortalama 2 gr protein, günlük alımın %9-10’unu karşılayacak şekilde B6, B2, A ve C vitaminleri ve magnezyum mineralinin bulunması oldukça değerlidir.

Antioksidan bileşenlerden zengin olması

Vücudumuzdaki serbest radikallere karşı savaşan ve arındırmaya yardımcı olan antioksidanlardan özellikle quarcetin ve klorojenik asit çeşitlerinden zengindir. Özellikle kahvede iyi oranda bulunan klojenik asitin yemek sonrasında kan şekerini dengelediği hakkında yapılan çalışmalar mevcuttur.

Kadınlar üzerinde yapılan bir çalışmada 3 ay boyunca düzenli olarak 1,5 çay kaşığı (yaklaşık 7 gr) moringa bitkisi tüketmenin kan antioksidan seviyelerinde önemli artış sağladığı görülmüştür.

Kan şekerini dengelemeye yardımcı olması

Kan şekeri yüksekliği, diyabet, insülin direnci; son dönemlerde sıklıkla duyduğumuz sağlık sorunlarının başında gelmektedir. Korunmak ve dengeli kan şekeri seviyelerine sahip olmak için düzenli bir beslenme planı uygulamak gerekir. Yardımcı olarak moringa bitkisi kullanılabilir mi diye yapılan çalışmalarda olumlu sonuç vermiş ve moringa bitkisinin kan şekerini dengelediği gözlemlenmiştir.

Vücuttaki inflamasyonu azaltıyor olması

İnflamasyon; vücudumuzun yaralanmalara ve enfeksiyonlara karşı gösterdiği doğal bir tepkidir. Aslında kanser ve kalp hastalıkları dahil çoğu hastalığın altında inflamasyon vardır.

Moringa yaprağındaki izosiyanatların inflamasyon giderici özellikte olduğu bilim insanlarının dikkatini çekmiştir. Aslında çoğu sebze ve meyvede bu özellik mevcuttur. Moringa bitkisinin de aslında tohumlarında bu özelliğin daha fazla olduğu ileri sürülmektedir. Ancak net bir sonuç için daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulmaktadır. Sonuç olarak moringa bitkisi tek başına kilo vermede mucizevi etkiye sahip bir besin değildir, ancak faydalı içeriği ile beslenmemize alternatif olarak eklenebilir.

İlginizi çekebilir: Sofralarınızda mora yer açın: “Antosiyanin”in gücü

Diyetisyen Müge Bozok: 2008 yılında Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümünden başarı ile mezun oldu. Türkiye’nin ilk Tıp Merkezi İntermed’de kariyerine başladı, bu merkezde çeşitli branşlarda doktorlar ile hastalıklarda beslenme tedavisi, sağlıklı beslenme, obezite tedavisi, adölesan çağı beslenme eğitimleri, hamile ve emzirme döneminde beslenme gibi birçok alanda çalıştı. 2011 - 2017 yılları arasında Prof. Dr. Osman Müftüoğlu’nun kurucusu olduğu Yaşasın Hayat! Kliniğinde mesleğine devam etti. Diyetisyenlik mesleğinin yanı sıra sağlıklı yaşamın yapıtaşları olan beslenmenin ve egzersizin vazgeçilmez olduğunu düşünerek, uluslararası çeşitli eğitimlerden geçerek profesyonel olarak pilates eğitmeni oldu. 4 senelik profesyonel pilates eğitmenliğinin yanı sıra çok sevdiği yoga seanslarının ileri seviyesine giderek çeşitli yoga eğitimlerinde katılıp “Yoga Alliance” sertifikasını almaya hak kazandı. 2017 yılında ise mesleki bilgi ve tecrübesiyle danışanlarına ve öğrencilerine daha kapsamlı hizmet verebilmek için “Revita” isimli kendi beslenme danışmanlık ve pilates - yoga stüdyosu yaşam merkezini kurmuştur.
İlgili Makale