Modellik okulundan farkındalık dersleri 5: Kalbini izle anlamsız bile gelse
“İlgili olmak zorundasın. İlgili değilsen, ilginç de olamazsın.”
Iris Apfel
Modanın, modelliğin, güzel giyinmenin veya lüks içinde yaşamanın spiritüel olmadığını düşünenlere yepyeni bir bakış açısı sunmak için hazırladığım “Modellik Okulundan 5 Farkındalık Dersi” yazı dizimin 5. ve son yazısını okuyorsunuz. Bu yazı dizisinde Ferhan Aral Model Academy’de 8 hafta süren modellik eğitiminde kazandığım farkındalıkları paylaşıyorum. İlginizi çektiyse, dizinin tamamını okumanızı öneririm.
Bu dizinin ilk yazısında bahsetmiştim Ferhan Aral Model Academy’ye kaydolmadan önce Instagram hesabını tam bir sene takip ettim. Her yeni sınıf açıldığında modellik eğitimlerine başvurmak istiyordum ama aklımdaki düşünceler beni durduruyordu.
Bunlardan en güçlü olanı da şuydu: “34 yaşında model mi olacaksın? Duyduğum en saçma şey.” İçimdeki yargıcı, kalbim tatlı bir sesle şöyle cevaplıyordu “Deneyimlerini bir amaçla sınırlamak yerine, ilgini takip edip bu deneyimin içinde senin için neler olabileceğini yaşayıp görmeye ne dersin?” Öyle de oldu. Ferhan Aral Academy’de geçirdiğim bu 8 hafta yaşamımın her alanında beni başarıya taşıyacak çok değerli bakış açıları kazandırdı. Yaşam sahnesinde güçlü adımlarla yürüme cesareti verdi.
Bazen kalbimiz bizi neden gitmek istediğimizi tam olarak anlayamadığımız, çoğunlukla mantıklı bile gelmeyen deneyimlere davet eder. Yaşamı bizim için ilginç hale getiren de bu deneyimlerdir. Hayatımız boyunca anlatmaktan usanmayacağımız hikayeleri böyle biriktiririz.
Kabul ediyorum, kalp biraz çılgın ve bazen büyük, radikal değişimlere sebep olacak davetlerle de gelmiyor değil. Ancak, gözlemlediğim kadarıyla bu çılgın davetleri, yaşamı fazla ciddiyetle öldürüp kendimizi küçücük alanlara hapsettiğimizde yapıyor. Yani sen ne kadar dibe vurduysan o, o kadar sert yukarı çekmeye çalışıyor seni. Bundan yaklaşık 4 sene önce bavulumu toplayıp New York’a gidişim tam da böyle olmuştu. Türkiye’nin en çok çalışılmak istenen kurumsal şirketlerinden birinde çalışıyor, oldukça iyi para kazanıyordum. Güzel bir semtte tek başıma yaşıyor, kendim olmakla ilgili gerçeklikten çok uzaklaşmış fikirlerimle, kendimi ve yaşamı tanıdığımı iddia ediyordum.
Bir gün, her şeyin bu denli mantıklı olması beni öyle bunalttı ki bavulumu toplayıp dans eğitimi almak için New York’a gittim. Dedim ya bazen kalp çok sıkıştığında büyük, radikal tekliflerle çıkageliyor. Bu bambaşka uzun bir hikaye tabii, ancak kısaca şunu söyleyebilirim ki hayatım boyunca anlatmaktan en çok keyif aldığım hikayelerimden biri bu. Öyle çiçeklerle, konfetilerle süslü olduğunu sanmayın, en büyük tokatları da bu dönem yedim. Ancak, her ne olduysa iyi ki olmuş, neyin neden olduğunu ve neden öyle olduğunu ancak seneler sonra tam olarak anlayabildiğim muhteşem bir hediyeydi bu da.
Halbuki kalbi duymayı öğrendiğimizde küçük ve denemesi çok daha kolay onlarca davetle de geldiğini görüyoruz. 34 yaşımda katıldığım modellik eğitimi de işte böyle bir kalp hareketiydi ve en az New York maceram kadar sık anlattığım ve anlatacağım hikayelerim arasında yerini aldı bile.
Kalp bizi yılmadan, usanmadan yeniden, yeniden oyuna çağırıyor. İlk birkaç seferi en zoru galiba bu çılgına ayak uydurmak için, ancak bir süre sonra öyle bir güven oluşuyor ki kalple aramızda, güvenli sandığımız için tutulup kaldığımız tüm fikirsel seçimlerin zaman kaybından başka bir şey olmadığını anlıyoruz. Kısacık yaşamlarımızın akıllı yaşayarak harcanamayacak kadar değerli olduğunu görüyoruz.
Dünyaca ünlü, ilham dolu moda duayeni İris Apfel’in de söylediği gibi ilgili olmak zorundasın, ilgili değilsen ilginç de değilsin! İşte İris’in sözleriyle kalbin yolu…
Şimdi bu gözle kendine ve yaşamına yeniden bakmak ister misin? Neler var gerçekten ilgi duyduğun ama saçma geldiği için asla yapmayacağını düşündüğün?
Yapmazsan hayatın boyunca “Şöyle bir hayalim vardı ama…” diyeceksin. Yaparsan yaşam, hayallerinle yeniden şekillenecek.
“Bir şansım daha olsa, hayata yeniden gelsem… yapardım” dediğin ne var?
Arkadaşlarına anlatırken heyecanlandığın ama imkansız olduğunu düşündüğün her ne varsa, bir kağıt, kalem al ve hepsini tek tek o kağıda yaz. Sonra da gözlerini kapa ve o yollarda yürüdüğünü hayal et… Hangi yol enerjisiyle seni içine alıyor ve hangi yolda kendini sonsuza karışmış hissediyorsun?
Şimdi bu yol hangisiyse onun hakkında düşündüğün negatif düşünceleri de ayrı bir kağıda dök. Bakalım seni kalbin yolundan uzaklaştıran hangi faydasız yargıları satın alıp hayallerinden uzaklaştırdın kendini. Sonra yeniden bak bu yazdıklarına… “Bunlar benim için gerçek mi?” diye sor… Yoksa gerçek sandığın yalanlara mı inandın? Cevap bir enerji olarak gelecek; hafifse senin için gerçek, değilse senin gerçeğin değildir.
Hayat biricik ve eşsiz… Bugün bir söz ver kendine, her gün kalbin yolunda minik de olsa bir adım atmaya. Kalbi duyabilmek için şartlanmalarından, yargılarından arınmak için düzenli çalışmaya. Yogayı kat hayatına, nefesi pratik et, sevdiklerinle daha çok zaman geçir, yaşamını ilhamla dolduran arkadaşlıklar kur, ilhamla dolduğun ortamlara karış, kendinin en yakın dostu ol, kendinle ağla, kendinle gül… Bunların hepsi seni adım adım kalple buluşturacak. Bu yazıda buluştuğumuz gibi.
Bu yazıdan ilham aldıysan, düşüncelerini aşağıdaki yorumlar alanında paylaşır mısın? Sana neler hissettirdi meraktayım.
Sorularınız ve paylaşımlarınız için benimle her zaman [email protected] adresimden de iletişime geçebilirsiniz.
YENİ YENİ YENİ! Youtube kanalım yayına girdi. Yoga, farkındalık, meditasyon, nefes pratikleri ve yaşamınızı kolaylaştıracak pratik bilgiler için kanalıma abone olmayı unutmayın. Beğendiğiniz videoları like ederek ve paylaşarak daha çok faydalı içerik üretmeme yardımcı olursunuz. Desteğiniz için teşekkürler.
İlginizi çekebilir: Modellik okulundan farkındalık dersleri 4: Bir hayali giymek