X

Modern zamanların işkence aletleri: Mansplaining ve Gaslighting

Bu yazının başlığını ne yaparsam yapayım, asıl güzel başlığın nasıl bulunacağını bana öğretecek bir erkekle karşılaşabilirim. Ya da ne yazmaya ne kadar vakit ayırsam ve ne kadar güzel eserler ortaya da koysam Nobel Edebiyat Ödülü’nü bana değil, bir erkek yazara verecekler ve daha sonra o erkek yazar bana Nobel Ödüllü kitap yazmanın nasıl olacağını anlatacak. Çünkü ödül 119 yıldır verilmesine rağmen sadece 12 kadın yazar bu ödülü alabildi. Bu iş böyle yürüyor çünkü.

Konumuz Mansplaining. İçeride kaldığımız, kendimiz ve sevdiklerimiz için potansiyel tehlike oluşturmamak adına kısıtlandığımız günlerde mobbingin hayata yayılmış versiyonundan bahsedelim istedim. Hepimiz mobbingin ne olduğunu biliyoruz veya en azından birkaç defa duymuşuzdur. Mobbing tanımsal olarak bir grup insanın bir kimseye kabadayılık yapması, bezdirme taktiği ile onu psikolojik olarak çökertmeye çalışmasıdır. Mobbing genel olarak hiyerarşi bulunan yerlerde, üstün astını kendi sadist psikolojik zevki için kullanması şeklinde kendini gösterir.

O kadar çok insanın başına gelir ve o kadar kötü etkilere sahiptir ki kanunlarda kendine yer bulmuştur. Türk Ceza Kanunu 94. Maddesinde bir kişinin ruhsal yönden acı çekmesine sebebiyet vermenin bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması hüküm altına alınmıştır. Ayrıca Türk Borçlar Kanunu 417. Maddesi de işvereni, yanında çalışan işçinin kişiliğini korumak ve psikolojik tacize uğramamaları için gerekli önlemleri almakla mükellef kılmıştır. Bütün bu düzenlemeler “hak verilmez, alınır” teoremi doğrultusunda yıllarca süren hukuki mücadeleler sonucunda kanunlarda kendine yer edinebildi. Bu da bize bir kişinin haksız yere saygı görmeden psikolojik baskı altında bir yerde barınmaya çalışmasının ne kadar kötü etkileri olacağını göstermektedir.

Buraya kadar hemfikiriz sanıyorum. Şimdi madalyonun diğer yüzüne geçiyoruz; Mansplaining. Türkçeye erkekleme olarak çevrilebilen terim, kadının zaten bildiği bir şeyin, her şeyi daha iyi bildiğini düşünen bir erkek tarafından açıklamaya girişilmesidir. Bu duruma evde, iş yerinde, spor salonunda, alışveriş yaparken her zaman, her yerde maruz bırakılıyoruz. Bir erkek, doğası gereği, maalesef işine geldiği sürece her şeyi kadından daha iyi yaptığını düşünür. Ve bu kromozomlarına yazılmışçasına ne kadar eğitimli olduğuna bakılmaksızın her kadının karşısına çıkar.

Ben spor salonundayken kullanacağım aletleri bana bir erkek her zaman “sen bu işleri bilmezsin” havalarında anlatmaya çalışır, ben yardım istememiş olsam da. Bunun böylesine yeni bir kelime ile anlatılmasının ve hakkında makaleler yazılmasının sebebi, o an o hareketle karşıdaki kadına verilmek istenen mesaj. Bilerek veya bilmeyerek o an erkek kadına küçümseyici bir şekilde her zaman bir erkeğin yardımına ve bilgisine ihtiyaç duyacağı ve işyerindeki hiyerarşinin toplumsal hayatta bu şekilde karşısında durduğu alt mesajını iletiyor.

Bir erkek ve bir kadının arabada olduğu senaryoda kimin direksiyon başında olduğunu belirtmediğimizde beyinler otomatik olarak erkeğin direksiyona geçtiğini düşünüyor. Çünkü “kadın kaç yıllık sürücü olursa olsun erkek kadar iyi kullanamaz” önyargısı ile çarpışıyor. Ve aslında eğer o kadın gerçekten de araba sürme konusunda kendine güvenmiyorsa, buna o en başta kadınların araba kullanamayacağı önyargısının sebep olduğunu bilmiyor. Bu şekil bir kısır döngü.

Mansplaining’in bir üst seviyesi Gaslighting. Hiç kendinizi ilişkinizdeki tüm sorunları sahiplenirken buldunuz mu? Çok güzel ve karşı tarafın yüksek ilgisi ile başlayan ilişkinizin zamanla sorunlar yumağı haline geldiği ve bu yüzden suçlandığınız ve en sonunda ne yaptığınızı bile bilmeden kendinizi devamlı özür dilerken bulduğunuz oldu mu? Gaslighting bir psikolojik taciz yöntemi.

Bu seferkinde kişi birebir ilişkide olduğu birisi veya bir grup tarafından kendi hafıza ve akıl sağlığını sorgulayacak hale getiriliyor. İkili ilişkilerde baskın olan taraf önce birlikteliğin olabilecek en iyi şey olduğunu gösterir ve bunun manipüle eden, yani kendisi tarafından sağlandığını anlatır. Böylece baskın olmayan tarafı kendine bağlar. Bu aşamadan sonra değersizleştirme ve gözden çıkarma evreleri ile karşısındakini kelimenin tam anlamıyla sarhoş eder. Kişinin ne olduğunu anlayamadan sorunlu ve hiçbir şeyi beceremeyen, bu yüzden devamlı özür dileyen bir kişiye evrildiğini görürüz. İsmini bu konuyu işleyen 1944 yapımı Gas Light oyunundan almış. Bu konuyu işleyen modern yapımlar arasında The Girl On The Train çok başarılı bir iş çıkarmıştı.

Bir psikolojik işkence yöntemi olan Gaslighting, sonuçları bakımından çok ağırdır. Çünkü kişi buna maruz kaldığı süre boyunca farkına varamıyor. Sizi içten içe yemeye başlayan bir kurt misali, tükenene kadar anlayamıyorsunuz. En sonunda da yine bunun olmasına bile sizin sebep olduğunuza inandırılıyorsunuz. Çok bariz bir şeymiş ve buna maruz kalırsak anlarmışız gibi geliyor. Ama öyle olmuyor maalesef. Araştırmalar hemen hepimizin bu manipülasyona kısa bir dönem de olsa maruz bırakıldığımızı gösteriyor.

Ben Gaslighting’i yaşadım. Bunları da o psikolojik tacizden kurtulup üstüne 10 kilo alıp ve hala tam olarak ideal kiloma ulaşamamışken yazıyorum. Gaslighting’in kurbanı olmak için bir kriter yok, haklarımız konusunda ne kadar bilgisiz de olsak veya benim durumumda kadın hakları ve psikoloji konusunda eğitimli bir avukat da olsak zayıf bir anınızda yakalanıyorsunuz. Ben, benden parçalar koparılıyormuş gibi hissediyordum. Benim sebep olmadığım her bir şey için suçlandığımda veya bariz bir şekilde hatırladığım şeylerin aksi bana dayatıldığında etimden parçalar koparılıyor gibi oluyordum. Ama yine de suyun altındaymışım gibi sesimi çıkaramıyordum.

Önemli olan bu durumdan kurtulabilmek. O değersizleştirilme hissinin karşısında durup “bu ben değilim” diyebilmek. Tabi ki bu psikolojik tacizin etkileri uzun sürüyor, önce kendini suçlama ve hayattan soğuma. Kendine saygısını yitiren kurban hayattan hiçbir şey bekleyemez hale geliyor. Ama iyileşme sürecine de giriliyor. Yine her şey kadının kendi değerini ve gücünü keşfetmesiyle başlıyor. İyileşebiliyoruz. İyileşeceğiz. Ben mesela bir tabak güzel yemeğin tadını alabildiğimde veya arkadaşlarımla tekrar kahkahalar atabildiğimde iyileşmenin başladığını anlamıştım.

Gaslighting yanında Mansplaining basit gibi kalıyor ama değil. Yazıda önce ondan bahsetmemin sebebi genelde karşımızdaki kişinin her ikisini de yaptığını farkında olmadan yapması. Ama bizde kalıcı hasarlar bırakıyor. Mansplaining’e maruz kalan kadın normal hayatını bir erkeğin akıl vermesi olmaksızın sürdüremeyecekmiş gibi bir yanlış algı içine giriyor. Bu psikoloji ile narsist bir ilişkide kurban olarak kalmayı yalnız kalmaya tercih ediyor.

Erkek içgüdüsünde bulunan kadınlardan üstün olma algısı ve ihtiyacı, bence taş devrinden kalan ve hem erkeği hem de kadını tüketen bir ilkellik. Kas gücünün hayatta kalabilmek adına üstünlük sağladığı dönemlerin üzerinden binlerce yıl geçmesine ve dünyayı mağaralardan değil de aklımızla, klavye başında yönetiyor olmamıza rağmen bu üstünlük kurma çabası maalesef kadını da erkeği de ve toplumları da geri tutmaktan öteye gidemiyor.

Bütün bu gereksiz iktidar savaşını aşarsak insanlığın yapamayacağı şey yok. Belki de bir laboratuvarda kadın bir biyolog Covid 19 tedavisini bulmaya yaklaşmıştır ama bir erkeğin onayına ihtiyaç duyduğu için bütün dünya böyle acı çekiyordur, kim bilir? O yüzden kendi değerinin farkında olan ve özsaygısını koruyan kadınlar ve kız çocukları olarak her yerde olabilmeli, sesimizi duyurabilmeli ve gereksiz izahatlar karşısında dik durup, “geri çekil aslan parçası, ben zaten gayet iyi biliyorum” diyebilmeliyiz.

İlginizi çekebilir: Hayatın kaynağı: Başınıza gelenleri değil ama onlara nasıl karşılık vereceğinizi siz seçersiniz

Sena Akparlak: 2012 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinde okumaya başlayarak Adana - İstanbul arasında sürecek maceralarıma başladım. Hukuk benim adalet dağıtma ve eşitlik idealimdi, edebiyat ise her zaman hobiden öteye taşımayı hayal ettiğim ikinci kimliğim. Günlerimi okuyarak ve yeni şeyler keşfederek geçirdiğim öğrencilik hayatıma bir dergide yazarlık ve daha sonra yayın kurulu üyeliği yapmayı sığdırdım. Kadın hakları ve sosyal hayatta kadının var olabilme mücadelesinde hem psikolojik hem de hukuksal açıdan verilmesi gereken savaşın bir tarafı olarak, şu anda Adana - İstanbul arasında faaliyet gösterdiğim avukatlık ofisimde çalışıyor bir yandan da kadın hakları araştırmaları, edebiyat ve sosyolojik yazılar yazıyorum.

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?

Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale